AK Parti Bartın İl Başkanlığınca düzenlenen bayramlaşma programına Togg aracıyla gelen Tunç, kendisini karşılayan İl Başkanı Yaşar Arslan, Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, İl Genel Meclisi Başkanı Kenan Dursun ve partililerle bayramlaştı. Tunç, burada yaptığı konuşmada, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremler nedeniyle buruk bir bayram geçirdiklerini belirterek, afet bölgesindeki yaraları sarmak ve yıkılan şehirleri yeniden inşa etmek için tüm kurumların canla başla çalıştığını anlattı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde ekonomi, altyapı, enerji bağımsızlığı ve savunma sanayi alanlarında büyük projelere imza attıklarına değinen Tunç, yatırım, üretim ve ihracatla ülkeyi büyütürken demokrasi çıtasını yükseltmenin gayreti içerisinde olduklarını aktardı. Bakan Tunç, temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdıklarını, adalet, insan hakları ve demokraside "sessiz devrim" sayılabilecek reformlara imza attıklarını ifade ederek, "Elbette ki bunlardan rahatsızlık duyanlar oldu. Düşünce ve ifade özgürlüğünü teröre destek vermek olarak algılayanlar maalesef oldu olmaya da devam ediyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünün kapsamı hem bizim hukukumuzda hem de uluslararası belgelerde açıkça bellidir” diye konuştu. “Daha güzel daha mutlu bayramlara kavuştururuz” Öncelikle Kurban Bayramı'nı tebrik eden Tunç, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı: “Öncelikle Kurban Bayram’ınızı tebrik ediyorum. Bayramın ülkemiz için, aziz milletimiz için, İslam Dünyası için hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan diliyorum. Tabii Milletvekilimiz Yusuf Bey’inde ifade ettiği gibi buruk bir bayram. Ramazan Bayramında da Kurban Bayramında da deprem bölgesi nedeniyle buruk bir bayram yaşıyoruz. 6 Şubatta meydana gelen ve 11 ilimizi etkileyen 50 binden fazla canımızı kaybettiğimiz asrın felaketi olarak dünya tarihinin en büyük depremlerinden. Tabii ki bayramlar dayanışmanın, kaynaşmanın, paylaşmanın, yardımlaşmanın, birlik ve beraberliğin güçlendiği müstesna günler. Bir taraftan bayramı idrak ederken diğer taraftan da elbette kideprem bölgesini unutmadan oradaki yaraları sarmaya, yıkılan şehirlerimizi yeniden inşa etmenin gayreti içerisinde canla başla çalışıyoruz. Depremin ilk anından itibaren Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere ilgili Bakanlarımız, hükümetimiz devletimizin bütün kurumları deprem bölgesini ayağa kaldırmak, yaralarısarmak için çetin bir mücadele veriyor. Ve inşallah kısa bir süre içerisinde orada yaşayan depremzede vatandaşlarımızı normal hayata döndürecek çalışmaları biran önce tamamlar ve o bölgeyide daha güzel daha mutlu bayramlara kavuştururuz. “Çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz inşallah” Tabi değerli teşkilat mensuplarımız 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde destek veren, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin 2. Dönemini başlatan ve Türkiye Yüzyılı'nın inşasını başlatan aziz milletimize çok teşekkür ediyoruz. 28 Mayıs'ta Bartın’dan Cumhurbaşkanımız yüzde 60’ın üzerinde oy aldı. Bartın halkına, Bartınlı hemşerilerimize teşekkür ediyoruz. Tabii ki burada teşkilatımızın, sizlerin çok büyük katkısı var. İl Başkanımızdan en uçtaki mahalle teşkilatımıza, köy yönetimlerimize ve sandık müşahitlerimize, üyelerimizevarıncaya kadar her birimine müteşekkiriz. Ve inşallah onların güvenine, milletimizin bu desteğine mahzar olmuş bir teşkilat olarak onların güvenine layık olabilme gayreti içerisinde çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz inşallah. “Hayal bile edilemeyen bir özgürlük ortamına Türkiye kavuştu” 21 yıldan bu yana ülkemiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde çok önemli mesafeler aldı. Her alanda Türkiye gelişti, kalkındı. Demokrasisi güçlendi. Her türlü engelleme girişimlerine karşı, darbe girişimlerine karşı milletimizin desteğiyle her engeli aşarak yolumuza devam ettik. Ve 21 yılda ülkemizi ekonomide 3 kat 4 kat büyüttük. 