Kadına karşı şiddet ve taciz olaylarına karşı direnişin belki de en belirgin biçimde başladığı ve kadın-erkek demeksizin herkesin sokaklara dökülerek, ölümünün ardından büyük hüzün yaşadığı Özgecan Aslan’ın vefatının üzerinden 8 yıl geçti.
Ne Olmuştu?
Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan, Mersis Tarsus’ta evine döndüğü minibüste tacize direnerek katledilmişti. Cansız bedeni yanmış olarak bir derenin kenarında bulunan Aslan, henüz 19’undaydı. Genç kızın bindiği minibüste bıçaklayarak ölümüne sebep olan ardından genç kızı yakmak isteyen 3 fail gözaltına alınmıştı. Cinayetin ardından yakalanan katil zanlısı Suphi Altındöken "nitelikli cinsel saldırı ve canavarca hisle öldürme", babası Necmettin Altındöken "canavarca his ve eziyetle kasten öldürme" ve Fatih Gökçe "canavarca his ve nitelikli cinsel saldırıyla kasten öldürme", suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
Katil Cezaevinde Öldürüldü
Adana Kürkçüler Cezaevi'ne gönderilen Suphi Altındöken ve babası Necmettin Altındöken, cezaevindeki bir kişinin tabancalı saldırısına uğradı. Saldırı sonucu Suphi Altındöken öldü, babası ise yaralandı. Cenazesi Tarsus'a götürülen Altındöken'i mezarlıklar kabul etmedi. Adana'daki bir hastanenin morgunda 5 gün bekletilen Altındöken, 5 gün sonra gizlice ismi verilmeyen bir mezarlığa defnedildi.
Unutmadık!
Özgecan Aslan’ın ölümü ile Türkiye ayağa kalktı. Sokaklarda yürüyüşler ve mitingler yapılırken aileler üniversiteye çocuklarını göndermeye korkar oldu. Sapkınlıkla ve taciz ile mücadele için kol kola verildi. Özgecan Aslan’ın acılı ailesinin sözleri ve hisleri ise hafızalara kazındı. Bugün Özgecan Aslan'ın vefatının üzerinden 8 sene geçti.
MUHABİR - EDA KOÇ