Murat Kaya, CHP’den Bartın Belediye Başkanlığı görevi için aday olmak istediğini açıklayarak, “Yapılabilecek çok şey olduğunu görüyorum. Bunları yapmak için aday olmak istiyorum. 81 ilimizin 80’inde olmayan pek çok sahilimiz, ırmağımız, yeşilimiz var. Çok zengin bir il’iz aslında. Bartın’ı artık daha modern yönetim şekilleriyle daha güzel projelerle marka bir şehir haline getirmek istiyorum. Aday olabilirsek hep birlikte daha güzel günleri, daha mutlu Bartın’ı, daha çok tercih edilir bir Bartın’ı birlikte yaratalım istiyorum”dedi.
Mimar-İş İnsanı Murat Kaya, Bartın Manşet Gazetesi, Bartın Halk Gazetesi, Bartın Pusula Gazetesi ve www.bartinhalkgazetesi.com.tr internet haber sitesini bünyesinde bulunduran Eybey Medya ve Doğa Medya’nın gerçekleştirdiği ortak canlı yayına konuk oldu.
Konuk olduğu programda kendisinden, projelerinden çalışmalarından ve Bartın için hayallerinden bahseden Kaya, CHP’den Bartın Belediye Başkanlığı görevi için aday olmak istediğini dile getirerek bir anlamda seçim startını verdi.
Programda EYBEY Medya sahibi Mustafa Ahmet Oktay ve Doğa Medya sahibi Muhammet Işık’ın sorularını yanıtlayan Kaya, ayrıca canlı yayına gelen soruları da cevapladı.
Programa kendisini tanıtarak başlayan Kaya, “51 yaşındayım, Yüksek Mimarım. Evli ve bir çocuk babasıyım. Eşim de esnaf. Bir emekli asker ailenin üçüncü çocuğuyum.30 seneye yakındır profesyonel mimarlık yapıyorum. Esas uzmanlık alanım hafif çelik konstrüksiyon yapılar. Ama 15 yıldır da Bartın dekorasyon alanında hizmet veriyoruz” dedi.
“Bartın gündeminden kalkması lazım”
“Sel felaketi ile ilgili Bartın’da neler yapılmalı?” sorusunun üzerine Kaya, “Gönül isterdi ki 98 yılından bugüne kadar, bu konu gerekli çalışmalar yapılmış olsun ve gündemimizden kalksın. Ama artık yapılamayanlardan ziyade önümüze bakmamız gerekiyor. Bunu artık ilaç tedavisi değil de ameliyat olarak algılayıp Bartın coğrafyasını ilgili bakanlıkların masaya yatırması gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar yaşadığımız sellerde su nereden geldi, hangi sebepten dolayı geldi sorunların kaynağında tespit edilmesi gerekir. Baraj eksiğimiz mi var, sel kapanı eksiğimiz mi var, ırmakta sular akamıyor mu gibi sorunun tespit edilip yapılması gerekenleri listeleyip yatırım planına alınması gerekir diye düşünüyorum. Bunlar tabi ciddi maliyetler ve zaman alacak olan çalışmalar. Artık bu konunun Bartın gündeminden kalkması lazım. Sel korkusu ile yaşamak, sel geliyor dendiğinde, AFAD’dan uyarı geldiğinde insanlar evlerini boşaltıyor, dükkanlar mallarını kaldırıyor. Artık bu korkudan kurtulmamız lazım” diye konuştu.
“Bartın’a güzel şeyler kattığımı düşünüyorum”
Kaya, “Bartın için çalışmalar yaptınız mı, projeleriniz var mı?” sorusu üzerine ise “Ben bu noktada kendimi şanslı hissediyorum. Çünkü müşterilerimizin işlerini yapmakla birlikte kamusal noktalarda birkaç projede imzamız var. Bu konuda en kıymetli proje Aktıp Özel Hastane olarak görüyorum. Çünkü şehrimiz küçük ve bir tane özel hastanemiz var. O da bana kısmet oldu. Yıllar önce hazırladığımız bir proje. O projenin en önemli kısmı, çatısında yer alan heliport. On küsur yıl önce hazırladığımız projede bunu düşündük. Hatırlarsınız ambulans helikopter geldiğinde futbol sahasına inmeye çalışıyordu. Bunları gözlemleyerek bir heliportun zorunlu ve ihtiyaç olduğunu düşündük. Yine Hendekyanı Caddesi’nde çelikten üretilmiş bir üst geçidimiz var. Çocuklarımızı trafikten koruma alanında kıymetli bir projeydi. Yine Gazhane Parkı’nın yanında belediyenin düzenlediği dükkanlar bizim projemizdi. Özel bir çalışma olsa da şimdi adıyla Hayalim Düğün Salonunun orta kısmındaki kafeler benim çalışmamdı. Bu konularda Bartın’a güzel bir şeyler kattığımı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“Irmağın bir ıslah projesine ihtiyaç var”
“Bartın Irmağı ile ilgili yapılabilecek projeler nelerdir?” sorusuna Kaya, “Bartın Irmağı, yıllar öncesinde insanların için yüzebildiği hatta su içilebildiği bir ırmak. Ama tabi yıllar içerisinde tabi kirlenmiş. Irmağın bir ıslah projesine ihtiyaç var. Yine trafiği çözme amaçlı ırmağın üzerine köprüler yapılması gerekiyor. O köprülerin de olası tekne seyahatlerini de etkilememesi gerekiyor. Yine ırmağımızda Bartın’a gelen misafirleri tekneler ile gezdirebiliriz, denize açılarak İnkumu ve Amasra’ya geçilebilir. Yine aynı şekilde su sporları yapılabilir. Bunların da Bartın tanıtımına faydası olacaktır. Elimizde bir nimetimiz var bunu en kısa sürede kazanmamız lazım” dedi.
