Bartın Eğitim Sen, Tuzcular mevkiindeki Hacı İbrahim Paşa Kız Öğrenci Yurdu önünde basın açıklaması düzenleneceğini ve açıklama ile öğrencilerin burada yaşadığı sorunların gündeme getirileceğini günler öncesinden duyurdu. Bunun üzerine Bartın Valiliği, “kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, şiddet olaylarının meydana gelmesi ve yaygınlaşmasının önlenmesi maksadıyla, 22 Ekim 2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 15 gün süre ile ilimiz sınırları içerisinde kamu kurum ve kuruluşlarına ait hizmet binalarının, eğitim kurumlarının, öğrenci yurtlarının önünde, yakınında ve çevresinde toplantı, gösteri yürüyüşü, basın açıklaması, oturma eylemi ve benzeri etkinliklerin yasaklandığını, yasağa uymayanlar hakkında 5326 sayılı Kabahatler Kanunun 32’nci maddesi hükmü uyarınca cezai yaptırım uygulanacağını” duyurdu.
Yolun karşısında açıklama yaptılar
Ancak Eğitim Sen Bartın Şubesi, yasağa rağmen basın açıklamasını iptal etmedi. Tespit edilen sorunları dile getirmek için Yurda doğru hareket eden sendikacıların önü Yurda 1 kilometre kala jandarma ve polis tarafından kesildi. Yetkililerce valiliğin ilgili kararı bir kez daha hatırlatılarak yurt önünde basın açıklaması yapamayacakları anlatıldı. Bunun üzerine basın açıklamasını otoyol üzerindeki bir benzinliğin yakınında gerçekleştirme kararı alındı.
“Tamamlanmadan açıldı”
Kız öğrenci yurdunun Eylül ayı içerisinde tam anlamıyla bitirilmeden insanca yaşanabilecek konaklama standartları uygulanmadan yüklenici firma tarafından yeni eğitim yılına yetiştirilmek kaygısı ve devlet yetkililerine söz verildiği için bitmiş gibi teslim edildiğinin savunulduğu açıklamayı Eğitim Sen Bartın Şube Yönetim Kurulu adına Başkan Sedat Bora yaptı. Bora özetle şu görüşleri dile getirdi:
“Öğrenciler eksikliklerinin dile getirilmesi konusunda çok ciddi açıklamalarda bulundular ve mal ve can güvenliklerinin tehlikede olduğunu dile getirdiler. Biz de Yurt müdürü ile görüştüğümüz de bize eksikliklerin bir ay içinde gidereceklerini söylediler.
Sorunları sıraladı
Çevre güvenliği yok. Yurdun olduğu bölgede sokak aydınlatılmadığından öğrenciler için tehlikeler içeriyor. Trafik güvenliği diye bir şey yok. Yurt otoyol kenarında olduğu için üst geçit öğrencilerin can güvenliği açısından olmazsa olmaz. Yurdun içinde ve çevre güvenliği için güvenlik kamera sistemi yok. Hırsızlık, kavga vs olaylarına karşı öğrencilerin kendini güvende hissetmeleri gerekir. Öğrencilerin bilgiye ulaşmaları ve sağlıklı ders çalışmaları için internet ağı oluşturulmalı. Altyapı hizmetlerinin tamamlanamamasından kaynaklı sık sık elektrik ve su kesintileri yaşanıyor.
Krizin faturasını gençlerimize öğrencilerimize ödetemezsiniz. Bizden korkuyorsunuz çünkü Yurt altyapı hizmetleri tamamlanmadan teslim alındı ve can ve mal güvenliği açısından güvenli bir çevre ve barınma ortamı sağlamamaktadır. Yetkililere sorumluluklarını hatırlattık. Bu yurt ve çevresinde cana ve mala zarar geldiğinde sorumlusu yetkililer olacaktır. Olayın takipçisi olacağız.
“Yasaklara boyun eğmeyeceğiz”
Bartın da ilk kez, bir demokratik bir hak olan basın açıklamasının yasaklandığına şahit olduk. Çünkü Bartın da son dönemde İşten atılmalar karşısında kulelere çıkarak direnen ve hakkını alan işçiler gördük. Gerici Eğitim uygulamalarına karşı istismarcı Ensar Vakfı’nın okullarda istediği gibi bilimsel laik eğitim karşıtı uygulamalarını yapamadığını gördük. Okullarda taşımalı eğitim ve yemek ihalelerine karşı velilerin gerekli tepkilerini gösterdiklerini gördük. Öğle yemeği hakkı gasp edilen stajyer öğrencilerin ve velilerin gerekli tepkilerine şahit olduk. Güzelcehisar köylülerinin arazilerine Doğasına ve çevresine sahip çıkmak için baskılara boyun eğmeden hakları uğruna mücadele ettiğini gördük. Tarlaağzı ve Gömü Köylülerinin Termik santral karşıtı mücadelelerini gördük. Bartın Valiliği Emeği hakları ve onuru için mücadele eden ve Krizin faturasını ödemeyeceğiz diyen Bartın Halkını ancak ve ancak kolluk gücü ile yönetebileceğini düşünüyor. Ama Bartın halkının hak mücadelesinin önüne engel olamayacaklardır.”