Yurttaşların kendileriyle ilgili alınan kararlara katılım hakkı vardır. Katılım hakkı uluslararası insan hakları belgelerinde açık bir şekilde ifade edilmiştir. Özel olarak “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın Yerel Yönetimlerin Çalışmalarında Yer Alma Hakkına Dair Ek Protokolü”, doğrudan yurttaşların yerel yönetimlere katılım hakkını düzenlemektedir.
Avrupa Konseyi’nin “İyi Demokratik Yönetişimin 12 İlkesinde” de belirtildiği gibi, “İyi Demokratik Yönetişim kamu yönetiminin tüm seviyelerinde bir gerekliliktir. Yerel düzeyde, yerel yönetimin yurttaşlara en yakın yönetim olması nedeniyle bu birinci derece öneme sahiptir.” İyi demokratik yönetişimin ilkelerinden birincisi katılım ve temsiliyet ilkesidir. Bu ilkeye göre “yurttaşlar yerel düzeydeki kamu aktivitelerinin merkezinde yer alır. Bu amaçla açık bir şekilde tanımlanmış yöntemlerle kamusal yaşama dahil edilirler.” AB entegrasyon sürecinin bir sonucu olarak 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 41. maddesinde, yerel seçimlerden sonraki 6 ay içinde stratejik planının hazırlanması gerektiği belirtilmektedir. Aynı maddeye göre belediye meclisine sunulacak planın, üniversitelerin, meslek odalarının ve konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşü alınarak hazırlanması gerekmektedir. Benzer şekilde “Kamu İdarelerinde Stratejik Planlamaya İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” in 5. maddesinde de stratejik planlama süreçlerine sivil toplum örgütlerinin katılımının sağlanması öngörülmüştür.
Bartın Belediyesi resmî web sayfasında 2010-2014 Yılları Stratejik Plan önsözünde Belediye Başkanı Sayın Cemal Akın bu planlamanın önemini şu sözlerle ifade etmektedir.
21. yüzyılda belediye hizmetlerinin; bilimsel veriler ışığında, neyi, ne zaman, nereye yapılacağının planlanarak, planlar doğrultusunda kaliteli sunulması gerekmektedir. “Ben yaptım oldu” mantığı ile hareket etmeyi hiçbir zaman tasvip etmeyen belediye yönetimimiz, göreve başladığı 3 Nisan 2009’dan bugüne kadar sorarak, öğrenerek, fikir alışverişinde bulunarak hizmetlerin gerçekleştirilmesi ilkesini şiar edinmiştir. Ve bunun sonucu olarak da nüfusu 50 bini geçen belediyeler arasında yer alan belediyemiz, stratejik plan hazırlama çalışmalarına başlamış, Bartın Belediyesi hizmetlerinin kısa, orta ve uzun vadede planlanarak halkımıza en verimli şekilde sunulması gayesiyle çalışmalar yapmıştır.
Sayın Cemal Akın’ın üç dönem Belediye Başkanlığı sürecinde üç tane stratejik plan yapılmıştır. Bu stratejik planlarda yurttaşların ve onların örgütlerinin etkisi var olarak ifade edilmesine rağmen, iş uygulamaya geldiğinde etkisiz oldukları görülmektedir. Eğer stratejik planın hazırlanmasında etkili olan ve katkı veren paydaşlar var ise bu paydaşların stratejik plandaki taleplerinin takipçisi olması da çok doğaldır. Ama takipçi olan herhangi bir paydaş da gözlemlenmemektedir. Her ne kadar Sayın Cemal Akın “Ben yaptım oldu” mantığının terk edileceğini söylese bile, icraatlar ne yazık ki bu mantık çerçevesinde sürdürülmüştür. Ya da bu stratejik planlara katkı verenler, katkılarının takipçisi olmamışlar veya “ben yaptım oldu” mantığını desteklemişlerdir. Kısacası ısmarlama katkı alınmıştır.
31 Mart 2024 Mahalli İdareler seçimleri sonucunda Bartın Belediye Başkanlığını kazanan Belediye Başkanı ilgili yasa gereğince ilk altı ay içerisinde Stratejik Planı yapması gerekiyor. Öncelikle Belediye başkanı ve belediye meclis üyeleri resmen göreve başladıktan sonra belediye başkanlığının strateji planlama çalışmalarının başladığını ve sivil toplum örgütlerinin katılımının beklendiğini açık bir çağrıyla duyurması gerekir. Ne yazık ki uygulamada bu yönde bir açık çağrıyla nadiren karşılaşılmaktadır. Bu nedenle örneğin Nisan 2024 başlarından itibaren belediye başkanlığından öncelikle stratejik plan çalışmalarının başlatılıp başlatılmadığını ve eğer başlatılmışsa hangi tarihlerde hangi çalışmaların yapılacağını öğrenmek için bir bilgi edinme başvurusu yapmak yerinde olacaktır.
Stratejik Plan çalışmaları başlanıldığının ilan edildikten sonra veya çalışmaların başlanıldığı öğrenildikten sonra Bartın Belediyesi etki sahasında yer alan tüm STK’lar “2024-2028 yıllarını kapsayacak olan stratejik planlama çalışmalarına katılmak istemekteyiz. Bu doğrultuda, stratejik planlama çalışmaları hakkında tarafımızın bilgilendirilmesini, stratejik planlama sürecine katılımımızın sağlanmasını ve stratejik plana yönelik katkılarımızın alınması için toplantılara davet edilmemizi talep eden” dilekçelerle başvuru yapabilirler.”
Önümüzdeki dönemde ısmarlama plan yapılmaması için tüm STK’ların bu konuda duyarlı ve sorumlu olmalıdırlar. Eğer bunları yapamazsak geriye dönüşü olanaklı olmayan uygulamalarla yüz yüze kalacağımızı bilinmektedir.
Kişisel olarak bu konunun takipçisi olacağım. Eğer tüm bunlara rağmen stratejik planlama sürecine katkı vermeyen STK’lar olursa onları da kamuoyuna açıklamaktan geri durmayacağım. Ya üzerinize düşen sorumluluğu taşıyacaklar ya da kamuoyunun bilgilendirileceğini kabul edecekler.