“Şehir merkezinde en büyük sorun trafik”
“Bartın’da tespit ettiğiniz ne tür sorunlar var?” sorusunun üzerine ise Kaya, şöyle konuştu:
“Şimdi Bartın’da çevre yolları karayollarına ait. Ama şehir içi yolları anlamında Çatmaca’dan Kemer’e doğru ilerlediğinizde ya da Yukarı Çarşı’ya çıktığınızda yarım saat sürüyor. Bartın şehir merkezi trafik ortalama hızı 8-10 km. Bu oran İstanbul’da ise 32 km/saat. İstanbul’dan çok çok daha aşağılardayız. Şehir merkezinde en büyük sorun trafik. Önceliğimiz bunu çözmek olmalı. Bunu da ufak çözümlerle değil de yani bir yerlere dubalar koymak, dubalar eskidiğinde yenilemek değil de Bartın trafiğini şehrin olası gelişim bölgeleriyle birlikte ve hatta 30-40 senelik bir nüfus simülasyonunu dikkate alarak büyük bir Bartın trafik projesi yaptırmamız gerekiyor. Bu projenin içerisinde hafif raylı sistemin dahil olduğu, köprülerin, alt geçitlerin, U-dönüşlerin bütün faktörlerin bir arada düşünüldüğü bir projemiz olması lazım. Ancak böylelikle çözüme ulaşabiliriz. Bir ek başlık olarak da yan yollarımız var. Gecen Köyü’nden, terminalden alın buradan sanayiye kadar devam eden yan yollarımız var. Bunlar şu anda aktif çalışmıyor. Yer yer kesintiye uğrayabiliyor. Bunların tekrar elden geçip tekrar aktif hale gelirse çok daha hızlı çözümler üretebiliriz.”
Kaya’dan otopark sorununa çözüm
“Otopark sorunu?” sorusuna Kaya, “Şehirdeki en büyük eksikliklerimizden biri, şehir olmamıza rağmen bir katlı otoparkımız yok. Bu konumlanacak pozisyona göre bir veya birkaç tane katlı otoparklara ihtiyacımız var. Bartın’da benim gördüğüm Cumhuriyet Meydanı, eski adliye binasının olduğu arsa ve Cumhuriyet Meydanı’nın arkasındaki otopark alanını kapsayan, şu andaki vergi dairesinin ve adliye binasının olduğu alanın yıkıldığı ve yerine yeni bir AVM’ye ait bir bloğun oluşturulduğu, projenin yer altından devam ettiği, Cumhuriyet Meydanı’nda bir cam piramidin olduğu bir proje hayalim var. Bu 4 katlı olabilir, bunun 2 katı AVM olarak 2 katı otopark olarak değerlendirilebilir. Bu alanın 2 katı otopark olarak ayrılmış olsa çarşı merkezinin büyük bir otopark ihtiyacını karşılayacaktır. Ayrıca şehir içindeki AVM’nin çarşı içindeki dengeleri bozmayacağını ve otopark sorununun çözüleceğini düşünüyorum” diye konuştu.
Kaya, “Çarşı içinde yapılacak olan bir AVM, Bartın’ı şehir içine daha çok kapatmaz mı?” sorusu üzerine ise “Büyükşehirlerdeki AVM’lere gittiğimizde ben şunu gözlemliyorum. Hafta içi AVM’ler çok fazla çalışmıyor. İnsanlar genelde hafta sonu kısmen de akşamları geziyorlar. Dolayısıyla Bartın mevcut yerleşim yeri olarak Çatmaca’nın ötesine fikren çok fazla geçmiyor. Hatırlarsınız bir dönem bir AVM projesi vardı. Çatmaca’nın az ilerisindeydi. Şimdi insanlarımız o AVM’ye ne kadar giderdi. Burada bir handikap var gibi geliyor. Bununla birlikte bir otopark problemiz var. Ben iki ihtiyacın aynı projede ve merkezden uzaklaşmadan çözmenin daha elzem olabileceğini anı zamanda bunun orada yer alacak mağazaların şehirden uzaklaşmayacağı için ticaretin de daha rahat olabileceğini düşündüğüm için bunu öneriyorum” dedi.
