Bartın kent merkezinde yer alan Eski Belediye Binası önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında Bartın Irmak İnisiyatifi, DSİ tarafından yürütülen "Bartın Irmağı ve Yan Kolları Islahı 1. Kısım" projesine dair ciddi endişelerini dile getirdi. Nail Öztürk, inisiyatif adına yaptığı açıklamada projenin başlangıç sürecinden bugüne kadar yaşanan aksaklıklar ve belirsizlikler üzerinde durdu.Nail Öztürk'ün yaptığı açıklamaya göre, DSİ (Devlet Su İşleri) tarafından 1 Şubat 2023 tarihinde 21B Pazarlık usulü ile ihale edilen ve 300 gün içinde tamamlanması öngörülen "Bartın Irmağı ve Yan Kolları Islahı 1. Kısım" projesi kapsamında, sözleşme yapılan firma ile anlaşma sağlanarak çalışmalara başlanmış durumda. Ancak, bu süre zarfında projenin öngörülen zaman diliminde tamamlanmadığı ve Tabiat Varlıkları Koruma Komisyonu ile Koruma Kurullarınca talep edilen pek çok bilgi ve bilimsel raporun sağlanmadığı ifade edildi.
İnisiyatifin öne sürdüğü temel kaygı, projenin Bartın Irmağı'nın doğal akışını bozacak şekilde yürütülmesi ve bu durumun kamuoyu ile yeterince paylaşılmamış olmasıdır. Proje kapsamında beton ve camdan duvarlar inşa edilerek ırmağın doğal yapısının değiştirilmesi planlanıyor. Bu süreçte, yerel belediyenin bile yeterince bilgilendirilmemesi ve projenin detaylarına vakıf olmaması, inisiyatifin endişelerini artırmış durumda.Nail Öztürk, bu projede belediyenin ve yerel halkın yeterince bilgilendirilmemesinin büyük bir problem olduğunu vurguladı. Bartın Irmağı'nın bölge halkı için sadece bir su kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam alanı ve ekosistem olduğunu belirten Öztürk, bu tür projelerin çevreye etkilerinin detaylı bir şekilde araştırılmadan hayata geçirilmesinin doğa için geri dönülmez zararlar doğurabileceğini dile getirdi.
Bartın Irmağı İnisiyatifi Temsilcisi Nail Öztürk'ün açıklaması şu şekilde:"Bartın ırmağı yaşadığımız kente adını veren yüzyıllardır doğal akışında akan Türkiye’nin en nadir doğal ekosistemlerinden biridir. Farklı dönemlerde aşırı yağışlar ardından sel ve taşkınlar ile gündeme gelse de gerek bitki örtüsü gerekse yaban yaşamı açısından da Ulusal mevzuat ve Uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmış bir korunan sulak alandır.
Bartın ili merkez ilçesinde bulunan Bartın Çayı ve çevresini kapsayan alan mülga Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 26.07.2002 tarih ve 8087 sayılı kararı ile 1. Derece Doğal Sit ilan edilmiş, mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 23.03.2020 tarih ve 74327 sayılı Olur’u ile de yakın geçmişte “Bartın Çayı ve Çevresi Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak tescil değişikliğine uğramıştır. Irmak üzerinde tescilli kültür yapıları olarak 1787 yılında yapılmış Kemer Köprü ve 1887 Yılında yapılmış Orduyeri Köprüsü gibi önemli köprüler bulunmaktadır.
Bartın ırmağı doğa ve kültür turizmi açısından da büyük önem taşımaktadır. Nitekim son yıllarda gerek BAKKA gerekse diğer kamu kurum ve kuruluşlarının Bartın ırmağında turizmin ve su sporlarının geliştirilmesine yönelik projeleri bulunmaktadır. Son yıllarda ırmak çevresinde nesli tehlike altında olan su samurlarının da var olduğu kamuoyunda yer bulmuştur.
