AK Parti Bartın İl Başkanlığınca yapılacak olan ancak ertelenen iftar programı için bugün Bartın’a gelmesi beklenen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, dün Tokat’taydı. Artova Adliye Sarayının Temelini atan Bakan Tunç, Tokat Valiliğinde de gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in halka yaptığı sokak çağrısını “ Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusunu yanıtlayan Tunç, “Haddini bilsin” diyerek CHP’nin gittiği yolun yol olmadığını söyledi.
Haddini bilsin
Özel'in sokak çağrısı yapmasının özellikle adli soruşturmayı etkilemeye yönelik ve hukuk devletiyle bağdaşmayan bir tavır olduğunu öne süren BYılmaz Tunç, "Bir ana muhalefet genel başkanının daha sorumlu davranması lazım. Sizin sokak çağrısı yapmanız ve o sokağa getirdiğiniz kişileri kışkırtarak polisle karşı karşıya getirmeniz, polislerin yaralanmasına sebep olmanız durumunda ne diyecekti İçişleri Bakanımız? Polislerine bir 'geçmiş olsun' dediğinde suç örgütüne yardım mı etmiş olacaktı? Böyle bir mantık olabilir mi? Dolayısıyla bizim bakanlarımız, devlet kurumlarımız, hukuk devleti ilkesine uygun bir şekilde tavır sergiliyorlar. Burada Adalet Bakanı olarak ben bu dosyada şunlar şu nedenle suçludur diyor muyum? Şu nedenle soruşturma açılmıştır diyorum ve bu sorusu neticesini sabırla, sükunetle besleyelim. Sonuçta dosya açıldığında hepimiz göreceğiz. Dolayısıyla dosya açıldığında bütün kamuoyunun gördüğü hususları siz de gördüğünüzde o zaman pişman olmayacak mısınız? O nedenle peşin hükümlü olmamak gerekir. Soruşturmanın sonucunu gerekir ve burada özellikle sokakları karıştırmanın, milletin huzurunu bozmanın ve milletin güvenliğini tehdit etmenin çok yanlış olduğunu ifade etmek istiyorum. Özellikle devleti suç örgütü gibi yönetiyorlar cümlesini hadsizlik olarak nitelendiriyorum. Haddini bilsin. Devleti burada milletten aldığı yetkiyle yönetenler var. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bakanlarımız, meclisimiz, yasaması, yürütmesi, yargısı bir düzen içerisinde görevlerini yürütüyor. Dolayısıyla Burada bu ifadeleri kullanırsanız hadsizlik yapmış olursunuz. Herkesi sorumlu davranmaya davet ediyorum. Bir genel başkan gibi davranmaya davet ediyorum ama maalesef bunlarda bu sorumluluk maalesef yok." ifadelerini kullandı.
Tehditlerle bir yere varamazsınız
Kamuoyunun bu soruşturmayı lehte yada aleyhte tüm açıklığıyla göreceğini aktaran Tunç, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla şimdiden siz soruşturmayı etkilemeye yönelik, yargı görevlerini tehdit ederek, savcıları, hakim tehdit ederek bir yere varamazsınız. Bunu yaparsanız millet size bunun hesabını sorar. Çünkü burada devam eden bir soruşturma. Hep beraber milletçe bekleyeceğiz ve yargının kararını bekleyeceğiz. Savcıların vereceği karardan sonra iş hakimlerin önüne gelecek. Sulh ceza hakimleri dinleyecek şüphelileri. Her iki soruşturma bakımından. Sulh ceza hakimleri bir karara varacak ve o karar sonrasında yine hukuk içerisinde denetime tabi olan bir karar.
Kaos ortamıyla gölgeleyemezsiniz
Dolayısıyla yargının kendi içerisinde denetime tabi olan hukuk güvenliğinin olduğu bir mekanizma içerisinde eğer siz üniversiteleri, öğrencilerimizi, gençlerimizi kışkırtarak bir kaos ortamı yaparak eğer işi gölgelemeye çalışmak istiyorsanız hiç boşuna uğraşmayın. Gölgeleyemezsiniz. Dosya kapsamıyla bağlıdır yargı. Yargı dosyadaki iddialara bakar, savunmalara bakar. Sokak hareketlerinden etkilenmez. Dolayısıyla yargı millet adına karar verir, millet adına görev yapar. Kararları millet adınadır. Milletin hakkını hukukunu savunur. Kim teröre bulaşmışsa onun hesabını millet adına sorar. Kim yolsuzluğa bulaşmışsa, tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemişse yargı bunun hesabını sorar. Çünkü dosyada böyle midir, değil midir? Bunu hep beraber soruşturmanın sonucunda ve yargılamanın sonucunda göreceğiz.
Sözlerini reddediyoruz
O nedenle Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Sayın Özel'i sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'na yönelik ve Sayın Cumhurbaşkanımıza özellikle başından beri söylediği sözleri kesinlikle reddediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızla bu soruşturmayı ilişkilendirmesi bir kere hadsizliktir, had bilmemektir. Sayın Cumhurbaşkanımız devletin başkanıdır. Cumhurbaşkanımızdır. Yargı ayrıdır. Dolayısıyla yargı bağımsızdır. Yargı anayasamızın 138. maddesinden aldığı yetkiyi kullanır. Hiç kimseden mevkiden talimat almaz, olayları millet adına soruşturur. Suç varsa yargının ona el atmaması diye bir durum söz konusu olamaz hukuk devletinde. O nedenle değerli soruşturmanın akıbetini hep beraber sabırla bekleyeceğiz."
NURDAN EROĞLU