“Belediye Başkanı olmak istiyorum”
“Bartın Belediyesi başkanlığına aday mısınız?” sorusuna ise Kaya, “Aslında 3-4 yıldan beri halkımızla bir araya gelmeye çalışıyorum. Yalnız sosyal medyadan paylaşmıyordum. İlerleyen dönemlerde seçime girme niyetim olduğunu paylaşınca, yavaş yavaş sosyal medyada da paylaşmaya başladım. Yasal süreçlerimiz geldiğinde kısmet olursa Cumhuriyet Halk Partimizin resmi adayı olmak istiyorum. Daha sonrasında da halkımız teveccüh ederse belediye başkanı olmak gibi bir isteğim var. Bartın’a hizmet edebilmek adına, kafamdaki projeleri gerçekleştirerek Bartın’ı daha güzel günlere götürmeyi arzu ediyorum” ifadelerini kullandı.
“Daha fazla hizmet etmenin yollarını aradım”
Kaya, “Neden Cumhuriyet Halk Partisi?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“İçimde bulunduğum siyasi süreci özetlemek istiyorum. Yaklaşık 3 seçim öncesi Milliyetçi Hareket Partisi’nden davet aldım. O dönem şehirde başarılı işler yaptığım için o dönemin il başkanı teveccüh etti, davet etti ben de herhangi bir parti fikri olmadan yaşadığımız memlekete hizmet amacıyla bu daveti kabul ettim. O dönemde meclis üyesi olmak için davet edildim ama kısmet olmadı. O dönemde bir siyasi beklentim olmadan parti çatısı altında hizmetimi yapmaya çalıştım. Güzel şeyler de kazandırdığımı düşünüyorum. Ama sonrasında dönemin yönetimine, belediyesine daha fazla hizmet etmeye çalıştım. Daha fazla hizmet etmenin yollarını aradım. Ama fayda veremeyince onların da benden çok fazla faydalanmak istemediklerini görünce oradan ayrılmam icap etti. Çünkü bir şeyler yapmak istiyorsunuz, kafanızda projeler var ama bunların hiçbir şekilde karşılık bulamayıp dinlenmediğini görünce artık ümidiniz kesilmeye başlıyor. Dolayısıyla oradaki siyasi hayatımı bitirdim, 3-4 yıldır da herhangi bir siyasi partiye üyeliğim yoktu. Sonrasında ise daha demokratik bir parti olduğunu düşündüğüm için, fikren daha yakın hissettiğim için Cumhuriyet Halk Partisi’ni tercih ettim.”
“En büyük hayalim Bartın’ın mimarı olmak”
“Cumhuriyet Halk Partisi sizi niye aday göstersin, vatandaş sizi niye seçsin?” sorusunun üzerine Kaya, şu ifadeleri kullandı:
Partimizin ya da genel başkanlığın adayları şu anda nasıl belirleyeceği şu anda tam net değil. Parti içi ön seçim olabilir. Ankara’dan bir isim önerilebilir veya buradaki yerel yöneticilerimiz bir karara varabilirler. Öncelikle orada bir soru işaretimiz var. Ben sadece olmak istediğimi, projelerimin olduğunu ve bunları kısmet olursa hayata geçirmek istediğimi anlatıyorum. 30 seneye yaklaşan bir meslek hayatım var. Belediye başkanı dediğiniz zaman bir takım iş kalemleri var. Mimarlık, şehrin mimarisi büyüme süreçleri, şehrin dizayn edilmesi gibi temel konular var. Bu noktada meslek benim mesleğim gibi. Yine belediyenin faaliyet alanları arasında alt yapılar var. Ben günlük inşaat faaliyetlerinde zaten alt yapıyı yapıyorum. Yaptığımız projelerin içerisinde yol faaliyetleri var. Birtakım hizmet binaları yapılıyor inşaat konusu gündeme geliyor. Yani aslında bir anlamda belediyenin yaptığı birçok hizmet benim zaten mesleğimin alanı içerisinde. 30 yıldır bunları zaten fiili olarak uyguluyorum. Artı fikren 12 senedir buradaki yönetim sürecini gördükten sonra ve özellikle de yapılamayanları gördükten sonra bunların çok daha iyi yapabileceğimi düşünüyorum. Fikir üretmek, proje üretmek benim işim. Bu çalışmaları zaten meslek hayatımda yapıyorum. Bu anlamda kendimi şanslı görüyorum. Teknik olarak bakıldığında kendimi donanımlı görüyorum. Bartın 91-92 yıllarında il olmuş ama fiilen baktığınız zaman pek çoğumuz kabul edecektir ki il gibi yönetilmiyoruz. Bu anlamda ben üzüntü duyuyorum. Bartın’ı anlatırken bir Zonguldak ile bir Amasra ile eşleştirerek anlatmaya çalışıyoruz. Bartın’ı bir marka şehir yapma anlamında kafamda bir sürü proje var. En büyük hayalim Bartın’ın mimarı olmak.”
