ERDEM TABAKOĞLU
Gazetemizde de Bartın tarihine damgasını vurmuş, kişi, olay ve yerlere ilişkin fotoğraflarla bir nevi kent tarihini anlatan yazılar yazan Bartın arşivcisi araştırmacı yazar Çetin Asma ile birlikte konuya hakim oldukları bilinen 1940 doğumlu Halil Kaymakçı ve 1938 doğumlu Osman Gökçe’ye ulaştık. Hep birlikte Aladağ’ın tepe noktasına yani Kanlı Türbe denilen mevkiine gittik. Halil ve Osman ağabeyler bize buraya neden Kanlı Türbe denildiğini hakkında bilgiler verdiler.
Osman amca ve Halil amca, “Kanlı Türbe” ile ilgili rivayetler anlattılar. Osman Gökçe, buraya çok uzun zamandan beri “Kanlı Türbe” denildiğini belirtirken, “Bende babamdan,dedemden burayla ilgili olaylar duydum” dedi. Gökçe sözlerini şöyle sürdürdü:
Ağaç kesilince kan kırmızı sıvı akmış!
“Büyüklerimizin bize söylediklerine göre buradan biri bir ağaç kesmiş. Ağaç kesilince kırmızı renkte, kan gibi bir sıvı akmış. Kan renginde kırmızı bir sıvı aktığını görünce tabi herkes şaşırmış. İsmi de bize söylediklerine göre buradan geliyor. Büyüklerimiz aralarında böyle söylerlerdi. Ayrıca burada bulunan ağaçların altında mezarlıklar vardı. Şu anda burada o mezarlar görünmüyor. O mezarlar nasıl oluştu, burada bir savaş yada büyük bir çatışma sonrasında mı bu mezarlar buraya konuldu, onu bilemiyorum. Ama bir zamanlar burada mezarlar olduğunu hatırlıyorum.’’
Mezar taşları ev yapımında kullanılmış
Halil Kaymakçı ise eskiden Kanlı Türbe mevkiinde hayvan güttüklerini belirtirken, Bartınlı kadınların da buraya gelerek adaklar adadıklarını anlattı. Gökçe, şunları söyledi:
“Kadınlar buraya gelip mendil bağlarlardı. Burası eskiden bir mezarlıktı. Ben 79 yaşındayım, Osman abi benden daha büyük. O benden daha çok bilgiye sahip ama bu bölgeye yakın bir yerde ev yapan bir kişi burada bulunan mezar taşlarını o dönemde ev yaparken kullanıyor. Ayrıca yine aynı zamanlarda burada bulunan bir ağacı kesiyorlar. Ağaç kesinlince ağaçtan kana benzer bir sıvı sızıyor… O günden sonra buranın ismi Kanlı Türbe olarak kalıyor. Biz bunları büyüklerimize sorarak onların bize söyledikleri ve anlattıklarıyla öğrendik…”
Yağmur duasına burada çıkılırmış
Buradaki ağaçların aslında kesildiğini, bölgede bulunan ağaçların sonradan yetişen ağaçlar olduğunu söyleyen Osman Gökçe ve Halil Kaymakçı, eskiden burada gerçekleştirilen bazı ritüellere ilişkin de, “Eskiden burada bayanlar dilek dilerlerdi. İnsanlar toplu olarak namaz kılıp dualar ederdi. Hatta yağmur duasına burada çıkıldığı dahi olurmuş” dediler.
“Buraya sahip çıkılmalı”
Kanlı Türbe mevki ile hak ettiği kadar ilgilenilmediği için şimdilerde oldukça metruk bir halde olduğundan yakınan Halil Kaymakçı, “Her yer görüyorsunuz çöp dolu. … Yollarda şişeler kırılmış duruyor. İnsanlar yürümeye kalksa ayaklarına batar. İnşaat atıkları, çöpler var… Kimse buraya sahip çıkmıyor. Burası virane kaldı böyle. Buraya bir el atılır ilgilenilirse, manevi bir güzelliğe sahip çıkılmış olur. Bizler de memnun oluruz” dedi.
“Uzaktan tek, yakındanbeş ağaç görünüyor”
Çetin Asma da konuyla ilgili bilgilerini bizlerle paylaştı.Şifahi bilgiler doğrultusunda, burada çok uzun yıllar önce harp yaşandığını anlatan Asma, bu savaşta çok sayıda askerin öldüğünü burada bulunduğu belirtilen mezarların da bu savaşta hayatlarını kaybeden askerlere ait olduğunun düşünüldüğünü kaydetti. Çetin Asma, bu sebepten ötürü buranın “Kanlı Türbe” olarak anıldığını belirtirken, bir konuya daha dikkat çekti. Asma, “Bartın’ın neresinden bakarsanız bakın buradaki ağaçlar tek ağaç gibi görünür. Ancak buraya geldiğinizde anlarsınız ki aslında tek ağaç diye gördüğünüz ağaç, 5 ağaçtır.
Irmak-deniz buluşması çok net görünüyor
Bir güzel tarafı ise buradan baktığınızda Bartın’ın Boğaz ağzını görmenizdir.Açık havada ırmakla denizin birleştiği noktayı buradan görebiliyorsunuz. Bunların da gözden kaçmaması gerekir” diye konuştu.