Biraz suçlayıcı bir başlık olmuş olabilir.
Ancak çağımızın belası bu virüs hayatımızı tehlike altına almışken, alınacak tedbirlerin de kişiye özel yapılmaması gerekir.
Birkaç gün önce de sosyal paylaşım yapmıştım bu konu hakkında.
Ona, şuna, buna göre değil, herkese göre örnekleme yaptım.
Bir konuyu gündeme getirdiğimizde bazı çevreler üzerine alabiliyor.
Ancak benim değerlendirmem herkesi kapsıyor.
Çevrede gördüklerim, duyduklarım ve yaşananları ifade etmeye çalışıyorum.
Maske, sosyal mesafe ve hijyen…
Tüm bunları yapanların da hastalığa yakalandığını görüyoruz.
Hatta en sıkı şekilde tedbir alanların da bu hastalıkla karşılaştığını biliyoruz.
Peki, şimdi, bu önlemlerin sonrasına geçelim.
Örneğin bir kişi Covid 19’a yakalandı.
Belirtiler onu bir sürecin içine atıyor.
Bu durum sonrasında neler yapacak, ona nasıl bir tedavi uygulanacak?
Pozitif vaka olup karantinada kalanların kaç gün kalması gerekiyor?
Karantina bitiminde süreç nasıl işleyecek?
Sağlık Bakanlığı güncel rehberine göre; pozitif vaka olup hastane yatışı gerekmeyenler 10 gün, 2 gün ve daha üzeri hastane yatışı olanlar 14 gün, yoğun bakım yatışı olanlar 20 gün, pozitif vaka ile yakın teması olan aile bireyleri veya yakın temas öyküsü olanlar 14 gün izolasyonda kalmalıdır.
İzolasyon süreleri ile bilgiler, her vakaya mesaj olarak gönderilmekte ayrıca HES uygulamasından takip edilmektedir.
Bir kişi karantinaya alındı, bundan sonra ciddi bir tedbir süreci daha başlıyor.
Yakalanmadan önce alınan tedbirlerin daha fazlasının uygulanması gerekiyor.
Çünkü bu hastalığı atlatması ve hastalığı başkalarına bulaştırmaması adına ciddi önlemler yapılması gerekiyor.
Ancak tüm bunların yapılmasını bildiğimiz halde, biraz iyileşme süreci başladığında tedbirleri azaltmaya ve bırakmaya başlıyoruz.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Evde izlenen hastalar iyileşene kadar aile hekimi tarafından takip edilmelidir. Hastaya ait tıbbi bilgiler aile hekimi ile paylaşılmalı ve 14 gün süreyle gün aşırı telefon ile sağlık durumu semptomlar yönünden sorularak değerlendirilir.
Evdeki izlem sürecinde yapması gerekenler ve cezai sorumluluğu anlatıldıktan sonra bu bilgileri içeren onam formu imzalatılır.
Hasta izlem süresini evde geçirmelidir.
Eve ziyaretçi kabul edilmemelidir.
Başka kişi/kişiler ile aynı ortamı paylaşmak zorunda kaldığı zaman tıbbi maske takmalıdır.
Ev halkına bulaş riskini önlemek için evde takipli hasta(lar) mümkünse diğer kişilerden farklı bir odada, mümkün değil ise iyi havalanan bir odada oturmalı, diğer kişilerden en az 1 metre uzakta olmalı ve tıbbi maske takmalıdır. Maske nemlenmesi halinde yenisi ile değiştirilmelidir. Özellikle evde yaşayan 65 yaş ve/ veya COVID-19’un ağır seyretmesine neden olabilecek risk faktörü olan bireyler mümkünse aynı evde bulunmamalı ya da temas riski en aza indirilmelidir.
Hastanın ev içindeki hareketi olabildiğince sınırlı olmalıdır. 8. Hasta, varsa ayrı tuvalet ve banyo kullanmalıdır.
Ortak tuvalet, banyo kullanılıyorsa bu alanlar iyi havalandırılmalıdır.
Hastaya ve yakınlarına solunum hijyeni konusunda eğitim verilmelidir (Öksürme veya hapşırma sırasında bir mendille (tercihen kağıt mendille) ağzını kapatmalı, kullanılmış mendiller ağzı kapalı ve delik olmayan naylon poşetlere konularak ağzı kapatılarak, ikinci bir naylon poşet içerisinde atılmalı, ellerini sık yıkamalı).
Hasta, kişisel eşyalarını başkaları ile paylaşmamalı, ev halkının bardak, tabak, havlu gibi eşyalarını kullanmamalı; eğer kullanması gerekirse bu eşyalar su ve sabunla yıkanmalıdır. Vakanın kullandığı kıyafetler, havlu, çarşaf gibi tekstil ürünleri 60-90°C’de çamaşır deterjanı ile yıkanmalıdır.
Hasta odasının temizliği esnasında eldiven ve tıbbi maske kullanılmalıdır.
Tüm ev sakinleri kendi sağlık durumlarını takip etmeli ve herhangi bir belirti ortaya çıkması durumunda sağlık kurumuna başvurmalıdır.
Hastanın genel durumu bozulduğunda 112 aranarak tıbbi yardım istenmeli ve hastanın durumu hakkında sağlık kuruluşuna bilgi verilmelidir. 15. Hastanın nakli gerekli ise nakil sırasında mutlaka tıbbi maske takmaları sağlanmalıdır.
Günümüzde insanlar son derece hızlı ve kısa süre uzak yerlere gidip dönüyorlar. Sürekli olarak yaşadıkları yerde büyük toplantılar sosyal, bilimsel, kültürel ve ticari etkinlikler yapılmaktadır.
Çok büyük kentlerde çok yakın yaşam sürmektedirler. Toplu eğitim, ibadetler, cenaze, eğlence, düğün vb. yerlerde çok büyük insan topluluklarının varlığı hastalıkların özellikle solunum yolu ile bulaşan hastalıkların yayılmasını kolaylaştırmaktadır.
Uzaktan iletişim araçları, daha iyi bir iletişim, haberleşme, ev ortamında çalışma, dinlence ve eğlence etkinliklerine erişebilme ise olumlu faktörlerdir.
Tüm bu yazdıklarım ciddi konular.
xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx
Bartın’da kişiye özel karantinanın uygulandığı konuşuluyor.
14 gün karantinaya alınan birisinin, 14 günü tamamlamadan karantinanın sonlandırıldığı ifade ediliyor.
Bunlar çok ciddi iddialar.
İnsan hayatının riski var.
Bu işin ayrıca vebali de var.
Sonuçları ağır olur.
Bartın Valisine bu konu hakkında geçmişe dönük bir araştırma yapmasını öneriyorum.
Pandemi sürecinin en başından bu tarafa karantinaya alınanların 14 günü tamamlanmadan karantina sürelerinin neden sonlandırıldığının araştırılması gerektiğini düşünüyorum.
Varsa ihmal, bunun da değerlendirilmesinin yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Kaldı ki, böylesi önemli süreçte birisine farklı, diğerine farklı bir uygulama yapılmaması gerekiyor.
İddia var, bunun araştırılması gerekiyor.
Unutulmasın ki, bu bir ‘KUL’ hakkıdır.
Karantinanın 14 gün verilmesine rağmen bir hafta veya 10 gün sonra karantinanın kaldırılması yetkisi kimdedir?
Son olarak herkesi ilk günkünden daha fazla tedbir almaya davet ediyorum.
Başta tabi ki, maske, sosyal mesafe ve hijyen…
Sonrasında, iyi uyku düzeni ve dengeli beslenme.
Hep birlikte bu hastalığı yeneceğiz, inşallah.