Kaya’dan merkezi durak önerisi
“Bartın’da ilçe otobüs duraklarının farklı alanlarda olmasına çözümünüz var mı?” sorusuna ise Kaya, “Şehrimizi büyütebilmemiz lazım. Mücavir alanlarımız giderek genişliyor. Şehrimizi büyütürken eskiden sahip olduğumuz donelerin yer ve format değiştirmesi gerekiyor. Dolmuş durakları da bunlardan bir tanesi. Her bölgenin durağı şehrin o bölgeye yaklaşım noktasında. Bunun şehri biraz daha dağıttığını düşünüyorum. Bunlar için civar ilçe ve beldelere gidecek dolmuşlar için bir durak tespit edilebilir. Merkezi bir durak hepimiz için iyi olacaktır. O duraktan insanların merkeze aktarılması anlamında belediyenin yapacağı ring düzenlemesi ile insanlarımız daha fazla hizmet alacak şehrimiz de daha fazla toparlanacaktır. Bu da projelerimiz arasında” dedi.
“Tünel projesi gündeme geldi ama hala proje yok”
Kaya, “Projeleriniz nelerdir?” sorusunun üzerine şöyle konuştu:
“Kafamdaki en büyük konu başlıklarından bir tanesi İnkumu’nun düzenlenmesi. Orada bir yol problemimiz var. Boğaz’a kadar yol bir şekilde düz gidebiliyoruz. Ama Boğaz mevkiinden döndükten sonra sollama imkanı azalıyor. Onun için oradaki ulaşım sorununu çözmemiz gerekiyor. Benden önceki dönemlerde tünel projesi gündeme geldi ama hala proje yok. Bir dönem bir firma üzerinden deniz kısmen doldurularak sahil şeridinden bir yol açılması gündeme gelmiş. Şimdi bunlar olası bir başkanlık dönemi kısmet olursa masaya yatırılabilir, ilgilenilebilir. Tünel aslında en elzem projedir. O zorlanabilir hükümet kanadında. Ama olmayacak kanaati oluşursa da benim kendime şöyle bir çözüm önerim var, sonuçta bir tepeyi önce bir tarafını çevirip diğer tarafa iniyoruz. Burada bir tırmanma şeridini dağdan hafriyat almak kaydıyla oluşturabilirsek ve boğazdan Karasu köprüsüne genişletip oradaki o kısa mesafeyi de 3 şeride çıkartabilirsek trafik problemini çözmüş olacağız. Sonrasında İnkum’unu hem yazlık bir belde olarak geliştirmek… Ama aynı zamanda doğalgaz Gürgenpınarı’na kadar geldi. İnkum’una kadar da uzatılabilirse doğalgaz hattı bir sahil beldesinde uyanıp işe gelmek hepimiz için keyifli olacak. Başka bir açıdan bakıldığında da bildiğim kadarıyla İnkum’unun sağ tarafı Karasu, sol tarafı Güzelcehisar. Ama maliyet olarak bütün hepsi Bartın Belediyesinin üzerinde. Oranında artık bence bir mahalle olarak Bartın Belediyesine bağlanması gerektiğini düşünüyorum. Bu temel ana fikir olarak İnkum’unu kış aylarında yaşanabilir olmasını hayal ediyorum. Ama başka bir açıdan bakıldığında oranın kendine özgü problemleri var. Orada da otopark problemi var. Akşam gittiğimde ben evime yakın bir bölgede otopark bulduğumda ikramiye çıkmış gibi mutlu hissediyorum kendimi. 3 metrelik bir kaldırımımız var. Oradan yürümeye çalışıyoruz. Giden gelen, yanınızdaki insan derken o kaldırım çok dar. Ege sahillerinde bu işler geniş yürüyüş bantları var. İçinde peyzaj alanlarının da olduğu. O sahildeki yürüyüş bandımızı genişletebiliriz. Kumsalımızın yeteri kadar geniş olduğunu düşünüyorum. Ve aynı zamanda da yolun diğer tarafında restoranlarımız var. Bir misafirimizi götürdüğümüzde, bir yazlık beldeye götürüyoruz ama insanlar denizi göremiyorlar. Oradaki önlerindeki trafik keşmekeşini, park eden araçları ve ufak kaldırımda yürüyen insanları görüyorlar. Olası genişletilecek sahil tarafındaki yürüyüş bandında da mekanların 8-10 masalık, sadece servis yapabilecek, inşaların yemek yerken denizi görebilecekleri bir ortamları oluşturabiliriz.
