“Yürü derler yürü derler açlığa yürü derler
Kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler
Günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler dost
Yalanlara artık sabrım yok”
Bartın Halk Gazetesi’nde yazı yazmaya başladıktan sonra konusu Taşkömürü, Amasra İşletmesi ve Hema Enerji yazılarım onlarca... Her birinde Amasra Taşkömürü İşletme Müessesi’nin (ATİM) adım adım, yavaş yavaş kapatılmaya hazırlandığını açıkladım. Bu yazılarımda ileri sürdüğüm gerekçeleri açık kaynaklardan elde edilmiş belgelerle ortaya koydum.
Şimdi gelelim en son olaya. ATİM için ve bu müessesede çalışmak üzere kuraya katılan arkadaşların durumu. 400 arkadaştan sadece 110 tanesinin Amasra’ya işbaşı yaptırılıp geriye kalan 290 arkadaşın Kurum’un diğer müesseselerine işbaşı yaptırılması. İşte bu ATİM’in kapatılmasına doğru atılan son adımdır.
Peki neden?
İlk önce Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) resmi web sayfasına girip ATİM’in yetki alanı, yani üretim sahasına bir bakın. Üretim sahasının neredeyse tamamı Hema Enerji’ye verilmiş. ATİM’in bu kadar dar sahada üretim yapmasının uzun vadede olanaklı olmadığını bir maden işçisi bile algılayabilir. Aslında bu tip teknik konuları açıklayacak çok sayıda emekli teknik insan var. Şimdi emekli olmuşlar. Kurumlarla bir bağları kalmamış. Çekinecekleri koşullar da yok. TTK’dan emekli olan her düzeydeki teknik insan isterlerse konuya açıklık getirebilirler. Buradan çağrım onlara. Gerçekleri anlatın, anlatın ki ekmek parası kazandığınız bu kuruma saygınız olduğunu bilelim.
İkincisi; TTK’nın Yatırım Programları bunu açık ve net gösteriyor. Kurumun son 5 yıllık yatırım programlarını incelediğinizde ATİM’in diğer müesseselerden açık ve net şekilde ayrı tutulduğu, hiç yatırım payı ayrılmadığını göreceksiniz. 2022 yılı TTK Faaliyet Raporu’nun 46 sayfasında “Arama İfrazat Projesi” gerçekleşen galeri ilerlemeleri gösterilmiştir. Armutçuk Müessesesi 107 metre, Kozlu Müessesesi 249 metre, Üzülmez Müessesesi 211 metre, Karadon Müessesesi 163 metre ve Amasra Müessesesi sadece ve sadece 9 metre. Bu ayrımcılık sadece 2022 yılına ait değildir. 10 yıllık raporları incelediğinizde Amasra’ya uygulanan bu gerçeği göreceksiniz.
Sadece bu mu?
Bugüne kadar yapılan TBMM Araştırma Komisyonu raporlarının hepsinde taşkömürü üretiminin en önemli yapı taşlarından bir tanesi yatırım olduğu belirtilmiştir. Her raporda yapılması gereken yatırımların yapılmadığı açıklanmıştır. Konu ile ilgisi olmayanlar bile açık kaynaklardan (TTK Faaliyet Raporları-Sayıştay Denetim Raporları) bu bilgilere erişebilirler.
Peki yapılması gereken ne?
Bartın Milletvekilleri; ATİM’e hakkaniyet ölçüsünde yatırım yapılıp yapılmadığının takipçisi olmalarıdır. Madenci üzerinden siyasal rant elde etmeyi bırakıp, gerçekten Bartın’ın evlatlarının, Amasra İşletmesinde çalışmalarını istiyorlarsa on yıllardan bu yana yapılan bu haksızlığı giderme noktasında bulunmaları gerekiyor. İktidar milletvekili de muhalefet milletvekili de hamaset dolu söylevler yerine Amasra İşletmesine yatırım yapılmasını (hakkına düşen payın alınması) sağlamaları ve takipçi olmalarıdır. İdame ve Tevsii Yatırımlar yapılmadıkça (kaldı ki bugüne kadar yapılmıyor) diğer Müesseselerde iş başı yaptırılan madenci kardeşlerimiz Amasra’ya dönemeyeceklerdir.
Amasra İşletmesine iş başı yaptırılan madenci kardeşlerimizde aynı Azdavay (Söğüt özü/Maksut) İşletmesinin başına geldiği gibi Amasra kapatıldığında TTK’nin diğer müesseselerine nakilleri yapılacaktır. Sendika mı ne yapacak. Onlarda diğer müesseselerin bir süre daha açık kalmasını sağlamak için Amasra İşletmesini feda edeceklerdir.