Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Bartın İl Başkanı Sezai Hangişi, TÜİK’in Mayıs ayı enflasyon rakamlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Bartın İl Başkanı Sezai Hangişi, geride bıraktığımız ayda mal ve hizmet fiyatları ortalama yüzde 3,37 oranında artarken yıllık enflasyonun da yüzde 75,45’e ulaştığını dile getirdi. Açıklanan Tasarruf Tedbirleri ile “elde edilen haklar kısıtlanıyor” diyen Hangişi, “alım gücünü korumanın ve yükseltmenin yolu refah payından geçmektedir” dedi.
Hangişi, mevcut ekonomik yükün hafifletilmesi için maaşlara enflasyonun üzerinde bir artış yapılması gerektiğini vurguladı. “Alım gücünü korumanın ve yükseltmenin yolu refah payından geçmektedir,” diyen Hangişi, maaşlara refah payı eklenmesi, enflasyon farkının anında maaşlara yansıtılması ve vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
Sezai Hangişi, “Çarşı, pazarda fiyatlar sürekli yükselirken alım gücünü koruyacak, memur ve emekliye nefes aldıracak uygulamalara ihtiyaç var,” diyerek, enflasyonun hızının kesilmesinin ve hayat pahalılığının azaltılmasının uzun bir süreç alacağını belirtti. Hangişi, yetkililerin refah payı uygulamasını kabul etmesi ve bir an önce hayata geçirmesi gerektiğini dile getirdi.
Türk Eğitim-Sen ve Türkiye Kamu-Sen Bartın İl Başkanı Sezai Hangişi’nin açıklamaları şu şekilde:
"TÜİK, mayıs ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre enflasyon, mayıs ayında da yükselmeye devam etti. Geride bıraktığımız ayda mal ve hizmet fiyatları ortalama %3,37 oranında artarken yıllık enflasyon da %75,45’e ulaştı. Yılın ilk başından beri enflasyon toplamda %22,72 oranında yükselmiş oldu.
Ocak ayında memur maaşlarına yapılan %15’lik artış erimeye devam etti ve kamu çalışanlarının alım gücü, geçtiğimiz yılın aralık ayına oranla %7,72 düştü.
Ülkemizdeki ekonomik durumun iç açıcı olduğunu söylemek mümkün değil. Geçtiğimiz günlerde kamunun finans ihtiyacını azaltmak amacıyla bir dizi tasarruf önlemleri alındı. Bu önlemlerden büyük bir kısmı, servis hizmetlerinin kaldırılması, koruyucu giyim yardımı, fazla mesai ödemeleri, lojman kiraları gibi kamu çalışanlarının ekonomik ve özlük haklarını doğrudan ilgilendiren konuları içeriyor.
Dolayısıyla bir tarafta yüksek enflasyon nedeniyle memur ve emekli maaşları erirken diğer taraftan alınan tedbirlerle de elde edilmiş olan haklar kısıtlanıyor.
Hal böyle olunca bu olumsuz şartlar altında memur ve emeklilerimizin eriyen maaşları ile ay sonunu getirmeleri imkânsız hale geliyor. Ücret ve vergi politikaları, gelir dağılımının sağlanacağı maaşlardaki erimenin durdurulacağı tek mekanizma. Bu mekanizmaların doğru kullanılmaması durumunda dar ve sabit gelirliler üzerindeki ekonomik yük daha da artıyor.
Memur ve emeklileri üzerindeki bu yükü hafifletmenin yolu maaşlara enflasyonun üzerinde bir artış yapılmasından geçmektedir. Alım gücünü korumanın ve yükseltmenin yolu refah payından geçmektedir.
Dolayısıyla her zaman ifade ettiğimiz gibi maaşlara refah payı eklenmesi, enflasyon farkının ortaya çıktığı ay itibarı ile maaşlara yansıtılması ve vergi dilimlerinin yeniden düzenlenmesi yönündeki taleplerimizin karşılık bulması bu süreçte hayatı bir önem taşıyor.
Çarşı, pazarda fiyatlar sürekli yükselirken alım gücünü koruyacak, memur ve emekliye nefes aldıracak uygulamalara ihtiyaç var. Enflasyonun hızının kesilmesi, hayat pahalılığının belinin kırılması uzun bir süre alacak gibi görünüyor. Çalışanlara refah payı verilmeden bu sürecin atlatılamayacağının da yetkililerce kabul edilmesi ve bir an önce refah payı uygulamasına dönülmesi gerekiyor"
Haber Merkezi