Başkan Çakır'ın açıklamalarına göre, Amasra Belediyesi'nin avukatı, belediyenin davalarını görmek üzere Zonguldak İdare Mahkemesi'ne giderken kendi aracıyla gitmiş ve bu durumun sahte isim ve adres bilgileriyle ihbar edilerek yolsuzluk iddialarına dönüştürüldüğü belirtti. Ancak yapılan soruşturma sonucunda, bu iddiaların temelsiz olduğu ve avukatın belediye araçlarının uygun olmadığı için kendi aracıyla gitmeyi tercih ettiği ortaya çıktığını belirten Başkan Çakır, bu iddiaların seçimlere bir ay kala ortaya atılmasının manidar olduğunu ve siyasi manipülasyonların işaretlerini taşıdığını dile getirdi. Ayrıca, iddiaların seçim öncesine denk gelmesinin ve medyanın dava açılmadan önce haberi olmasının siyasi amaçları gösterdiğini belirtti.
“İhbarcı bir siyasi partinin üyesi, iktidar partisinin”
Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır’ın konuya dair açıklaması şu şekilde:
“Amasra Belediyemizin avukatı, sözleşmeli avukatı ofisine ait araçla Zonguldak İdare Mahkemesi'ne belediyenin davalarını görmek üzere gitmiş, bu konu önce sahte isim ve sahte adres bilgisiyle savcılığa ihbar konusu edilmiş ki bunun peşine düştüğümüzde de şunu gördük; adı geçen ihbarcı bir siyasi partinin üyesi, iktidar partisinin..
Yanında çalıştığı kişi de yine iktidar partisinin aday adayı, daha sonra da belli bir konumda bir arkadaş. Bu ihbara istinaden yapılan soruşturma sonucunda söylediğimiz ortaya çıkıyor. Yani Amasra Belediyesi'nin avukatı belediyenin davası için belediyeden araç talep ettiğinde bizim garajda bulunan araçlarımız uygun olmadığından kendisinden hakkını da helal etmesini rica ederek kendi aracıyla gidip gelmesini istedim. Bu konu araştırıldığında da tüm yönleriyle ortaya çıktı.
“Konu siyasete alet edildi”
Ancak seçimlere bir ay kala gibi çok manidar bir süreçte bu konu beş yıldan on iki yıla kadar yargılama konusuyla Bartın Ağır Ceza Mahkemesi'ne havale edildi. Ve bizim ifade vermemizden üç gün sonra davanın açıldığını öğrendik. İlginçtir, daha dava açılmadan basın mensupları bu davanın açılıp açılmadığını böyle bir bilgi aldıklarını bana sordular. Aslında basının bizden önce haberi olması bile bu konunun siyasete alet edildiğinin çok net bir göstergesi. Amasra'da bugüne kadar beş yılı tamamladığımız süreç içerisinde yaptığımız hizmetler ortada.
“Siyasetin gölgesi devlet kurumları eliyle seçimin üzerinde”
Kamunun kaynağına el uzatmadığımız, tam aksine tüm paydaşlarımızla birlikte Amasra modeli adı altında kazandırdıklarımız da ortada. Bize dair ne bir imar yolsuzluğu, ne bir ihale yolsuzluğu iddiası var. 24 litre ki bu da aracın gidip gelmesi karşılığı yakılan mazot, nedeniyle zimmet suçlaması ile yargılanmamızda siyasetin gölgesinin devlet kurumları eliyle bir kez daha seçimin üzerine düştüğünün göstergesi.
“Siyasetin gölgesi düşen bir manipülasyon”
Aslında zimmet suçu neden? Zimmet suçunun asgari şartlarına baktığımızda oluşmadığını hukukçu arkadaşlarımız da ifade ediyorlar. Farkı şu aslında: Zimmet suçuyla açarsanız belediye başkanı hakkında, İçişleri Bakanlığı'ndan, avukat hakkında, Adalet Bakanlığından izin almanıza gerek yok. Seçim öncesine yetiştirmek üzere tezgahlanmış, siyasetin gölgesi düşen bir manipülasyon. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da geçmişte Recai Hoca bugün Recai Başkan olarak bize bu lekenin yapışmayacağını, tutmayacağını Amasra'da herkes biliyor.
“Devlet kurumlarını ve memurlarını siyasetten uzak tutun”
Şunu da bilin bunu ben açıklıyorum. Aslında bu tezgahı kuranlardan önce niye ben açıklıyorum? Bunun seçim sürecinde de aleyhlerine çok iyi biliyorlar. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Amasra'nın hak ve çıkarlarını korumaya, savunmaya devam edeceğiz. Bu tezgahı kuranlar, özellikle devlet memuru olduğu konusunda çok ciddi şüpheler bulunan, bu sahte isim ve adres bilgisiyle yapılan ihbarı oluşturan mektubu yazan kişilere dair de ciddi iddialar var.
Devlet hepimizin devlet kurumlarını ve memurlarını lütfen siyasetten uzak tutun. Biz seçimi nezaketle ve demokratik yarış olarak sonlandırmak, 1 Nisan günü de herkesle tekrar kucaklaşmak ve yüz yüze bakmak istiyoruz. Seçim sürecimde İstanbul'da, Ankara'da yaşananlara da baktığımızda sandıktan çıkacak sonuçların anketler yoluyla lehlerine olmadığını görenler karalama siyasetiyle bu işi yapmaya çalışıyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ndeki 2019 görüntüleriyle para meseleleri. Yine İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait Özel Halk Otobüsleriyle ilgili çekilen filmlerin benzerini bu kentte biz de yaşıyoruz. Bu kentte de, mutfakta tezgahlanıp halkın iradesini etkilemeye dönük manipülasyonlar yapılıyor. Her şeye rağmen cumhuriyetin, demokrasinin, emeğin kenti, Amasra bu tarzla tavırla seçimleri manipüle etmeye çalışanlara da gereken cevabı verecektir.”
YUSUFHAN KABAKCI