NİLÜFER ŞAHİN PİŞKİN
Özellikle bakkalların büyük sıkıntı içinde olduğunu vurgulayan Özkan, vatandaşlardan yerel esnafa destek olmaları çağrısında bulundu. Özkan, ilimizdeki küçük esnafın yaşadığı sorunları değerlendirdi. Kısa bir süre önce yürürlüğe giren “Yerli Üretim Logosu” uygulaması ve denetimler başta olmak üzere bazı uygulamalar ve zorunluluklar nedeniyle mahalle bakkalların zaman zaman siftah yapmadan günü tamamladığını savunan Özkan, zincir marketler de sorunların katlanmasına neden oldu. Bakkallarımız bunlarda rekabet edemez hale geldi” dedi. Özkan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bakkallar günah keçisi ilan edildi”
“Ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılarda bakkal esnafımız ne yazık ki bu sürecin günah keçisi ilan edildiler. Bizim bakkallarımızın yüzde90’ı haftalık toptancıdan mal alan arkadaşlarımızdır. Biz bugün siparişi veririz yarın mal gelir haftaya tekrar sipariş veririz. Bugün malımızı 30 kuruşa alıp 40 kuruşa satıyorsak bir dahaki sefere toptancı geldiği zaman bize malı zaten 40 kuruşa veriyor. Biz de haliyle bunun üzerine 10 kuruş daha katıp 50 kuruşa satıyoruz. Haliyle iki gün önce gelen müşteri ‘ben bunu daha önce 40 kuruşa aldım. Şimdi 50 kuruş olmuş, fırsatçılık yapıyorsunuz’ diyor. Bu konuda biz bu işin günah keçisi olduk.
“Fırsatçı toptancılar da denetlenmeli”
Biz bakkallar olarak küçük esnafız. Çok da fazla ürün deposu olan ürün yelpazasi geniş işletmeler değiliz. Bu süreçte daha baştaki toptancıların denetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Devlet bu süreci kontrol etmek isterken bakkallara bir külfet daha getirdi. Fiyat etiketlerinde yerli üretim logosu bulundurma zorunluluğu çok sıkıntılı bir süreç. Devlet kendine kazanç elde etmek isterken burada esnafımız sıkıntıya giriyor. Ürün başına 274 TL cezası var. Her ürüne yerli üretim logolu etiketlerden koyulması gerekiyor. Bunun sadece formalite olan bir işlem olduğunu düşünüyoruz.
“Esnaf denetimlerden bunaldı”
Son zamanlarda Bartın’daki esnaflarımızdan özellikle gıda sektöründe hizmet veren arkadaşlarımızdan ciddi şikâyetler alıyoruz. Aşırı derecede uygulama ve denetimlerin olduğundan muzdaripler. GBT gibi uygulamaların çok fazla yapıldığından şikâyetçiler. Halkın sağlıklı gıda, can güvenliği için yapılan her türlü denetim ve uygulamanın biz de yanındayız ama bu uygulamaların yapılırken biraz da esnafı düşünerek yapılması gerekiyor. Bazı uygulama ve denetimler zaten dar boğazda olan esnafımızın daha da dar boğaza düşmesine etken oluyor.
“Hiçbir esnaf kepenk kapatmasın”
2018 yılı içerisinde Ekim ayına kadar Bartın Bakkallar ve Bayiler Odası’na bağlı olan 53 adet esnafımız işyerini kapattı. Diğer odalara bağlı esnaflarda var. Bartın nüfusu ve ticari hayatı düşündüğünüz zaman çok ciddi bir rakam. Kepenk kapatma sebepleri ise; devletimizin yapmış olduğu uygulamalar, yüksek kira bedelleri, sigorta ve SSK ödemeleri. Örneğin bir işletmeye bir anda 15-20 tane polis giriyor. Çay içerken kafanızda polis görüyorsunuz. Haftada 2-3 akşam uygulamalar oluyor. Müşteriler de ister istemez rahatsız oluyor. Zamanla müşteri azalıyor. Bizler uygulama yapılmasın demiyoruz, bir mekâna en fazla 2 polis girsin, diğer arkadaşlar dışarıda beklesin. İnsanlar rahat rahat çayını içsin. Biz bu anlamda sadece esnaftan değil toplumdan da şikâyet alıyoruz. Tarım İl Müdürlüğü ve Sağlık İl Müdürlüğü’nün zaten sigara denetimleri var. Bunlar zaten olması gereken denetimler ama keyfi uygulamalardan vazgeçilmeli. Çünkü esnaf kafası rahat olursa ekonomiye katkı sağlayabiliyor, yarattığı istihdamı kalıcı hale getirebiliyor. Bu süreçte biz devlet yetkililerinden denetimlerde biraz daha hassasiyet biraz daha iyi niyet bekliyoruz. Çünkü Bartın’ın seviyoruz hepimiz Bartın için mücadele ediyoruz. Kötü olan her şeye karşı biz de mücadele ediyoruz. Bartın esnafı olarak yanlış olan her şeyin karşısında biz de varız. Biz esnafımızın dükkân kapatmasını istemiyoruz.”
“Bakkalına sahip çık”
Mahalle bakkalları ile ilgili de bir çalışma yaptık. Bartın Valiliği, Bartın Belediye Başkanlığı ve Çevre İl Müdürlüğü’ne dilekçe vereceğiz. Market zincirlerine yönelik bir dilekçemiz var. Anayasa’nın 173. maddesi; ‘Devlet esnaf ve sanatkârları koruyucu ve destekleyici tedbirler alması gerekir.’ der. Bu kanun hükmünde devletin küçük esnafı koruması gerekir. Bunlarla da ilgili gerekli çalışmaların olmasını istiyoruz. Bu marketlerin kurulma süreçleri bellidir. Belirli bir metrekare içerisinde olmaları gerekir. Otoparkları olması gerekir. Belirli alan içerisinde olmaları gerekir. Ama bu marketler mahalle bakkalı gibi her yerde mantar gibi türemeye başladılar. Çok fazla yayıldılar. Bu ciddi anlamda bakkalları sıkıntıya sokmaya başladı. Bu konuda da inşallah kurumlarımızın bizlere destek vereceğine inanıyoruz. Bartın merkezde şu anda 100’ün üzerinde zincir market var. Mevki yer gözetmeksizin her yere giriyorlar. Otopark yok trafiği de engelliyorlar. Belediyenin yaptığı mantarları bugüne kadar hiç kimse kaldıramaz ama bu marketler hepsini kaldırmış durumda. Bizim bir tane küçük esnafımız kaldırsa hemen cezai işleme maruz kalır. Her istediğimizi yapabiliriz her yere yayılabiliriz düşüncesi var. Ama biz öyle olmadığını düşünüyoruz. Bir yerde de dur demek gerektiğini düşünüyoruz. Her yere de girmenin bir anlamı yok. İnşallah bunlarla ilgili süreçte de ruhsatlar alınırken ve verilirken bu hususların değerlendirilmesini istiyoruz.”