81 vilayetimizi bir baştan bir başa yeniden inşa ettik. Büyük alt yapı projeleriyle Türkiye’nin fiziki kalkınmasını büyük ölçüde tamamladık. Dünya projelerine adım attık. Enerji bağımsızlığımızı sağlayan büyük işler yaptık. Doğalgazdan petrole varıncaya kadar nükleer santralle varıncaya kadar Türkiye enerjide bağımsız bir ülke yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor. Savunma sanayinde yerlilik oranımızı yüzde 80 üzerinde çıkararak Türkiye savunma sanayinde de güçlü dünyanın lider ülkelerinden birisi olma yolunda hızla ilerlemeye devam ediyor. Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının yatırımla, istihdamla, üretimle ve ihracatla Türkiye’yi büyütürken elbetteki demokrasi çıtamızı da yükseltmenin gayreti içerisinde olduk. Temel hak ve özgürlüklerin önündeki engelleri birer birer kaldırdık. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri birer birer kaldırdık. Adaletten insan haklarında ve demokraside gerçekleştirdiğimiz reformlarla sessiz devrim sayılabilecek reformlara imza attık. Bunları hep milletimizin desteğiyle başardık. Hayal bile edilemeyen bir özgürlük ortamına Türkiye kavuştu. Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki temel insan haklarının önündeki engelleri tek tek kaldırdık. Demokrasimizi güçlendirdik, Adaletten insan haklarında ve demokraside gerçekleştirdiğimiz reformlarla sessiz devrim sayılabilecek reformlara imza attık. Bunları hep milletimizin desteğiyle başardık. Hayal bile edilemeyen bir özgürlük ortamına Türkiye kavuştu. “Çok önemli mesafeler aldık” Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki temel insan haklarının önündeki engelleri tek tek kaldırdık. Demokrasimizi güçlendirdik, Türkiye’yi hukuk devleti, gerçek anlamda hukukun geçerli olduğu, hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu demokratik hukuk devleti yolunda çok önemli mesafeler aldık. Elbette ki bunlardanrahatsız olanlar oldu. Düşünce ve ifade özgürlüğünün teröre destek vermek olarak algılayanlar maalesef oldu. Olmaya da devam ediyor. Düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamı hem bizim hukukumuzda, anayasamızda hem de uluslararası belgelerde açıkça bellidir. Belgelerde açıkça bellidir. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi, altına imza attığımız sözleşmenin 9’uncu maddesi din ve vicdan özgürlüğünü amirdir. Din ve vicdan özgürlüğünün korunmasına amirdir. Ama maalesef bugün görüyoruz kio sözleşmenin altına imza atan Avrupa ülkelerinden maalesef kötü uygulamaların olduğunu görüyoruz. İşte İsveç’te meydana gelen caminin önünde Kuranı Kerimi yakma olayını buradan Bartın’dan da lanetliyoruz. Bu din ve vicdan özgürlüğüne bir saldırıdır. Avrupa’da bunun gerçekleşmiş olması bir yüz karasıdır. Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 9’uncu maddesi din ve vicdan özgürlüğünü teminat altına alır. Bunun altına imza atan ülkeler din ve vicdan özgürlüğüne yapılmış olan bir saldırı noktasında tedbir almak zorundadır. Ama maalesef İsveç’te bunun olmadığını görüyoruz. Hiçbir mahkeme kararı hukuka aykırılığı meşrulaştıramaz. Dolayısıyla İsveç makamlarından, özellikle NATO zirvesi öncesi bu tür girişimlerin bu tür çirkinliklerin olmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını istiyoruz. Bekliyoruz. Çünkü bu en temel insan hakkıdır ve bunu Türkiye olarak tevzimizi başta Dış İşleri Bakanımız ve partimizin sözcüsü ve diğer yetkili makamlarımız ortaya koydular. İnşallah bir daha tekrarlanmaz. Tabii ki ülkemizde de herkes istediğini konuşabilir, istediğini yazabilir ama istediğini yazarken eğer bu yazmalar bu konuşmalar teröre destek maiyetindeyse hiçbir demokratik hukuk devletinde korunmaz. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10’uncu maddesi anayasamızın 26’ıncı maddesi Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesinin 19’uncu maddesi düşünce ve ifade özgürlüğünü tanımlar ve bu özgürlüğün şiddeti savuma noktasında sınırlandırılmasını amirdir. Ve hiçbir ifade hiçbir düşünce özellikle terörü destekleyemez. Çünkü terörün hedefinde insan hakları vardır. Terörün hedefinde yaşam hakkının ihlali vardır. En önemli hak yaşam hakkı ihlalidir. Yaşam hakkı ihlaline yönelik bir saldırı ve bu saldırıyı destekliyorsanız, terör gruplarını destekliyorsanız, şiddeti teşvik ediyorsanız, terörist başlarını masum göstermeye çalışıyorsanız o zaman orada ifade özgürlüğünden bahsedemezsiniz. O zaman yargı hukuk devleti duruma el koyar ve gerekli meyideyi ortaya koyar. “Engelleri kaldırmakta, reform sürecini sürdürmekte kararlıyız” Ülkemizde de düşünce ve ifade özgürlüğü sınırları alabildiğine geniştir ancak bu anayasamız ve altına imza attığımız uluslararası sözleşmelerdeki sınırlarladır. Dolayısıyla değerli hemşerilerim inşallah yeni dönemde Türkiye Yüzyılı'nın inşasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti demokrasi standartlarını yükseltmeye devam edeceğiz, hukuk devletini güçlendirmeye devam edeceğiz, insan hak ve özgürlüklerinin önünde 21 yıl boyunca önündeki engelleri nasıl kaldırmışsak bundan sonrada ortaya konulmak istenen engelleri kaldırmakta, reform sürecini sürdürmekte kararlıyız. Hukuk güvenliğini sağlayarak, yatırım ortamını iyileştirerek ve Türkiye’de adaleti güveni daha da yükseklere taşıyarak vatandaşlarımızın yargı hizmetlerinden etkin, adil bir şekilde yaralanmasının yolunu açmaya devam edeceğiz inşallah. “İnşallah bu dönemde başaracağız” Seçim beyannamemizde milletimize vermiş olduğumuz sözler var. Bu sözlerden en önemlisi afet riskine karşı dayanıklı şehirler inşa etmek. Hem depremin yaralarını bir taraftan sararak, diğer yandan da başta İstanbul olmak üzere Türkiye genelinde şehirlerimizi afet riskine karşı dayanıklı bir şekilde inşa etmenin gayreti içerisinde olacağız inşallah. İnsanımızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Eğitimden sağlığa, kültürden sosyal politikalara varıncaya kadar her alanda güçlü insan diyoruz. İnsanı güçlendireceğiz ki aile güçlü olsun. Aileyi tehdit eden sapkın akımlardan korumak için gerekli anayasal değişikliklere giriştik. İnşallah Türkiye Büyük Millet Meclisinde yeni dönemde hem ailenin korunmasına yönelik hem de başörtüsüne özgürlük tanıyan anayasa değişikliğine de inşallah bu dönemde başaracağız. “Hep ileriye bakacağız” Tabiki hedefimiz yeni bir anayasa, demokratik bir anayasa, sivil bir anayasayı milletimizle buluşturmak. Çünkü milletimizin hakkı. 82 anayasası ile yönetiliyoruz. Bir darbe anayasasıyla yönetiliyoruz. Demokratik bir ülkeye bu elbette ki yakışmaz. Anayasamızda bugüne kadar reform sayılabilecek çok önemli değişiklikleri gerçekleştirdik. Başta Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi en büyük demokratik reformdu. Milletimizin doğrudan doğruya yürütmeyi belirlediği, yasamanın, yürütmenin, yargının tam anlamıyla uygulandığı bir yönetim sistemine geçtik. Cumhuriyetimizi güçlendiren bir yönetim sistemine geçtik. 2017 referandumuyla milletimiz onay vermişti 2018 seçimleriyle uygulamasını başlattı. Ve 2020 seçimleriyle de yola devam dedi. Dolayısıyla milletimiz on seçimlerle de sistem tartışmalarını sona erdirdi. Artık geriye bakmaya gerek yok. Krizler üreten, darbeler üreten, kaos üreten, ekonomik krizle, siyasi krizler, eski sisteme artık hatırlamamıza gerek yok. Hep ileriye bakacağız. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle Türkiye Yüzyılı'nın inşasına devam edeceğiz. İnsanı güçlü, ailesi güçlü, toplumu güçlü ve güçlü devlet olma yolunda hızlı bir şekilde ilerlemeye devam edeceğiz. “Türkiye’yi huzurlu bir geleceğe kavuşturmakta kararlıyız” Tabii ki istikrarlı kalkınma modelimizle, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla büyüyen, enerjide bağımsız, savunma sanayinde güçlü, altyapısını tamamlamış, her alanda kalkınan büyük bir Türkiye’yi güçlü ekonomiyi inşa etmeye devam edeceğiz inşallah. Ve Türkiye’yi dış politikadan, hakkaniyetli, dengeli dış politikayla Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye ekseni yoluna hız