Bankoğlu’nun Bartın Adliyesinde görülen Amasra maden davası kararı sonrasında yargı sistemini ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’u hedef alan açıklamaları, AK Parti Bartın Teşkilatını ayağa kaldırdı. İlk önce İl Başkanı Yaşar Arslan, ardından da Milletvekilli Aldatmaz, Bankoğlu’na ateş püskürdü. Bankoğlu’nu açıklamalarıyla yargıya hakaret ve topluluğu manipüle edip provoke etmekle suçlayan Aldatmaz, aynı zamanda kendisinin yargıya müdahale ederek mahkemeyi baskı altına almaya çalıştığını iddia etti. Bankoğlu’nun Bakan Tunç’u siyasi etiğe sığmayacak bir şekilde yıpratmaya çalıştığını da kaydeden Aldatmaz, maden davasında verilen karara dikkat çekerek “Bu saatten sonra Bartın’a gelmek için bahaneleri de kalmadı.” dedi.
Kendini CHP’nin tek parti döneminde zannediyor
Aysu Bankoğlu’nun açıklamalarıyla ilgili “saygısızlık” “nezaketsizlik” ve “ahlaksızlık” sıfatlarını kullanan Yusuf Ziya Aldatmaz, “Adını siz koyun.” sözleriyle bunun değerlendirmesini Bartın halkının takdirine bırakarak şöyle konuştu;
“Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir ve kuvvetler ayrılığı ilkesi ile yönetilir. Yasama, yürütme ve yargı birbirinden bağımsızdır. Siyasi bir figür olarak bir milletvekilinin devam eden bir davayı takip etmesi oradaki mahkeme heyetini baskı altına almaya çalışan bir davranış olur. Bizler böyle bir şeyi asla yapmayız. Amasra Maden sürecinde de geride kalan aileler için devlet olarak elimizdeki her imkânı seferber ettik; yargı sürecinde ise bağımsız Türk Yargısının vereceği kararı saygıyla bekledik. Ancak CHP milletvekili kendini CHP’nin tek parti döneminde zannederek yasama erki içerisinde görevi yapmasına rağmen her duruşma sonrası yaptığı açıklamalar ile mahkeme heyetini baskı altına alarak yargıya müdahale etmek hatta verilecek kararı etkilemek istemiştir.
Topluluğu galeyana getiriyor
Bir kişi ile siyasi olarak rakip olabilirsiniz onu eleştirebilirsiniz ama bunu yaparken bir topluluğu manipüle edip galeyana getirirken bir taraftan da kimsenin kişilik haklarına saldıramazsınız. Bunun sığınılabilecek hiçbir yanı yok. Bunun adını siz koyun ister saygısızlık ister nezaketsizlik ister ahlaksızlık deyin.
Provokatif açıklamalar
Yargı kararları elbette eleştirilebilir; ancak bu eleştiriler, hukuk çerçevesinde ve saygı sınırları içinde yapılmalıdır. Bartın’a sadece Amasra maden kazası ile ilgili her duruşmadan sonra olduğu gibi son duruşmada kararın açıklanması sonrasında da Bartın Adliye Binası önünde yapılan provokatif açıklamalarla, maden şehidi ailelerinin gözyaşları üzerinden siyasi malzeme devşirmek, hiçbir vicdana sığmayacak bir davranıştır.
Yargıya hakaret
Özellikle kendisi de bir avukat olan Aysu Bankoğlu’nun "Adalet Sarayları betondan ibaret" ifadesi, kendisinin de bir ferdi olduğu Türk yargı sistemi içerisinde yer alan herkese, Türk yargı sisteminin değerlerine ve onuruna yapılmış çok ağır bir hakarettir. Bunu kabul etmek mümkün değildir.
Bartın’a gelecek bahanesi kalmadı
CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu’nun, yargı kararını eleştirme adı altında sarf ettiği ifadeler, toplumu kutuplaştırmaya, mahkeme salonundan çıkmış kalabalığı tahrik etmeye yönelik, hedefi ve amacı tartışmalı zehirli bir söylemin tezahürüdür. Bu söylemlerde bulunanların ellerinde Bartın halkını kutuplaştırmak için kullandıkları bir Amasra maden kazası davası vardı. Karar açıklandı; bu saatten sonra Bartın’a gelmek için bahaneleri de kalmadı desek yalan olmaz.
Siyasi rant malzemesi
Unutulmamalıdır ki, adalet popülist söylemlerle ya da provokasyonlarla değil, yalnızca hukukun üstünlüğü ilkesine dayalı olarak sağlanır. Amasra Maden kazasında yitirdiğimiz canların acısı hala içimizde taze iken bu acının siyasi rant malzemesi haline getirilmesi, madenci ailelerinin tarifsiz kederinin istismar edilmesi, bizleri ve toplumsal vicdanı derinden yaralamıştır.
Siyasi etik sınırları dışında
Bartın'a 16 yıl boyunca özveriyle hizmet etmiş, Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı görevini üstlenmiş Bartın’ımızın evladı Sayın Yılmaz Tunç'a yöneltilen ifadeler, haksızlık ve nezaket sınırlarını aşan bir itham olmanın yanında, Bartın halkının takdirini kazanmış yıllarca Bartın Milletvekili olarak seçilmiş ve görev yapmış bir siyasetçiyi siyasi etik sınırları dışında kalmış bir yıpratma girişimidir. Bartınlılar olarak bizler, Adalet Bakanımız Sayın Yılmaz Tunç’un baba ocağı Bartın’a kattığı değerleri yakından biliyor ve her zaman takdir ediyoruz.”
NURDAN EROĞLU