Kaya, İnkumu ile ilgili projelerini paylaştı
Orada da yine otopark problemini ben, kime aittir şuan için bilmiyorum ama PTT’nin yanında büyük bir boşluğumuz var. Piknik alanı. Yine Bartın’da olduğu gibi orada da bir katlı otopark ihtiyacının elzem olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda şuanda bugünden baktığımızda da İnkum’unu sağdan sola 10 tane 20 tane kaç tane sokağımız varsa da buralarda da yine araç yoğunluğu var. Allah korusun bir yangın çıktığında itfaiyenin oralara girme şansı yok. Yine ambulansların girme şansı yok. İnkum’u tepesinde yapacağımız projelerle birlikte, aşağıda yapacağımız projelerle birlikte çok daha turistik çok daha canlı, çok daha güzel noktalara getirebiliriz. Projelerimden bir tanesi o. İnkum’unun aşağı bölgesiyle alakalı bir proje anlatmaya çalıştım ben. Yukarısı ile ilgili şöyle bir proje var kafamda, onu da Gürcistan Tiflis ziyaretinde görmüştüm. Oradan bir çağrışım yaptım. Tiflis biliyorsunuz Gürcistan’ın Başkenti. Orada şehrin arka yamacında bir dağ veya tepe var. O tepenin büyük bir bölümü büyük bir rekreasyon alanı. Orada pek çok donanım var. Bir bölümünde çocuklar için lunapark var. Bir bölümünde oranın dondurması meşhurmuş dondurmalarının satıldığı küçük bir meydancık var. Başka bir bölümünde lüks bir restoran var. Farklı donanımlar var. Oldukça güzel yapılmış. Bu anlattıklarım yeşillik içerisinde. İnkum’u tepesine ben çok benzettim bu projeyi. Yani biz o çöplüğü, yeni bir tesis yapılıyor diye biliyorum. Artık mevcut çöplüğümüzün iptal edildiğini o bölgenin toparlandığını hayal ederek İnkum tepesinde böyle bir projem var. O yeşilliğin içerinde, o manzaraya karşı. Bizde oraya güzel bir rekreasyon alanı oluşturabiliriz”
“Trafik problemimiz büyük bir keşmekeşimiz”
“İnkum’unun trafik probleminden bahsettik. Yürüyüş alanlarının yetersizliğinden bahsettik. Bana göre problemlerinden bir tanesi de yeterli kamp alanlarının olmaması. Ve aynı zamanda pansiyonların yetersiz kalması. Şu mevsimde vatandaşlar inkum’una geliyor araçlarında yatıyorlar. Bununla ilgili neler yapılabilir?” sorusuna ise Kaya, “Ben şöyle bakıyorum kendi adıma, İnkum’u bizim zaten yaklaşık 3 kilometre bandımız var, kumsalımız, yolumuz, dar sokaklarımız var. Bu kadar dar bir alanda kamp yapacak insanları bir yer tahsis edilmesi, yerimiz olsa yapalım ama bizim Bartın halkı olarak ve Ankara’dan gelen misafirlerimiz olarak otopark problemimiz, içerideki trafik problemimiz zaten büyük bir keşmekeşimiz. Yani yer darlığımız var. Öncelikle biz Bartın halkının kendi ihtiyaçlarını, Ankara’dan gelecek misafirin ihtiyaçlarını çözmek, sahil bölgelerimiz var. Mugada, diğer bölgeler gibi. Ana projelerimizin daha öncelikli olduğunu düşünüyorum. Kamp alanı yan bölgelerde çözülebilir. Ama bizim otopark projemizin içerideki trafik keşmekeşin çözmenin daha kıymetli olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Oteller için altyapı şart
Kaya, “Otel çalışmaları yapılamaz mı? Hep pansiyonculukla gidiyor” sorusuna da “İmar mevzuatımız aslında büyük parsellerimiz yok. Şehir bazına bakındığında İnkum’un da zaten yok. Küçük parsellerde kat alanı olarak 4 kattan fazla imarımız yok. Toplamda baktığınızda atarak konuşuyorum 2 bin 3 bin metrekarenin üzerinde inşaat yapamıyorsunuz parsellerde. Bir otel içinde bu sadece otelin lobi alanı demek. Dolayısıyla bir Antalya’daki gibi bir on dönüm 20 dönüm arsalarımız yok. Öncelikle İnkumu biraz daha o açıdan problemli ama Bartın’da imar projelerimizde büyük parsellere belki katlı imar bölgelerine ihtiyacımız var. O anlamda da şehrimize terminalden bu tarafa doğru yönlendiğimiz zaman mermer atölyelerinin arasından, inşaat depolarının arasından 2 katlı çok eski evlerin arasından şehre giriyoruz. Çatmaca’ya giriyoruz. Çatmaca’ya geldikten sonra şehri algılamaya başlıyoruz. Bir bulvarımız yok. Şehir olarak bakılınca. Az önce Karabük’ten, Safranbolu’dan bahsettik. Oralarda çok yakınımızdaki bölge. Çok güzel bulvarlar var. Yani bir şehre girdiğinizde anlıyorsunuz. Şuanda bir alt geçitte yapılıyor diye biliyorum. Bizim bir bulvar eksiğimizde var şehir olarak bakıldığında o bulvar üzerinde de daha büyük parseller olduğunu biliyorum. Biraz da kat yüksekliği olarak bir kaç kat daha ilave yapabilirsek eğer oteller için bir alt yapı oluşacağını düşünüyorum” dedi.