kesmeden devam edeceğiz inşallah. Türkiye’yi huzurlu bir geleceğe kavuşturmakta kararlıyız. Terörden arınmış, kadına şiddetin olmadığı, çocukların korunduğu, yaşlıların engellilerimize ve dezavantajlı kesimlerimize pozitif ayrımcılıkların yapıldığı huzurlu bir gelecek, gençlerimize özellikle güçlü bir Türkiye’yi Türkiye Yüzyılını inşallah vadediyoruz. Ve bu yolda teşkilatlarımızla beraber Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Cumhur ittifakıyla beraber, Türkiye Büyük Millet Meclisindeki milletvekillerimizle beraber, iktidarıyla muhalefetiyle hep beraber Türkiye’ye sahip çıkacağız ve bu Yüzyıl dünyada Türkiye yüzyılı olacak inşallah. Bu sürecin başlangıcında olan teşkilat mensuplarımız olarak bundan da onur duyacağız. Ben bu duygu ve düşüncelerle tekrara bayramınızı tebrik ediyorum. Bayramın ülkemize, milletimize, İslam Alemine hayırlar getirmesini diliyorum. Birlik ve beraberliğimizin güçlenerek devam etmesine vesile olsun diyorum. Tabi bu bayram da bayram yapabilenler var ama sınır boylarında vatan için nöbet tutan güvenlik güçlerimiz, askerlerimiz var, ülkemizin güvenliğini sağlayan nöbet başında polislerimiz, jandarmamız var. Onlarında bayramını kutluyorum. Ve hayırlı nöbetler diliyorum. Ve inşallah kamu hizmetlerinin yürümesinde nöbet tutan sağlık görevlilerimiz var kamu hizmetlerini yürüten nöbet başında hemşerilerimiz, çalışanlarımız var. Onlarında bayramlarını tebrik ediyorum. Hacca giden vatandaşlarımız var. Onlar ibadetlerini tamamlamak üzere inşallah sağlıcakla dönsünler. Sevdiklerine kavuşsunlar. Allah onların ibadetlerini kabul eylesin. Hepimize de oraları görmeyi nasip etsin. “Yeni yatırımlarında müjdesini vereceğiz” Seçimler boyunca çok çalıştınız. Tabi milletvekili olarak Yusuf Ziya Aldatmaz’a ben bayrağı devretmiştim. İnşallah hep beraber el birliğiyle ben kabinede o parlamentoda yasamada, teşkilatımız olarak sizler, meclis üyelerimiz hep beraber Bartın’ımıza güzel eserler kazandırmanın gayreti içerisinde olacağız. Bartın bugüne kadar 21 milyarlık kamu hizmetine sahne oldu. İnşallah bundan sonra devam eden yaklaşık bir o kadar daha yatırımımız var. Tüm bunları tamamladığımızda Bartın’ımız bölgemizin yıldızı gibi parlamaya devamedecek. Ülkemizin 81 vilayetini nasıl hızlı bir şekilde geliştirmenin, kalkındırmanın gayreti içerisindeysek Bartın’ımızda inşallah bu hız biraz daha fazla olacak. Bugüne kadar olduğu gibi barajlarıyla, tünelleriyle, üniversitesiyle, fabrikalarıyla, turizm yatırımlarıyla, sanayisiyle, tarımıyla Bartın’ımızı inşallah Batı Karadeniz’in bir yıldızı gibi Milletvekilimiz Sayın Yusuf Ziya Aldatmaz ’la, İl Başkanımızla, teşkilatımızla beraberel ele kol kola büyütmenin gayreti içerisinde olacağız. Bartın halkına özellikle teşekkür ediyoruz. Çünkü yüzde 60’ın üzerinde bir destek gerçekten önemli bir destek ve bu desteğe layık olabiliyorsak ne mutlu. Önümüzdeki süreçte Sayın Cumhurbaşkanımız Bartın 400 yataklı devlet hastanemizin açılışı için inşallah davet ettik. Uygun bir zamanda inşallah Sayın Cumhurbaşkanımızı da Bartın’da ağırlamaktan çok mutlu olacağız. Ve yeni yatırımlarında müjdesini vereceğiz. Ben Yusuf Ziya Aldatmaz Milletvekilimize yeni dönemde üstün başarılar diliyorum.” Bakan Tunç, konuşmasının ardından Bartın Valiliğince Millet Konağı'nda düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Berkan KAYA
SİYASET
29 Haziran 2023 - 13:05
Güncelleme: 29 Haziran 2023 - 15:31
Bartın'da teşkilatla bayramlaşan Bakan Tunç'tan önemli açıklamalar!
Bartın’da AK Parti İl Başkanlığı’nın bayramlaşma programına katılan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsveç'in başkenti Stockholm'de caminin önünde Kur'an-ı Kerim yakılmasını lanetleyerek, "Bu din ve vicdan özgürlüğüne saldırıdır. Avrupa'da gerçekleşmiş olması yüz karasıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne imza atan ülkeler, din ve vicdan özgürlüğüne yapılan saldırı noktasında tedbir almak zorundadır” dedi.
SİYASET
29 Haziran 2023 - 13:05
Güncelleme: 29 Haziran 2023 - 15:31