Bundan iki yıl önceydi. Soğuk bir kış günü EYBEY Medya’nın kurucusu Sayın Ahmet Oktay aradı. Sosyal medya hesabın olan facebook’unu takip ediyorum; burada ileri sürdüğün düşüncelerini Bartın Halk Gazetesi’nde paylaşır mısın dedi. Birdenbire gelen bu teklif karşısında inanın çok mutlu oldum. Sevindim, ancak yazı yazmanın sorumluluklarının ağırlığını hissedince düşünmek için zaman istedim. Facebook hesabımda olduğu gibi özgür ve bir gazetede yayınlanacak sorumlulukta yazı yazabileceğime karar verdim.
Sayın Ahmet Oktay’a yazılarımda sansür yapılmaması ve müdahale edilmemesi şartıyla her hafta cuma günü yayınlanmak üzere yazı yazacağımı kabul ettim.
İşte benim gazete de yazı yazmaya başlamam böyle oldu.
Gazetedeki köşeme MECZUP’CA adlandırmamın nedeni; “Günümüzde sıkça kullanılan bir sözcük olan meczup, anlamı itibariyle farklı fikirlere sahip olan kişileri de kapsar. Meczup olarak anılan kimseler, alışık olunmayan, ilginç̧ düşünceleri savunur” açıklamasıdır.
Bartın Halk Gazetesinde Meczupça adlı köşede ilk yazım, 22 Ocak 2021 tarihinde yayınlandı. O günden bu yana her hafta yazılarım gördünüz. En son yazıma kadar. Son yazım gazetenin yayın kurulundan onay almayarak yayınlanmadı.
Baştan dediğim şart nedeniyle ne yazık ki Bartın Halk Gazetesinde yazı yazmayacağım.
Ama yayın kurulunun almış olduğu bu karara da saygı duyuyorum. Gazetenin sorumlulukları, çalışanların sorumlulukları ve sahibinin sorumlulukları bunu yapmak zorunda bırakmış olabilir.
Ancak okuyucu gazetesine sahip çıkarsa yayın kurulu aldığı kararı gözden geçirir. Ne yazık ki Vilayetimizde böyle okur kitlesi yok. Gazetede “MECZUP’CA” adlı köşede yazıların yayınlanmaması hiç kimsenin umurunda da olmayacak. Ama yine de benim her yazımı ısrarla takip eden okuyucularıma da teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca başta gazete sahibine ve tüm çalışanlara beni bugüne kadar kurumlarında yer verdikleri için de onlara en içten dileklerimle teşekkür ederim.
Yazılarıma ilgi duyanlar gazetede yayınlanmayan son yazımı kişisel facebook sayfamdan okuyabilirler. İlerleyen günler beni nerelere sürükler bilemem. Ama bildiğim yazı yazmaya facebook hesabımda devam edeceğim.
Yeni mecralarda tekrar buluşmak üzere hoş çakalın.
Buraya kadarmış. Ama ben buraya kadar da beklemiyordum. Açıkçası basının üzerinde yoğun bir sansür olduğunu düşünenlerdenim ama Yaşar Cengiz'in yazıları bu güne kadar yazılıp yayınlanabiliyorsa yoğun bir "otosansür" var demektir. Yazılarına otosansür uygulamayan ve düşüncelererini açıklıkla ifade eden Yaşar Cengiz ağabeyimize çok teşekkür ederiz. Yazdığı her mecrada onu izlemeye devam edeceğiz.