Bartın’da merkez olmak üzere 3 ilçe ve 4 beldede kıyasıya seçimler yaşanacak.
Her geçen an dengeler değişiyor.
Kimin birinci, kimin sonuncu olduğu belli değil.
Bütün adaylar, ‘ben seçiliyorum’ diyor.
Hatta bazıları ‘fark atıyorum’ diyor.
‘Meclisin tozunu süpürdük’ diyen de var.
Yani meclis üyelerinin tamamını aldığını söyleyen belediye başkan adayları da var.
Önceki seçimlerde ‘projeler yarışacak’ diyorduk.
Hatta ‘Projeleri iyi olan kazanır’ diyorduk.
Şimdi biraz değişikliğe uğradı.
‘Merkezi hükümetle uyumlu olan kazanır’….
‘Biz olmazsak yatırım gelmez’…..
‘Projeleri ancak biz hayata geçiririz’…
‘Muhalefet de olsak, yatırımları yaparız’….
‘herkesten en iyi biz yaparız’……
Daha bir sürü ekleyebiliriz.
Şimdi söyleyeceklerimiz çok farklı bir pencereden bakışı gösterecek.
Yerel seçimlerde genellikle parti değil, adaya oy verilir.
Bartın için söylüyorum bunu….
Bu sefer nasıl olacak?
Hep birlikte göreceğiz.
Kaldı ki, isme oy veren Bartınlıları belki de en zor tercih yapacağı bir seçim bekliyor.
Fikren, gönülden, menfaatten seçmen farklılıkları var.
Hatta son ana kadar, hatta sandıkta oy kullanacağı ana kadar karar veremeyenler de var.
Bu kez adaya mı, yoksa partiye mi oy atılacak?
Belki de seçimin en kritik sorusu bu olacak?
Hatta en çok merak edileni bu soru olacak?
Başı da, sonu da merak konusu…
Bartın’da yaşayanlar genel de kendisine yakın bulduğu isme oy veriyor.
Bu seçimde bu tutum devam edecek mi?
Yoksa yerini, ters istikamet olan ‘partiye oy verme’ şekline mi bırakacak?
Sloganlar ve seçim propagandaların bir bölümü de bunun üzerine yapıldı.
‘Benim adayım’
‘Benim dostum’
‘Bizim …..’
Hakikaten bu seçimlerde siyaset çeşitliliği yaşadık.
Artık sandığa gitme zamanı….
Herkes iradesini sandıkta ortaya koymalı.
Adaya mı, adama mı, partinize mi, güvendiğiniz, inandığınız kişiye mi oy vereceksiniz?
Her kime, her hangi partiye oy verecekseniz verin, sandığa gidin.
31 Mart Yerel Seçimlerinin Bartın’a ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum….