Memlekette ekonomi üst düzeyde konuşulur oldu.
Herkesin dilinde ekonomi var.
Yağ zamlandı, akaryakıt, elektrik, doğalgaz…
Daha bir sürü şey.
Bunları görmemek, duymamak ve konuşmamak mümkün değil.
Bir sıkıntı olduğunu kabul etmek gerekir.
Ama birileri bunu fırsata çeviriyor.
Fırsata çevirmeye çalışıyor.
Kaostan beslenen, kaos olmasını bekleyen ve kaosun uzun süreli olmasını bekleyenler var.
Sosyal medya üzerinden yapılan spekülasyonlar, sokağa kadar indi.
Sokakta herkese bu algıları yaymaya ve bu algıları olgunlaştırmaya çalışıyorlar.
Algı sizi belirli bir zaman taşıyabilir…
Ama sonu asla olmayacak.
Burada algı veya kaos fırsatçılarının yanı sıra neye, nasıl ve niçin bir şeye tepki koyduğunu bilmeyen insanlar da var.
Bütün dünya global bir salgınla mücadele ederken, salgının süresinin uzamasıyla birlikte bu sıkıntıların olabileceğini uzmanlar aylar öncesinden söylemişti.
Hatırlayın;
Salgının ilk dönemlerinde maske, dezenfektan gibi malzemelerin ne kadar fahiş fiyatlara satıldığını…
Yine aynı dönemlerde devlet desteklerinin verildiğini…
Bütün dünya salgınla birlikte ekonomik sıkıntılar yaşamaya başladı.
Salgının bir yıl daha uzayabileceğinin konuşulduğu şu günlerde yeniden bir kaos ortamı oluşturuluyor.
Karanlıktan korkanlar, karanlıktan geçerken ıslık çalarlar…
Bizler bu salgının üstesinden de, ekonomik dalgalanmaların da üstesinden gelebilecek bir ülkeyiz.
Sadece yapmamız gereken kenetlenmek.
Bugün Bartın’da çarşı/pazarda salgını, ekonomiyi ve siyaseti konuşabiliyorsak, ülke yönetiminin en üstünde de aynı şeyler konuşulmaktadır.
‘Batıyoruz’, ‘Ülke ekonomik olarak bozuldu’, ‘Her şey pahalandı’, ‘Bu iktidar gidici’ gibi söylemleri sıkça duyuyoruz.
Alım gücü yükseldi.
Karşılığında kazançtan çok harcamalar yapılıyor.
Şahsi bütçeler aşılıyor.
Şayet bu salgın devam ederse,
Bilin ki bu tür durumları yaşamaya devam edeceğiz.
Ancak Türkiye salgının izlerini hızla çözebilecek kadar büyüktür.
Biraz gayret ve biraz sabırla el birliği ile bu süreçten geçeceğiz.