“Doğru projeler ama zamanlama yanlış ”
“Yeşilden bahsettiğimizde, hemen yakınımızda Köypark, Yalı Yaşam Merkezleri, Millet Bahçesi. Bunlar eski proje ama bunları hiçe saymamak lazım. Bunları siz doğru buluyor musunuz? Yanlış buluyor musunuz?” sorusunun sorulması üzerine ise Kaya, şöyle konuştu:
“Bartın için çok değerli bir bölgeydi Millet Bahçesi tercihi yapıldı. Olaya parti gözüyle bakmamak lazım diye bir şey anlatmaya çalıştım. Bir tanesi hükümet, bir tanesi bir belediyenin projesi. Şimdi bence taraflar masaya birlikte otursalardı projeye başlamadan önce 2 projeyi ben birbirine benzer gibi değerlendiriyorum. Şu açıdan da bakıyorum. Kentimizde trafik problemi var dedik, Köypark’a mutlaka gitmişsinizdir. Ama ikinci kez gitme gibi bir ihtiyaç duydunuz mu? Konuya şöyle bakıyorum. Bu mekanlara fiziksel olarak karşı değilim. Bende gittim. Yapanların ellerine sağlık. Çok fazla fiziksel olarak eleştirecek bir tarafı yok ama strateji olarak şehrin bir bütçesini bir yere ayırma noktasında hatalı buluyorum. Şöyle ki hepimiz bir trafik çilesi çekiyoruz. Yeni yapılmış, 15 senedir trafik adına yapılmış hiçbir çözümümüz yok. Bir köprümüz yok. Bir alt geçidimiz yok. Bunlar dururken her sabah her akşam Bartın halkı olarak burada zaman öldürürken bir Köypark bu öncelikte olmamalıydı. Gene yapılsaydı ama bir kaç trafik rahatlatıldıktan sonra yapılabilinirdi. E orası yapıldı tamam ellerine sağlık insanların ama Millet Bahçesi hem oradaki tarım dediğimiz alanda yapılaşmaya gidildi. Olması gereken projeler ama zamanlamayı yanlış buluyorum.
“Doğanın içindeyiz”
Gün içerisinde çarşıya çıktığımızda yukarı çarşıdan Kemer’e kadar yürüyelim kaldırımlarda, sokaklarda gördüğümüz insanların büyük bir bölümünü ya bir köyden geliyorlar çarşıya ya bir mücavir alandan geliyorlar veya düne kadar mücavir alan olup bugün bir kentin semtinden, mahallesinden geliyorlar. Buna bende dahil Gecen Mahallesinden geliyorum. Gecen Mahallesinde hala orada oturan komşularımızın hayvanları var. Hala daha orada tarım devam ediyor. Şehirde gördüğümüz insanların büyük bölümünde dediğim gibi köyden geldiği için biz büyük şehir olsaydık çok büyük beton yapıların arasında çok büyük bulvarların arasında yaşıyor olsaydık Köypark’ı stratejik olarak doğru bulabilirdim. Ama zaten insanlarımızın büyük bölümü şehre akşam sabah köyünden geldiği için zaten doğanın içindeyiz. Bartın olarak kısmetimiz, nasibimiz çok yeşil doğal güzelliğin olduğu bir şehirde yaşıyoruz. İlerleyen dönemlerde yapılması daha elzem olabilir proje olarak.”
“Her dönem katkı vermeye çalıştım”
Kaya, “Daha önce MHP’de olup sonra CHP’ye geçmek. Orada bir rahatsızlık mı oldu? Bu değişimin sebebi ne?” sorusunu da şöyle yanıtladı:
“Oraya ben davet edildim mimarlık sıfatıyla. Oradaki projelere destek vermek amacıyla. Dolayısıyla şehre destek vermek amacıyla o daveti kabul ettim. Birkaç projede emeğimiz geçti. Sonrasında o proje o mesleki desteği sağlayamadığımı gördüm. Çünkü kapalı devre yönetim sistemi vardı. Bir ekip kendi içerisinde projeler üretip onları kabul edip Yalıdaki Yaşam Merkezi gibi çok tartışılan projelerden bir tanesi. Hatta ben o projeden sonra kendimi ARGE grubuna aldırdım. Sonrasında ARGE grubundan çıkartıldım. Katkı vermeye çalıştım ben aslında her dönem. Sonrasında o katkı verme çabalarımın karşılık bulmadığını görünce zaten oraya siyaset yapmaya gitmemiştim katkı vermek için gitmiştim. Ayrılmanın daha doğru olduğunu gördüm. 3-4 yıldır da tam tarih hatırlayamıyorum. Herhangi bir parti bağım yoktu. Sonrasında işte Cumhuriyet Halk Partisine geçmenin hem hayat görüşü olarak hem demokratik bir ortam olduğunu düşündüğüm için böyle bir tercihte bulundum.”
