İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, orman yangınları nedeniyle ertelediği Bartın ziyaretini gerçekleştirdi.
Gerçekleştirdi gerçekleştirmesine ancak, son dönemde yıldızı sürekli yükselen bir siyasi partinin liderinin çok daha renkli ve coşku dolu geçmesi beklenen ziyaret, belki iletişim, belki de strateji hatasından dolayı hiç de istenmediği yekilde sonuçlandı.
Oysa Akşener, Bartın’daki temaslarına turizm cennetimiz Amasra’da çok da neşeli bir şekilde başlamış, esnafları gezip sohbet ederken vatandaşlarla da samimi sohbetler edip hatıra fotoğrafı taleplerini geri çevirmemişti.
Ardından geldiği Bartın kent merkezinde ise Galla Pazarı, hem Akşener’in siyasi figür olarak kendisini göstermesi hem de esnaf ve halkın nabzını en iyi şekilde tutup siyasi mesajlarına yön vermesi için özenle seçilmiş doğru bir lokasyondu.
Zaten ne olduysa bundan sonra oldu.
Akşener’in Bartın programının son ayağı olarak seçilen Kumluca’da yaşanan ‘talihsiz’ diyalog ziyaretin tüm olumlu etkilerini aldı götürdü adeta.
Kumluca’da da tıpkı Amasra ve Bartın kent merkezinde olduğu gibi esnaf ziyaretleri yapan, yol boyunca da karşılaştığı vatandaşlarla ayak üstü sohbet edip şikayet, ve önerilerini dinleyen Akşener, bir vatandaşın “Sen Ankara’da Kılıçdaroğlu’nun koluna giriyorsun” demesi üzerine sinirlendi ve vatandaşa kibarca tepki gösterdi.
Akşener sözkonusu vatandaşa “Sen benden helallik almadan ölemezsin. Bu net. Bak siyaset ayrı bir şey. ‘Sana oy vermiyorum’ de, ‘Senin siyasetini hiç beğenmiyorum’ de bana hakkın. Bak onlara hiçbir şey diyemem. Yahu arkadaş o senin hakkın” dedi.
Ancak protestocu vatandaş durdurulamıyordu. Vatandaşın “Kılıçdaroğlu el kaldıracak, Meral Hanım da el kaldıracak, aldatmayın” diyerek tepkisini sürdürmesi üzerine Akşener, şunları söyledi:
“Harika bunlar, çok güzel yapılmış… Ben ne yaptım arkadaş size, bir şey yaptım mı? Hayır. Ne söyledim size şu ana kadar, bir şey yaptım mı? Hayır. Sen de huzuru mahşerde, sen şimdi rahmetli Erbakan hocamın ben şimdi ne yapmışım, birlikte iktidar olduk, İçişleri Bakanlığı yaptım onun yanında. Sevgili abim sen bunları unutmuşsun.”
Bunun üzerine vatandaş “Hayır unutmadım, biliyorum” dedi ancak Akşener, “Hayır sen AK Partili olunca bunları unutmuşsun. Bak benden helallik almak zorundasın” diye tekrarladı.
Vatandaş “hakkını helal et” deyince “Etmiyorum” diyen Akşener, “Size hakkımı helal etmiyorum. Sen bana oy vermemekle haklısın, beğenmemekte haklısın, bu başka bir şey. Bu düşündüklerini söylemekte haksızsın. Benden helallik almak zorundasınız” dedi.
Vatandaşın “sen bana helal edersin, AK Partili olsamda…” demesi üzerine ise Akşener iyice sinirlendi ve ağzından “Haram olsun hepinize, tamam mı? Ruz-i mahşerde özellikle seninle görüşeceğiz” diye çıkıştı.
Peki, şimdi burada kim suçlu, İYİ Parti Lideri’ne ‘doğru yanlış kulaktan dolma söylemlerle’ tepki gösteren Kumlucalı amca mı? Yoksa iyi başlayan bir gezinin son durağında damdan düşer gibi bir takım itham ve suçlamalarla karşılaşınca kendini savunan Meral Hanım mı?
Kişisel görüşüm bunun İYİ Parti Bartın İl Teşkilatı’nın stratejik bir hatası olduğu yönünde.
Bunu nereden mi çıkarıyorum, Açıklayayım.
Herkesin malumu, Kozcağız yıllardır kendisi ispatlamak, ilçe olmak istiyor. Üstelik bunu parti ayrımı göstermeksizin tüm Kozcağızlılar söylüyor. Ancak gel gelelim, iktidar hep iyi niyet açıklamaları yapmasına ve destek veren beyanlarda bulunmasına karşın bu konuda şimdiye kadar somut bir adım atılabilmiş değil.
Kozcağız’da herkes buna tepkili. Üstelik Kozcağız iktidar partili bir Belediye Başkanı’na sahip… Bu da aslında muhalefetin çok iyi kullanabileceği bir durum…
Peki o zaman Akşener’in ziyaret programına neden Kozcağız dahil edilmedi de, zaten AK Parti’nin çok güçlü olduğu bilinen ancak isminden dolayı MHP’li İsmail Can’ın Belediye Başkanı seçildiği Kumluca konuldu?
Ki, bu duruma tepki gösteren İYİ Parti Belde Başkanı Serkan Ölçek, Genel Başkanı henüz Bartın’daki temaslarını sürdürürken sosyal medya aracılığıyla belde başkanlığı görevinden istifa ederek hem yaşadığı yere olan aidiyetini hem de durum karşısındaki tepkisini net bir şekilde ortaya koydu.
Ne diyelim? Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.
Ancak bu örnekten de görüldüğü üzere her konuda olduğundan çok daha fazla siyaset yaparken sağlam bir strateji ve planlamaya ihtiyaç var. Çünkü bunların biri dahi eksik olduğunda bir çuval incir heba olabiliyor.