Siyaset göreceli bir kavram…
İçinden her türlü oluşumu barındırabilir.
Siyasetin içinde olanlar, var oldukları dönemde hep vefa gösterilen kişiler olmuştur.
Ya siyaseti bıraktıklarında!
Her şeyden öte siyasette rol üstlenmiş, ülkesi ve memleketi uğruna taşın altına elini sokmuş bütün siyasetçilere, hem siyasette oldukları süre içinde hem de siyaseti bıraktıkları dönem sonrasında vefa gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Keza siyasette dönemleri bitmiş kişilerin ardından yapılan vefasızlıklar, bir insanın onurunu gösterir.
Onurlu insanlar yaşamları boyunca dik duruş sergilemek zorundadır.
Bugün onurlu, yarın onursuz bir yaşam olamaz, olmamalı.
Ama her ne hikmetse bu düşünceler unutuluyor.
Yıllardır içinde oldukları siyasi partinin kapısını çalmayan, elini taşın altına koymayan, maddi veya manevi hiçbir etkisini partilerine göstermeyen kişiler, o partide görev yapan insanların ardından kendilerine yer bulabilme adına çeşitli karalama siyaseti içine giriyorlar.
Seçim zamanı ortadan kaybolan bu kişiler güya kendilerini partinin neferleri veya söz sahibi isimleri olarak görüyorlar.
En büyük hataları da bu…
Hem kendilerine, hem de partilerine zarar veriyorlar.
Ortada parti, memleket ve ülke adına elini taşın altına koyan bu kişilere karşı yapılan bu vefasızlıklar, irdelenmelidir.
Siyasetin içinde veya partinin içinde bu şekilde yer edinilmez.
Bugün entrika ve ayak oyunları ile partinizde görev yapmış kişileri karalamaya kalkarsanız, siyasi sahnesinin en karanlık sayfalarında yerinizi alırsınız.
Şeffaflık ve hakkaniyet içerisinde olmanız yer de, başkalarının arkasından konuşarak kendinize taraftarlar çekme gayreti içine girmeyin.
Bütün bu gayretlerinizi, memleket için ne yapılması gerekiyor, o yönde harcamalısınız.
Ufak işlerle uğraşıyor olmanız, içinde bulunduğumuz ortamlara hiçbir fayda sağlamayacaktır.
Şimdi önümüzde bir yerel seçim var.
Bu yerel seçimlerde partilerinde belediye meclisinde yer alma çabası sergileyenler, bu tutumlarından vazgeçmelidir.
Partilerin karar organlarına da bu tür kişilerin partiden temizlenmesi gerektiği adına da bir uyarıda bulunmak istiyorum.
Bu kişiler sadece vefasızlıklarını göstermiyor, partinize de büyük zarar veriyordur.
Yerel seçimlerde belediye meclisi listesinde kendilerine yer bulmaya çalışanları değil, partide vefa ve saygıyı, birlik olma duygusunu, Bartın ve memlekete fayda sağlayabileceğine inandığınız isimlere yer vermenizi öneriyorum.
Hiçbir zor koşulda olmayan bu kişilerin, vefasızlık gösterme adına eleştirdiği, karaladığı ve arkasından konuştuğu partinizin siyasetçilerine yaptığını, yarın da başkaları için yapacağını asla unutmayın.
Mutlaka siz değerli parti yöneticileri, bu kişilerin kim olduğunu biliyor ve ona göre de kararlarınızı alıyorsunuzdur.
Bundan da hiç kuşku duyulmadığına inanıyorum.
Parti yöneticileri olarak birileri kırılmasın, birileri üzülmesin, bu bizim adamımız, şu onun adımı diye ayırımlarda bulunmayın.
Birilerinin adamı olarak Meclis listesine yazacağınız isimler, koltuklarına yapışacak ve sizin sayenizde aldıkları unvanlarını da kötüye kullanacaktır.
Belki bu aşamada bizlere bir söz hakkı düşmüyor.
Evet, haklısınız.
Bizler kim oluyoruz ki?
Sadece şunu bilin, bizler memleketimizin gözlemcileriyiz.
Şimdi bu vefasızlıkları yapanları yarın da sizin vereceğiniz kararları gözlemleyeceğiz.
Karar verme yetkisinde olanları bu kente vebali çok büyük olacaktır.
Dışarıda kalmayı tercih ederek, bu zamana kadar sadece ‘şu yapılmalı, böyle olmalı, şu yanlış, bu yanlış’ demekten öteye geçmeyen, seçim çalışmalarında oturdukları masalarında ‘O böyle olmalı, şu böyle yapılmalı, o mahalleye, bu köye gidilmeli’ diye konuşan ancak hiçbir şekilde yerlerinden kalkmadan fikir beyan edenlerin, ne partiye, ne de bu memlekete faydası olmayacaktır.
Bu kişilerin sadece oturdukları masaları kalabalıklaşacak, yatırım ve istihdam beklentisi olan tüm kişiler bu durumdan zarar görecektir.
Ben sadece bunları tarihe kayıt olması adına bunları yazıyorum.
İnşallah, parti yöneticileri bu kararları doğru yönde verir, beni değil, benim gibi düşünen insanları mahcup eder, diyorum.