Çanakkale Savaşını, Kurtuluş Savaşı’ndan ayrı tutmak yanlış olur. Çünkü ikisi de aynı ruhla kazanılmış önemli zaferlerimizdendir. Bugün anlatacağımız kişi Müstecip Onbaşı’dır. Belki de ilk defa adını duyduğunuz bu kahraman 17 Ekim 1915’te Çanakkale Kilitbahir nöbeti sırasında komutanlarının emrini beklemeden Fransız denizaltısı Turkuaz’ı topçu atışıyla periskobundan vurarak, karaya oturmasını sağlayan ve içindeki 28 Fransız mürettebatını teslim alan kişidir.
Müstecip Onbaşı kimdir?
Müstecip Onbaşı, Bursa’nın Yenişehir ilçesinde 1891 yılında doğdu. Balıkesir’de silahaltına alınan Müstecip Onbaşı Çanakkale’ye deniz topçu eri olarak gönderildi. Savaştan sonra Kılıçaslan soyadını aldı. Adının anlamını merak ederseniz Arapça kökenli, kiracı anlamına gelen bir isimdir. Oysa Müstecip Onbaşı kiracı değil Anadolu’nun öz evladıdır. Bu güzel ülkeyi bize vatan yapan sayısız kahramanlarımızdan biridir. Çanakkale savaşından sonra Yenişehir’e dönen Müstecip Onbaşı 1959 yılında aramızdan ayrıldı. Kendisini saygıyla anıyoruz.
Ne yaptı?
17 Ekim 1915 günü Çanakkale Kilitbahir’de nöbet tutarken Çanakkale Boğazı’nı geçerken gördüğü Fransız denizaltısı Turkuaz’ı komutanlarından emir beklemeden topçu ateşiyle periskobundan vurarak Akbaş İskelesi mevkiinde denizaltının karaya oturmasını sağladı. Üçüncü top atışıyla periskobundan vurulan denizaltının karaya oturmasıyla tekrar dalışa geçemedi mürettebat silah ve teçhizatlarıyla teslim oldular. Denizaltında bulunan evraklardan bize yönelmiş bir denizaltı daha olduğu tespit edildi. Müttefiklerin, diğer denizaltına yönlendirilmesiyle o denizaltı da vuruldu. Bu durum kendini beğenmiş Fransızlar karşısında psikolojik üstünlük kazandığımız gibi, Osmanlı karasularındaki gemilerin denizaltılar tarafından torpillenmeleri önlendi. Teslim alınan denizaltı daha sonra Haliç’e çekildi. “Müstecip Onbaşı” adı verilerek Osmanlı donanmasına dahil edildi. Müstecip Onbaşı savaşın gidişatını değiştiren kahramanlarımızdan biridir.
Kızı Ulviye Balkan anlatıyor
Kızı Ulviye Balkan, babasının “Siz ne çektiniz? Bu vatan kolay kazanılmadı” dediğini söylüyor. 8 sene askerlik yapan Müstecip Onbaşı, yokluk çekerek savaşı kazandıklarını anlatmış. Askerden geldikten sonra da babasının kolundaki yara yüzünden 8 yıl felçli bir şekilde yaşadığını anlatan Ulviye Balkan, “Babam çok çekmiş. Bu vatan bize onların emanetidir. Babam savaş sırasında yokluktan çarığını yediğini söyledi” diyor.
Denizaltılar neden Çanakkale Boğazı’na geldiler?
Denizaltılar, Osmanlı Devleti için yeni şehitler ve batıklar demekti. Denizden ve karadan Çanakkale’yi geçemeyen düşman kuvvetleri, Çanakkale Boğazı’nda ve Marmara Denizi’nde hakimiyet sağlamak için bölgeye denizaltılarını getirdiler. İngiliz, Fransız ve Avustralya denizaltıları Marmara Denizi’nde asker-sivil demeden irili, ufaklı pek çok gemiyi batırdılar. Müstecip Onbaşı’nın topçu ateşiyle vurduğu denizaltında bulunan gizli bilgiler sayesinde müttefik Alman denizaltısı tarafından diğer denizaltının da vurulmasıyla “Çanakkale Geçilemez” sözü tarihe kazındı.
Zafer Bayramı’mız kutlu olsun
Mustafa Kemal Atatürk, “Zafer, zafer benimdir diyebilenindir. Başarı ise, başaracağım diye başlayarak sonunda başardım diyebilenindir” demektedir. Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Çanakkale geçilmez sözünü tarihe yazdıran Türk askeri, yurduna saldırı olduğunda neler yapacağının destanını Çanakkale’de, Sakarya da, Dumlupınar da yazdı. Dünyanın en güçlü devletlerine karşı vatanını savunan ve Türk Milleti’nin içinden çıkan kahraman ordumuzla ne kadar gurur duysak azdır.
Parolamız: Ya istiklal, ya ölüm
Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale Savaşı’ndan sonra düşman askerleri için söylediği, “Bu Memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır” sözleri onun saygı uyandıran farklı kişiliğini ve vatan toprağına verdiği değeri göstermesi açısından önemlidir. Bizlerin bugünleri görmemizi sağlayan güç, askerlerimizin inancı ve vatan sevgisiydi. Bizler sadece şehitlerimize üzülürüz, çünkü onlar bize bu toprakları vatan yapanlardır ve her karış vatan toprağı bizim için değerlidir, çünkü o topraklar için binlerce askerimiz kan döktü, can verdiler. Hepimize düşen görev ülkemiz için geçmişte yaşanmış önemli olayları ve kahramanlarımızı unutturmamaktır. Çünkü onlar bizi bu topraklara bağlayan köklerimizdir. Ülkemizi bize vatan yapan kahramanlarımızı başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyoruz. Zafer Bayramı’mız kutlu olsun.