Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı bir televizyon programında nafaka konusuyla ilgili yeni bir düzenlemenin geleceğini söyledi. Süresiz nafakaya ilişkin soru üzerine Tunç, 1988’e kadar nafakada sürenin bir yıl olduğunu, daha sonra bunun süresiz hale getirildiğini belirtti.
Bu konudaki tartışmaları hatırlatan Bakan Tunç, nafaka alacaklısıyla nafaka borçlusundaki dengenin gözetilmesi gerektiğini kaydederek, şöyle devam etti:
“Medeni Kanunumuzda 1988 yılına kadar 1 yıl süreydi, nafaka sonrasında süresiz hale getirildi. Medeni Kanun’daki hüküm bu. Bu konuda tartışmalar çok. Burada tabii ki nafaka alacaklısıyla, nafaka borçlusundaki dengeyi de gözetmek gerekiyor. Aslında bu konu aile hukukuyla ilgili bir konu. Nafaka konusu, tazminat konusu, boşanma konusu. Özellikle aile hukuku konusunda geniş bir çalışmamız var. Bilim Komisyonu’muz şu anda çalışıyor. Özellikle boşanma davalarının, nafaka ve tazminat davalarından ayrı tutularak, uzun süren boşanma davalarının önüne geçilmesi gerekiyor. Çünkü tarafları mağdur eden bir durum söz konusu. Nafaka ve tazminatla ilgili kararlar geciktiği için, bu konuda karar verilemediği için, mal ayrılığı, mal rejimiyle ilgili tartışmalar uzun sürüyor, bilir kişi incelemeleri vesaire bunlar bitmeden de boşanmaya karar verilemediği için her ikisi birden devam ettiğinde çok uzun süren yıllara sari bir dava söz konusu oluyor. Bu da davacı ya da davalıyı, kadını ya da erkeği mağdur eden bir durum. Özellikle ileri yaşta evlenmeleri de mümkün olmuyor, yeni bir aile kurmaları mümkün olmuyor. Aile Hukuku’nu toptan ele alacak bir düzenlememiz söz konusu olacak. Özellikle aile ara buluculuğu yönünde görüşler var. Yani yine burada da kadına şiddet konusu ayrı tutularak, boşanma hukukunda da, tazminat ve nafaka konusunda da arabuluculuk müessesesinin getirilmesi konusunda bir takım görüşler var. Bu görüşlere uygun Bilim Komisyonumuzun da çalışmaları söz konusu. Nafaka konusu da bu kapsamda değerlendirilebilecek bir konu. Ama burada tabii ki elbette ki bir gün evli kalıp yıllarca, on yıllarca nafaka ödeyen kişiler var.
Ancak bu dosya bazında değerlendirdiğimiz zaman kadınların da mağduriyetine neden olmayacak bir düzenleme gerekebilir. Yani her dosyanın özelliği farklı olabilir. Yani burada özellikle kadınlarımızı da mağdur etmeyecek, nafaka alacaklısı olan kadınların mağdur olmamasıyla ilgili de bir güvenceyi sağlamamız gerekir. O nedenle o dengeyi gözeterek bir çalışma yapmak gerekir.”
Berkan KAYA