Memur Sen Bartın İl Temsilcisi Muhammet Akça, basın açıklamasında ailenin toplumsal yapıdaki önemine vurgu yaparak, “İyi yetiştirilmiş bir nesil geleceğimizin teminatıdır. İyi yetişmiş bir neslin en önemli koşulu ise iyi aileye sahip olmaktır. Aile, toplumun temel direği ve değerlerin taşıyıcısıdır. Geleceğimizi inşa etmek için güçlü bir aile yapısına sahip olmamız gerekmektedir. Ailenin zayıfladığı bir ortamda, ne kültürümüzü koruyabiliriz ne de millet olarak ayakta kalabiliriz ne de sağlam bir gelecekten bahsedebiliriz,” dedi.Akça, günümüzde aile yapısının ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğunu ifade etti. “Ne yazık ki aile yapımız bu günlerde, küresel sapkın ideolojilerin büyük tehdidi altındadır. Aile yapımızı hedefleyen uluslararası lobiler, birtakım sapkın anormallikleri özgürlük olarak sunmakta, sosyal medya, moda, dizi ve film sektörleri üzerinden aileyi zayıflatan kültürel operasyonlar yürütmektedir,” diyerek bu tehdidin boyutlarını vurguladı. Ayrıca, bazı medya kuruluşlarının ve sivil toplum örgütlerinin bu “sapkınlıkları” çıkarları doğrultusunda pazarladığını, işsizlik, şiddet ve bağımlılık gibi toplumsal sorunların da aile yapısını olumsuz etkilediğini belirtti.Televizyon Programlarına Sert EleştiriAçıklamada, televizyonlardaki gündüz kuşağı programları da eleştirildi. Akça, “Bazı televizyon kanallarının gündüz kuşaklarındaki programlara ise ayrı bir başlık açılması gerekir. Aile yapısını tehdit eden, genel ahlak yapısına kasteden bu programlar reyting uğruna insan onurunu ve haysiyetini hiçe saymaktadır. Yapılan yayınlarla en mahremi bile faş etmekten geri durmayan, aile yapısının yanında hukuk sistemine de zarar veren bu programlar kendilerini kimi zaman polis, hâkim, savcı yerine koyarak pervasızlıkta sınır tanımamaktadır,” dedi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nu (RTÜK) bu tür programları yayından kaldırmaya çağıran Akça, 2025’in “Aile Yılı” olarak ilan edilmesi nedeniyle bu adımın elzem olduğunu ifade etti.Memur Sen Bartın İl Temsilcisi Muhammet Akça'nın açıklaması şu şekilde:"Basınımızın güzide temsilcileri, kıymetli katılımcılar, değerli üyelerimiz; "Anayasa Değişsin, Aile Korunsun" basın açıklamamıza teşriflerinizden dolayı teşekkür ederim. Malumunuz olduğu üzere iyi yetiştirilmiş bir nesil geleceğimizin teminatıdır. İyi yetişmiş bir neslin en önemli koşulu ise iyi aileye sahip olmaktır. Aile, toplumun temel direği ve değerlerin taşıyıcısıdır. Geleceğimizi inşa etmek için güçlü bir aile yapısına sahip olmamız gerekmektedir. Ailenin zayıfladığı bir ortamda, ne kültürümüzü koruyabiliriz ne de millet olarak ayakta kalabiliriz ne de sağlam bir gelecekten bahsedebiliriz. Ne yazık ki aile yapımız bu günlerde, küresel sapkın ideolojilerin büyük tehdidi altındadır. Aile yapımızı hedefleyen uluslararası lobiler, birtakım sapkın anormallikleri özgürlük olarak sunmakta, sosyal medya, moda, dizi ve film sektörleri üzerinden aileyi zayıflatan kültürel operasyonlar yürütmektedir. Bazı medya kuruluşları ve sivil toplum örgütleri de, bu sapkınlıkları çıkarları doğrultusunda pazarlayarak lobilere destek olmaktadırlar. Bunların yanı sıra işsizlik, şiddet, bağımlılık gibi toplumsal sıkıntılar da ailemizi tehdit eden diğer unsurlardandır. Bazı televizyon kanallarının gündüz kuşaklarındaki programlara ise ayrı bir başlık açılması gerekir. Aile yapısını tehdit eden, genel ahlak yapısına kasteden bu programlar reyting uğruna insan onurunu ve haysiyetini hiçe saymaktadır. Yapılan yayınlarla en mahremi bile faş etmekten geri durmayan, aile yapısının yanında hukuk sistemine de zarar veren bu programlar kendilerini kimi zaman, polis, hâkim, savcı yerine koyarak pervasızlıkta sınır tanımamaktadır. RTÜK'ü bir an önce harekete geçerek bu tür programların tamamını yayından kaldırmasını talep ediyor, "Aile Yılı" nda bunun elzemliğini hepinizin takdirlerine sunuyoruz. Aileyi korumak, sadece bireysel bir mesele değil, toplumsal ve kültürel bir sorumluluktur. Aileyi savunmak, değerlerimizi yaşatmak ve nesillerimize aktarmak için zorunluluktur. Bu sebeple, Anayasa'nın 41. maddesine, "Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir" cümlesinin eklenerek anayasal güvence verilmesi talebimizdir. Aile kurumunun sapkın ideolojilere karşı korunmasını ve ailenin tanımının, kadın, erkek ve çocuklardan oluşan bir yapı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Ayrıca, kadınlarımızın başörtüsü nedeniyle ayrımcılığa uğramaması için başörtüsü özgürlüğünün anayasal güvence altına alınmasını talep ediyoruz. Anayasa'nın 24. maddesinde gereken düzenlemenin yapılmasını istiyoruz. Ailemizi korumak ve başörtüsü özgürlüğünü güvence altına almak için Gazi Meclisimizi biran önce harekete geçmeye çağırıyoruz."YUSUFHAN KABAKCI