“Bunlar bizim için de bir ihtiyaç”
“İnkum’uyla ilgi bir teleferik projesi düşünüyor musunuz? Kumun üzerinde beach tarzı kafe, restoran gibi değişik organizasyon projeleriniz var mı?” sorusuna ise Kaya, “Ege sahillerine gittiğimizde çok farklı su sporları var. İskeleler var insanların teknelerini bağlayabilecekleri hatta o iskelelerin üzerinde Samsun Atakumda genişçe bir iskele var. Üzerinde de bir restoran var. Bunlar bence bizim içinde bir ihtiyaç. Su spor eksiğimiz var İnkum’unda. Benzer organizasyonlar neden olmasın. Bizim tek yaptığımız kuma gidip şemsiyemizi açıp oturup güneşlenip biraz denize girip çıkmak. Ama çok daha fazlası yapılabilir. Bunun içinde beach olabilir. Amfitiyatro benim projelerim arasında yer alıyor. Aynı zamanda bunun Bartın’ın tanıtımında büyük katkısı olacağını düşünüyorum. Çünkü ege sahillerine baktığınızda yüzyıllar önce yapılmış çok eski amfitiyatroları, hem de belediyelerin 40-50 sene yaptığı tiyatroları var. Buraları firmalara ihale ediyorsunuz her hafta 3-4 tane ulusal sanatçılar getiriliyor. Şehrimizin beldemizin ismi ulusal mecralarda geçmiş oluyor. Aynı zamanda bizler için yine her hafta birkaç tane faaliyet oluyor. Amfitiyatro benim kıymet verdiğim ve yapmak istediğim projelerden biri” dedi.
“ Yok denecek kadar az sosyal alanlarımız var”
“Teleferik konusu?” sorusuna Kaya, “Yunan Adalarında şöyle yaşadım. Aslında adada çok büyük özellik yok. Sizi oraya ulaştıran gemi sizi açıkta bırakıyor arada daha küçük teknelerle sizi Rodos’a alıyorlar. Adada küçük bir gezi yapıyorsunuz. Ama adanın öbür tarafında ufak bir teleferikle sizi tekrar aşağıya ikinci bir limana indiriyorlar. O turizme bir atraksiyon katıyor kendi içerisinde. Bizimde Ordu’da aynı zamanda Ankara’da bir semtimizde de var. Şehre yukarıdan bakmak görmek anlamında. Bizim İnkum tepesinden özellikle akşam manzaraları olabilir diye düşünüyorum. Bir misafirimiz geldiğinde işte davet edebilirsiniz. Yukarıdan şehri beldeyi gösterebilir. Bu tür zenginliklere ihtiyacımız var. Bartın’da gerçekten yok denecek kadar az sosyal alanlarımız var. Hatta 2-3 gün önce sosyal medyada iki genç arkadaşımız bir videoya paylaşmışlar. Bartın’da yapılacak hiçbir şey olmadığına dair esprili bir video paylaşmışlar artık bunları el birlik aşmamız lazım” diye konuştu.
Kaya’dan birlik ve beraberlik çağrısı
Kaya, “Bartın’ın içerisinde yapılacak aktiviteler haricinde uluslararası spor aktiviteleri veya gene farklı şehirlerden sporcular davet edilerek Bartın’ın tanıtımı konusunda daha fazla projeler yapılamaz mı? Yapılırsa eğer bunlar neler olabilir?” sorusuna şöyle cevap verdi:
“Bartın’ı tanıtmak başlı başına bir konu. Bunu turizmimizi geliştirerek yapabiliriz ki en büyük turizm kaynağımız Ankara olarak gözüküyor ama bunu çeşitlendirebiliriz. Dağcılık anlamında Ulus’un tepelerinde yaylalarımız var orada farklı şelalelerimiz var. Dağcılık sporları orada yapılabilir. Kamp alanları düzenlenir. Avcılık zaman zaman gündeme geliyor ki ona benzer bir takım yatırımlar olduğunu düşünüyorum. Eskişehir örneği aklıma geliyor. Çok iyi bir belediyecilik yapıldığı için şehir bu anlamıyla bir marka değeri taşıyor. Şehrimizi çok iyi yöneterek, çok güzel projeler üreterek Bartın’ı bir marka şehri haline getirerek tanıtımını sağlayabiliriz. Su sporları anlamında ben yıllar önce çok şans eseri görmüştüm çok hızlı sürat tekneleri var. Bizim Karadeniz’in hırçın sularında belki Filyostan başlayıp Cide’ye kadar devam edebilecek bir hızlı tekne yarışları yapılabilir. Bunlar belki Amasra limanından hareketlenebilirler gibi çok fazla konu başlığında Bartın’ı tanıtmak adına çok değişik işler yapılabilir. Bunları yetkililerle, ilgili kurum müdürleriyle, sizlerle, hep birlikte akıl yürüterek çok güzel projeler üretebiliriz.”
