Ayakkabılar, hayatımızın vazgeçilemez bir gereksinimi. Bu, yüzyıllardır süregelen bir gerçek. Her gün Bartın'daki bir çok mağazanın vitrininde gördüğümüz ve giydiğimiz ayakkabıların üretimi, birçok aşamadan geçerek üretiliyor.
ayakkabı üretim süreci 7 kısımdan oluşuyor ve üretim tamamen makineler ile yapılıyor. Ortalama bir işçi makine ile 50 çift ayakkabı üretebiliyor.
Peki neden bu kadar pahalı?
Ayakkabı fiyatları markadan markaya, ayakkabı çeşidi ve cinsine göre farklılık gösteriyor. Örneğin ayakkabının spor ve popüler bir marka olması fiyatının çok daha fazla olmasına sebebiyet veriyor. Ayakkabının pahalı olmasının birçok etkeni bulunuyor. Ama yine de Bartınlılar, ayakkabı ve bot fabrikalarına sahip bir şehirde ayakkabı fiyatlarının bu kadar yüksek olmasına anlam veremiyor.
Bartınlılar için ayakkabı, sadece bir "ihtiyaç" değil, aynı zamanda şehrin gelir getiren ve istihdam sağlayan sektörleri arasında yer alıyor. Şüphesiz ayakkabı-tekstil sektörü Türkiye içinde en önemli sektörlerin arasında fakat, ayakkabı-tekstil sektöründe yapılan yatırımlar, hedeflenen kapasitelere ulaşmıyor ve sektörün "lokomotif" isimleri, binlerce insanın da işten çıkarıldığını belirtiyor.Edinilen bilgilere göre sadece 6 Şubat depremlerinde, depremin merkez üssü Kahraman Maraş'ta 60 bin kişi işini kaybetti. Küresel talebin daralması da sektörü "ihracat" konusunda zora sokuyor. Yine edindiğimiz bilgilere göre "Rusya-Ukrayna" savaşı Bartın'daki bir ayakkabı fabrikasının ihracatını kötü etkilemişti. Bazı çevrelere göre de sorunun temel nedeni, sektör firmalarının iç piyasadaki ihracatçı müşterilerinin Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında Asya ülkelerine yönelmesi.
Üretene maliyet, giyene zam
Bazı sektör temsilcileri sık sık Döviz kurunun, enflasyonun altında kaldığını ve döviz kurunun artması gerektiğini dile getiriyor. Ancak ekonomideki dolar bağımlılığı nedeniyle dövizdeki artış, üretim maliyetlerinde ve enflasyonda artışa neden oluyor. Sektörün diğer temsizlcileri ise döviz kuru artışı yerine üretim maliyetlerinin düşürülmesini, ucuz enerji sağlanmasını ve lojistik desteğinde bulunulmasını dile getirirken, piyasa istikrarının sağlanması gerektiğine de dikkat çekiyor. Özetlemek gerekirse, ayakkanın pahalıya giyilmemesi için, ucuza üretilmesi gerekiyor.
"Marka" takıntımız!
Ayakkabı fiyatlarının yüksek olma sebepleri üretim maliyeti, enflasyon ve döviz kuru ile sınırlı değil. Popüler bir marka olması onu "fazla para verilir" hale getiriyor. Bartın Üniversitesi'nde öğrenci olan bir vatandaş :"Firmalar reklamın ve marka değerinin arkasına saklanıyor. İnsanımız da buna 'kanıyor' ne yazık ki. Popüler bir marka olduğu zaman ayakkabı 'alınabilir' oluyor. Bizim insanımızda 'marka takıntısı' var. Evet bahsedilen popüler markalar kaliteli ürünler üretiyor ama bir ayakkabı 3 bin Türk Lirası olur mu? Ayakkabıyı aldığımda senelerce giymeyeceksem o parayı vermem" ifadelerini kullandı.YUSUFHAN KABAKCI
ayakkabı üretim süreci 7 kısımdan oluşuyor ve üretim tamamen makineler ile yapılıyor. Ortalama bir işçi makine ile 50 çift ayakkabı üretebiliyor.
Peki neden bu kadar pahalı?
Ayakkabı fiyatları markadan markaya, ayakkabı çeşidi ve cinsine göre farklılık gösteriyor. Örneğin ayakkabının spor ve popüler bir marka olması fiyatının çok daha fazla olmasına sebebiyet veriyor. Ayakkabının pahalı olmasının birçok etkeni bulunuyor. Ama yine de Bartınlılar, ayakkabı ve bot fabrikalarına sahip bir şehirde ayakkabı fiyatlarının bu kadar yüksek olmasına anlam veremiyor.
Bartınlılar için ayakkabı, sadece bir "ihtiyaç" değil, aynı zamanda şehrin gelir getiren ve istihdam sağlayan sektörleri arasında yer alıyor. Şüphesiz ayakkabı-tekstil sektörü Türkiye içinde en önemli sektörlerin arasında fakat, ayakkabı-tekstil sektöründe yapılan yatırımlar, hedeflenen kapasitelere ulaşmıyor ve sektörün "lokomotif" isimleri, binlerce insanın da işten çıkarıldığını belirtiyor.Edinilen bilgilere göre sadece 6 Şubat depremlerinde, depremin merkez üssü Kahraman Maraş'ta 60 bin kişi işini kaybetti. Küresel talebin daralması da sektörü "ihracat" konusunda zora sokuyor. Yine edindiğimiz bilgilere göre "Rusya-Ukrayna" savaşı Bartın'daki bir ayakkabı fabrikasının ihracatını kötü etkilemişti. Bazı çevrelere göre de sorunun temel nedeni, sektör firmalarının iç piyasadaki ihracatçı müşterilerinin Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında Asya ülkelerine yönelmesi.
Üretene maliyet, giyene zam
Bazı sektör temsilcileri sık sık Döviz kurunun, enflasyonun altında kaldığını ve döviz kurunun artması gerektiğini dile getiriyor. Ancak ekonomideki dolar bağımlılığı nedeniyle dövizdeki artış, üretim maliyetlerinde ve enflasyonda artışa neden oluyor. Sektörün diğer temsizlcileri ise döviz kuru artışı yerine üretim maliyetlerinin düşürülmesini, ucuz enerji sağlanmasını ve lojistik desteğinde bulunulmasını dile getirirken, piyasa istikrarının sağlanması gerektiğine de dikkat çekiyor. Özetlemek gerekirse, ayakkanın pahalıya giyilmemesi için, ucuza üretilmesi gerekiyor.
"Marka" takıntımız!
Ayakkabı fiyatlarının yüksek olma sebepleri üretim maliyeti, enflasyon ve döviz kuru ile sınırlı değil. Popüler bir marka olması onu "fazla para verilir" hale getiriyor. Bartın Üniversitesi'nde öğrenci olan bir vatandaş :"Firmalar reklamın ve marka değerinin arkasına saklanıyor. İnsanımız da buna 'kanıyor' ne yazık ki. Popüler bir marka olduğu zaman ayakkabı 'alınabilir' oluyor. Bizim insanımızda 'marka takıntısı' var. Evet bahsedilen popüler markalar kaliteli ürünler üretiyor ama bir ayakkabı 3 bin Türk Lirası olur mu? Ayakkabıyı aldığımda senelerce giymeyeceksem o parayı vermem" ifadelerini kullandı.YUSUFHAN KABAKCI