Eskiden, çok kısa zaman önce;
Aradığımız,
Uzun süre konuştuğumuz,
Derteştiğimiz,
“Ulan be Rıza. Ölmenin zamanı mıydı” diye şakalaştığımız,
Ağabey olarak fikirlerini aldığımız,
Siyasi sohbetler yaptığımız,
Çarşıda görüp sarıldığımız,
Muhammet Rıza Yalçınkaya’yı kaybettik:
Belediyenin gelir gider tablosunu dengelemeye çalışan,
İşçi fazlası yüzünden bütçeyi denkleştirmeye çalışan,
Ailesinden,
Arkadaşlarından,
Büyüklerinden,
Küçüklerinden.
Haliyle ve tümüyle;
Bütün bunlardan bizleri mahrum bırakan birisi haline dönüştü.
Tüm vaktini belediye için harcıyor.
O’da seçimlerden önce “aday ol” diyenleri bile acımasız eleştirilerde bulunuyor.
Elinden geldiği kadar çalışıyor, çabalıyor.
O’nun gönül dostları var.
O’nu hiç yalnız bırakmadılar ve bırakmayacaklar.
Yalçınkaya, işte bunlardan güç alıyor.
Duygusal adam…
Sizin bildiğiniz Rıza…
Çocuğunuz, ağabeyiniz;
Gönül dostunuz.
“Dudaklarınızdan tebessüm, gözlerinizden ışıltı eksik olmasın” diyen Rıza Yalçınkaya…:
Siyaset zor zanaat..
Belediye Başkanlığı daha zor.
Kaybettik mi?
Evet, kaybettik.
Allah rahmet eylesin..:
Muhammet Rıza Yalçınkaya, kendini he zaman olduğu gibi Bartın’a adadı.
Siyasi üsluplar ve alakasız eleştireleri artık bir kenara bırakın.
Yalçınkaya’ya olan ön yargıları da bir kenara bırakın.
O’na zaman tanıyın.
Herşey dört dörtlük mü?
Elbette hayır.
O’nunda yanlışı, hatası olabilir.
Kısacası Yalçınkaya’yı kaybettik.
Artık vaktine ailesine, dostlarına, kardeşlerine ayıracak bir Yalçınkaya yok.
(Yalçınkaya ölmedi. Özümleme yaptım)
Başkanımız bir tane. İyi ki varsın başkanım.