Aydın Geçgen
“Ülkemizde turizmin başladığı yer” olarak bilinen Amasra; son yıllarda kongreler için üniversitelerden yoğun talepler alıyor. Bartın ve özellikle Amasra’nın kültürel ve doğal potansiyeliyle yaşadığı Turizm hareketliliğini, yakın bir gelecekte bu tür organizasyonları gerçekleştirerek daha da artırması hedefleniyor.
Bartın, Karadeniz bölgesinin batı bölümünde, Karadeniz ile Abant Gölü, Yedigöller, Ilgaz Dağı ve müze kenti Safranbolu’nun çevrelediği seçkin bir alanda yer alıyor. Gerek bu konumu ve gerekse kültür, deniz, doğa, dağ, yayla ve av turizmine olanak sağlayan oldukça zengin tarihi, arkeolojik, kültürel, folklorik ve doğal turizm potansiyeliyle Bartın, bölgenin cazibe merkezi olma yolunda ilerliyor.
Bartın, ziyaretçilerine el değmemiş bu güzellikleri görme, arama, keşfetme ve yaşama olanaklarını sunarken, konumu itibariyle değişik yollardan geliş-dönüş seçeneği ile de daha çok turistik yöreyi tanıma şansı yaratıyor.
Peki Bartın’a düzenlenecek 5 günlük turda neler görüp, yaşayabilirsiniz? İşte bunun yanıtını sizler için derledik.
Birinci gün: Bartın merkezinde Taşhan, Şadırvan, Camiler ve Ebu Derda Türbesi, Kilise binası, köprüler, Yerel Mimari örneklerinden Bartın Evleri, Güzelcehisar’da milyonlarca yıllık lav sütunları, Cenevizlilerden kalma Kale kalıntıları ile kıyı şeridindeki doğal güzellikler ve mağaralar gezilip görülebilir. Kızılkum, Mugada, İnkumu ve Güzelcehisar plajlarında serinlemek veya Şehir Hamamı’nda terlemek olasıdır.
İkinci gün: Amasra’da Müze, Amasra Kalesi, Bedesten, Cami ve Kilise, Osmanlı Hamamı, Antik Tiyatro kalıntıları, Akropal ve Necropal, Toprakaltı Galerileri, Kuşkayası Anıtı, doğa harikası Gürcüoluk Mağarası ile Amasra, Çakraz, Göçkün ve Akkonak Plajları çevresindeki tarihi ve doğal güzellikleri gezip görebilir, temiz ve ince kumlu plajlarda deniz, güneş ve doğanın tadına varabilirsiniz.
Üçüncü gün: Sarp kayaların denizle buluştuğu Kurucaşile, Tekkeönü ve Kapısuyu Plajlarında serinleyebilirsiniz. Ayrıca, plaj çevresindeki doğal güzellikler, Tekkeönü Kalesi kalıntıları, Hisarkale Mahzeni, Akkaya ve Kümes Perikayaları, Tekkeönü ve Kapısuyu Yat ve Balıkçı Teknelerinin yapıldığı Tersaneler gezilip görülebilir. Yine, Kraliçe Elizabeth 1. devrenin en ünlü İngiliz Gemicisi Sir Francis Drake’nin efsane gemisi Golden -Hind’in bir eşinin yapıldığı Tekkeönü’ndeki tersanede bu gemilerden birisine veya yapımına rastlamanız olasıdır.
Dördüncü gün: Dağ, yayla ve av turizmi açısından olağanüstü güzellikler sunan Uluyayla ve Ardıç Yaylasında doğa ile baş başa kalabilir, yeşilin her tonunu ve çeşitli renkleri bir arada bulunduran, ıssız ormana kaplı ve yüksekliği 300-1400 M arasında değişen dağ ve tepelerde yürüyebilir, tırmanabilir ve avlanabilirsiniz. Ayrıca ; Ulukaya Şelalesini ve Ulukaya Mağarasını gezip görebilir, yayla havasını soluyup dinlenebilirsiniz.
Beşinci gün: Bu gününüzü kesinlikle sadece Küre Dağları Milli Parkı’na ayırmalısınız.
Siz de doğayla iç içe olacağız tatil planları yapıyorsanız Bartın’ı listenizin en başına ekleyebilirsiniz.
Aydın Geçgen
5 gün yazilmis o dedigin yerlere birgunde nasil gezeceksin merak ediyorum insanin saatlerce yolda gitmesi ve gezmeye vakti kalmamasi gerekiyor hepsini 1 gunde gorursem tekke onu plaji pislik içinde amasra kazık mekanlariyla ünlü siz bunlari 1 gunde yapin sonra .......
uluyaylayı nasıl bulacaz ne tabelası var ne telefon cekiyo eziyetten başka bişeye yaramaz ancak festival vs olması lazımki o da anca