DSİ tarafından 21B Pazarlık usulü ile 1 Şubat 2023 tarihinde ihale edilmiş “Bartın Irmağı ve Yan Kolları Islahı 1. Kısım” işi sözleşme yapılan firma ile imzalanmış ve işe başlanmıştır. 300 günde tamamlanması öngörülen yapım işinin tamamlanmadığı gibi, Tabiat varlıkları Koruma Komisyonu ve Koruma Kurullarınca istenen birçok bilgi ve bilimsel raporlar olmaksızın devam ettiğini görüyoruz.
3 Mayıs 2024 tarihinde Bartın Ticaret ve Sanayi Odasında toplanan siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, meslek odaları, sendikalar, muhtarlar, TMMOB’ye bağlı odalar ve Baro avukatlarının yanında Bartın sevdası olan teknik insanlardan oluşan ve 50yi aşkın tüzel kimliğin temsil edildiği toplantıda “Bartın Irmağı İnisiyatifi” kurulmuştur.
Amacı “Bartın Irmağı Islah Projesi” adı altında kamuoyu ile detayları paylaşılmayan, konunun birinci muhatabı belediyenin bile bilgisi dışında devam eden beton ve camdan duvar ile ırmağın doğal akışından koparılan çalışmadan duyulan endişe ve bilinmezliklerin ortaya konulması olan inisiyatif çalışmalarını hızlandırmıştır.
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. 1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nın ilk gününde alınan kararla, 5 Haziran günü, Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Bugün biz “Bartın Irmağı İnisiyatifi” bileşenleri olarak Bartın halkının binlerce bireysel dilekçe ile itirazını yaptığı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Taşra teşkilatı olan il müdürlüğüne sesleniyoruz.
Bartın ırmağının taşkın riskine karşı hazırlanan Bartın ırmağı ve yan kolları ıslah projesinin eksiklikleri ve çözüm yerine sorunlara neden olacak olması nedeniyle İl Müdürlüğünüz tarafından ırmak güzergahının tamamının bilimsel olarak değerlendirilmesi için gerekli çalışmanın başlatılmasını ve ekosistem bütününe zarar verecek uygulamaların durdurulmasını tekrar talep ediyoruz.
Bartın ırmağı sahipsiz değildir, beton kanallar ve taş duvar ve camdan darabalar ile kendi insanından koparılmasına asla izin vermeyecek ve sürecin hukuki bağlamda da takipçisi olacağımızı, toplanan tüm imzaları İl Müdürlüğüne Bartın halkı adına eksiksiz teslim edeceğimizi kamuoyuna duyururuz."MUHABİR - YUSUFHAN KABAKCI
İnisiyatifin öne sürdüğü temel kaygı, projenin Bartın Irmağı'nın doğal akışını bozacak şekilde yürütülmesi ve bu durumun kamuoyu ile yeterince paylaşılmamış olmasıdır. Proje kapsamında beton ve camdan duvarlar inşa edilerek ırmağın doğal yapısının değiştirilmesi planlanıyor. Bu süreçte, yerel belediyenin bile yeterince bilgilendirilmemesi ve projenin detaylarına vakıf olmaması, inisiyatifin endişelerini artırmış durumda.Nail Öztürk, bu projede belediyenin ve yerel halkın yeterince bilgilendirilmemesinin büyük bir problem olduğunu vurguladı. Bartın Irmağı'nın bölge halkı için sadece bir su kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam alanı ve ekosistem olduğunu belirten Öztürk, bu tür projelerin çevreye etkilerinin detaylı bir şekilde araştırılmadan hayata geçirilmesinin doğa için geri dönülmez zararlar doğurabileceğini dile getirdi.
Bartın Irmağı İnisiyatifi Temsilcisi Nail Öztürk'ün açıklaması şu şekilde:"Bartın ırmağı yaşadığımız kente adını veren yüzyıllardır doğal akışında akan Türkiye’nin en nadir doğal ekosistemlerinden biridir. Farklı dönemlerde aşırı yağışlar ardından sel ve taşkınlar ile gündeme gelse de gerek bitki örtüsü gerekse yaban yaşamı açısından da Ulusal mevzuat ve Uluslararası sözleşmelerle de güvence altına alınmış bir korunan sulak alandır.
