Tavşan adasının İçerisinde Cenevizlilerden kalma Bizans Kilisesi ve Manastır gibi tarihi kalıntılar bulunuyor. İsmini adada yaşamakta olan tavşanlardan alıyor. Tavşan Adası'nın doğu ucunda bir kaya kavuğu bulunur. Bu kaya kavuğunun da ilginç bir hikâyesi olduğu söyleniyor. Eski zamanlarda, çeşitli hastalıkları olanlar ,sandal ve motorlarla o kaya kavuğunun aralığından geçirilerek iyileşecekleri umut edilirmiş. Ayrıca adanın kuzey tarafında 70 metre uzunluğunda bir mağara bulunuyor. Tavşan Adasına zamanında dalgakıran ve adaya giriş olarak inşa edilmiş bulunan bir geçidin yıkıntıları üzerinden yürüyerek ulaşılabilir. Bir efsaneye göre Kral Mausolos bu geçidi sevgilisi Artemisiya için inşa ettirmiş. Amacı ayakları ıslanmadan adaya ulaşıp, orada sevgilisiyle muhteşem gün batımını seyretmekmiş. Gerçekten de burada gün batımı izlemeye değer bir güzelliktedir.
“Kayıp yol”
Amasra’da bulunan Tavşan adasına, herhangi bir köprü bulunmuyor ancak, eski tarihlerde yerin altından bir yol olduğu söyleniyor. Kuşna bölgesinde olan kapıların Tavşan Adasına çıktığı ve adada , bugün harabe halinde olan Manastır ve Kiliseye papazın o tarihlerde bu yolu kullanarak adaya gidip geldiği tahmin ediliyor.
“Çalınan medeniyet”
Ada, uzun yıllar boyunca farklı medeniyetlerin elinde kaldığı için farklı medeniyetlere ait yapı malzemelerine rastlamak mümkün. Ne yazık ki yapı üzerindeki mozaik ve temelleri, defineciler tarafından talan ediliyor. Yapılan bilimsel çalışmalar sonucu buranın, bir köşe oda ile narteks ve apsidlere yer verilip orta mekâna “Haç” planı verilmiş bir kilise olduğu uzmanlar tarafından açıklandı. Adanın, Amasra'dan 150 ile 200 metre kadar açıkta ve her türlü hava koşulunda kolayca gidilip, gelinemeyecek bir konumda olması dikkate alındığında Büyükada kilisesinin, yakınındaki diğer binalarla bir külliye niteliğinde bulunduğu ve Manastır işlevinde olduğu muhakkak.
YUSUFHAN KABAKCI