Her bir bireyin kendine olan sorumlulukları vardır.
Sadece kendisine değil, çevresine ve yaşadığı topluma karşı da sorumlulukları vardır.
Birey, aile içindeyse eğer sorumluluğu daha da güçlü olmalıdır.
Tüm türlü olumsuzluklardan ailemizi korumaya çalışırız.
Onlara zarar gelmesin diye bazen de ‘kalkan’ oluruz.
Evimize zarar gelmesin diye de uğraşırız.
Bazen kendimizden fedakârlıklarda bulunarak, ailemizi ve evimizi koruruz.
Şimdi bireysel, ailemize ve topluma karşı sorumluluğumun en üst seviyede olduğu bir dönemdeyiz.
Anlatmaya çalışacağım konu aslında hepinizin bildiği ‘COVİD’.
Hızla yayılıyor.
Virüsün yayılım hızını düşürmemiz için el birliği ile tedbirler almalıyız.
Önce kendimizi, ailemizi ve çevremizi korumalıyız.
Profesyonel yönetimlerde yüzde 99 başarı başarısızlıktır, yada başarı değildir.
En ufak hata büyük sonuçlar doğurabilir.
İşte tam da bu virüste, böyle...
Açık kapı bırakmamalıyız.
Yöneticiler gece gündüz demeden bazı çalışmalar yapıyor.
Bartın, Haziran ayında sıfır (O) vakayı gördü.
Yine başarabiliriz.
Evet, o dönem daha ağır yaptırımlar ve uygulamalar vardı.
Şimdi mevsim değişti.
Artık evlerimizde veya kapalı ortamlarda daha fazla vakitlerin geçirildiği dönemdeyiz.
Bu da virüsün işine yarıyor.
Bartın Valisi Sinan Güner, basın mensuplarıyla bir araya geldi.
‘Bize 14 gün yeter’ sloganıyla başlatılan kampanyanın detayları hakkında açıklamalarda bulunan Vali Güner’in yorgunluğu gözlerinden anlaşılıyordu.
Kullandığı kelimeleri seçerken çok dikkatli olduğunu fark ettiğim Vali’nin, zaman zaman nefes alırken zorlandığını da gözlemledim.
Hastalığı sonrasında apar topar görevinin başına dönen ve tüm hızıyla mesaisini sürdüren Vali, bu kampanya ile salgının yayılma hızının önüne geçilmesinin hedeflendiğini anlattı.
Okullardaki çocuklardan başlayarak, bir dizi psikolojik eylem planı hazırlandı.
Şöyle ki;
Çocuklar ders teneffüsüne çıkarken, hazırlanan ses zil olarak verilecek.
Kentin birçok noktasına pankartlar asıldı.
Belediyelere büyük sorumluluk ve görev yükü verildi.
Tüm muhtarlar aracılığıyla, hazırlanan broşürler vatandaşlara ulaştırılıyor.
Ayrıca Bartın Müftülüğü sanıyorum tüm camilere hazırlanan afişlerin asılmasını sağlayacak.
Toplu taşımalarda ses düzeninde covid uyarıları yapılacak.
Yine sahada kolluk güçleri ve belediye ekipleri denetimlerini ağırlaştıracak.
Ofis ve büroların denetimleri da halihazırda yapılmaya devam ediliyor.
Maske, sosyal mesafe ve hijyen kuralları devam edecek.
Tüm bunlar eylem planı içerisinde yapılacak.
Peki ya biz tüm bu insanlar bu kadar uğraşırken, hatta gecesini gündüzüne katarken, kuralları bir kenara bırakın, kendi önlemlerimizi almazsak sonuç iyi olur mu?
Tabi ki, olmaz.
Yazık değil mi bu insanların emeğine.
Kendimizi, ailemizi ve çevremizi koruyalım.
İhmal etmeyelim.
Virüse fırsat tanımayalım.
En başından dediğimiz gibi ‘Virüs, bizden güçlü değil’.
Valiliğin başlattığı bu kampanyayı, bir birey, bir gazeteci olarak destekliyorum.
Sizlerde, lütfen sorumluluklar çerçevesinde bu kampanyayı destekleyin.
BABACAN…
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan hafta sonu Bartın’daydı.
İl Kongresine katılan Babacan, daha sonra Parti İl Binasının açılışını yaptı.
Partililerle bir araya gelen Ali Babacan, samimi tavırlarıyla dikkat çekti.
DEVA Partisi İl Başkanlığı ve parti yönetimleri kongreye ve Genel Başkanlarının Bartın’a gelişine iyi hazırlık yapmış.
Süreyi çok iyi değerlendirdiler.
Sayın Babacan’ın parti binasının açılışından sonraki durağı Pazaryeri oldu.
Tarla ve bahçesinde yetiştirdikleri ürünleri pazarda satan kadınlarla konuşan Ali Babacan’ın insanlarla olan teması da yerindeydi.
Pazaryerindeki artışların Türkiye’deki ekonomik göstergelerin bir örneği olduğuna işaret eden Babacan, dövizdeki artışında Türkiye’deki temel ekonomiyi derinden sarstığını söyledi.
Babacan, daha sonra basın mensuplarıyla birlikte bir araya geldi.
Önce Bartın ve Türkiye notları hakkında değerlendirmelerde bulunan Babacan, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin önündeki ciddi problemler olduğunu belirten Babacan’ın en önemli sözleri arasında adalet, çevre ve ifade özgürlüğü vardı.
Babacan, son yıllarda Türkiye’nin özellikle bu üç konu hakkında sıkıntılar yaşadığının altını çizdi.
Bartın’da insanlarla yaptığı temaslarda artık herkesin korkusuzca konuşabilmesinin bir mesaj olarak da algılanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Covid önlemleri altında gerçekleştirilen programın, Babacan ve DEVA Partisi Teşkilatı adına olumlu geçtiğini düşünüyorum.