Bartın ili merkez ilçesinde bulunan Bartın Çayı ve çevresini kapsayan alan mülga Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 26.07.2002 tarih ve 8087 sayılı kararı ile 1. Derece Doğal Sit ilan edilmiş, mülga Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 23.03.2020 tarih ve 74327 sayılı Olur’u ile de yakın geçmişte “Bartın Çayı ve Çevresi Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak tescil değişikliğine uğramıştır. Irmak üzerinde tescilli kültür yapıları olarak 1787 yılında yapılmış Kemer Köprü ve 1887 Yılında yapılmış Orduyeri Köprüsü gibi önemli köprüler bulunmaktadır.
Bartın ırmağı doğa ve kültür turizmi açısından da büyük önem taşımaktadır. Nitekim son yıllarda gerek BAKKA gerekse diğer kamu kurum ve kuruluşlarının Bartın ırmağında turizmin ve su sporlarının geliştirilmesine yönelik projeleri bulunmaktadır. Son yıllarda ırmak çevresinde nesli tehlike altında olan su samurlarının da var olduğu kamuoyunda yer bulmuştur.
DSİ tarafından 21B Pazarlık usulü ile 1 Şubat 2023 tarihinde ihale edilmiş “Bartın Irmağı ve Yan Kolları Islahı 1. Kısım” işi sözleşme yapılan firma ile imzalanmış ve işe başlanmıştır. 300 günde tamamlanması öngörülen yapım işinin tamamlanmadığı gibi, Tabiat varlıkları Koruma Komisyonu ve Koruma Kurullarınca istenen birçok bilgi ve bilimsel raporlar olmaksızın devam ettiğini görüyoruz.
3 Mayıs 2024 tarihinde Bartın Ticaret ve Sanayi Odasında toplanan siyasi parti temsilcileri, meclis üyeleri, meslek odaları, sendikalar, muhtarlar, TMMOB’ye bağlı odalar ve Baro avukatlarının yanında Bartın sevdası olan teknik insanlardan oluşan ve 50yi aşkın tüzel kimliğin temsil edildiği toplantıda “Bartın Irmağı İnisiyatifi” kurulmuştur.
Amacı “Bartın Irmağı Islah Projesi” adı altında kamuoyu ile detayları paylaşılmayan, konunun birinci muhatabı belediyenin bile bilgisi dışında devam eden beton ve camdan duvar ile ırmağın doğal akışından koparılan çalışmadan duyulan endişe ve bilinmezliklerin ortaya konulması olan inisiyatif çalışmalarını hızlandırmıştır.
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü. 1972 yılında İsveç’in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nın ilk gününde alınan kararla, 5 Haziran günü, Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Bugün biz “Bartın Irmağı İnisiyatifi” bileşenleri olarak Bartın halkının binlerce bireysel dilekçe ile itirazını yaptığı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Taşra teşkilatı olan il müdürlüğüne sesleniyoruz.
Bartın ırmağının taşkın riskine karşı hazırlanan Bartın ırmağı ve yan kolları ıslah projesinin eksiklikleri ve çözüm yerine sorunlara neden olacak olması nedeniyle İl Müdürlüğünüz tarafından ırmak güzergahının tamamının bilimsel olarak değerlendirilmesi için gerekli çalışmanın başlatılmasını ve ekosistem bütününe zarar verecek uygulamaların durdurulmasını tekrar talep ediyoruz.
Bartın ırmağı sahipsiz değildir, beton kanallar ve taş duvar ve camdan darabalar ile kendi insanından koparılmasına asla izin vermeyecek ve sürecin hukuki bağlamda da takipçisi olacağımızı, toplanan tüm imzaları İl Müdürlüğüne Bartın halkı adına eksiksiz teslim edeceğimizi kamuoyuna duyururuz."MUHABİR - YUSUFHAN KABAKCI