Pandemiden önce BAKKA Bahadır Beyin çalışmaları neticesinde Araplara yönelik tur düzenleyen şirketlerin önce sahipleri geldi. Bartın’a davet edildi. Onlardan birkaç hafta sonrada rehber arkadaşlar getirildi. Turizm dediğiniz şey turizm şirketleriyle ajanslarla biraz daha fazla etkin yer bulabiliyorsunuz. Tur şirketleri olmayabilir ama ülkemizde yerelde de firmalarımız var. Pek çok turizm şirketi var bunların CEO’larıyla yöneticileriyle bir araya gelip turizmci gözüyle bakıldığında hangi noktaları nasıl işlersek, nasıl ön plana çıkartabilirsek daha çok turist alabiliriz. Daha çok ziyaretçi alabiliriz. Bunları hep masaya yatırmamız gerekiyor.
“İnsanların gönlündeki aday olmaya çalışıyorum ”
“Cumhuriyet Halk Partisinde aday adaylarının arasında şansınızı ne görüyorsunuz?” sorusuna da Kaya, “Ben bugünden itibaren herkesin şansının eşit olduğunu düşünüyorum. Ama tabi önümüzde belirli bir zaman dilimi var orada kim kendini daha iyi anlatabilirse, kim daha güzel projeler oluşturabilirse, kim halka daha sıcak temaslar kurabilirse parti delegelerimiz, parti üyelerimiz ve sonra halk gözünde ön plana çıkabilirse o etkili olacaktır. Ben o anlamda işte projelerimin bir kısmını sizinle paylaştım. Bunu da ben bir anlamda kendi seçim çalışmalarımın startı gibi görüyorum. İlerleyen haftalarda kentimizin değişik mahallelerindeki insanlarımızla interaktif görüşmeler yapmayı planlıyorum. O bölgenin sorunlarını ihtiyaçlarını bölge bölge, mahalle mahalle görüşmeler yapmak istiyorum. Halkımızla sıcak temas kurup onların gönlünde bir yer edinip, sadece kavram olarak aday adayı değil de parti gözetmeksizin insanların gönlündeki aday olmaya çalışıyorum aslında”dedi.
Kaya, “il yönetimi ve Aysu Hanımla diyaloglarınız nasıl ve onların size bakış açısı nasıl?” sorusuna ise “Ben zaten partili olma yolunda ilk adımı İlçe Başkanımız şu anki mevcut Başkanımız Nazif Başkanımızla yola çıktık. Sonrasında konuyu Selim Başkanımıza taşıdık. Dolayısıyla Aysu Hanıma. Şimdi olması gereken profesyonellik çerçevesinde onlarla görüşmelerimizi yaptık. Partiye dahil olmak istediğimi söyledim. Sağ olsunlar kabul ettiler” diye konuştu.
“Siyasette son saatler çok önemli”
“Yeşil ışık yakıldı mı size?” sorusuna da Kaya, “Yetkililerimizle bunları görüştük. Tabi onlarda profesyonellik gereği önümüzde genel kongrenin olduğunu hatta yerelde de önümüzdeki haftalarda ilçe başkanı seçimi yapılacak, il başkanı seçimi yapılacak. Yerelden bahsediyorum Vekilimizden bahsetmiyorum. Belki bizler yönetimde olacağız veya olmayacağız. Farklı görevlere geçebiliriz. Bizim şuanda vereceğimiz sözler bir şey ifade etmeyebilir gibi. Yani biliyorsunuz siyasette de son saatler bile çok önemli. Akşamdan sabaha kararlar değişebiliyor. Ben o anlamda olumlu mesajlar aldım sıkıntı yok ama bu garanti bir şey değildi kesinlikle. Ben kendi yolumda kendimi ifade etmeye çalışıyorum. O anlamda ön plana çıkmaya çalışıyorum” dedi.
Kaya’dan tek kelimelik sorulara tek kelimelik cevaplar
Murat Kaya, Oktay’ın tek kelimelik hızlı sorularını da yanıtlayarak şöyle cevap verdi,
Oktay: Bartın?
Kaya: Çok seviyorum.
Oktay: Bartın Irmağı?
Kaya: Çok çalışıp toparlamamız lazım.
Oktay: Çocuklar?
Kaya: Çok seviyorum.
Oktay: Yaşlılar?
Kaya: Hürmet etmemiz onların ihtiyaçlarına yardımcı olmamız. Bunları belediyecilik anlamında da söylüyorum.
Oktay: Engelliler?
Kaya: Onlarla ilgili kaldırımlara sarı onlarla ilgili bölüm yapmak değil, onların diğer ihtiyaçlarını karşılamak adına projeler geliştirmek, onlarla teması, diyaloğu artırmak, onların yanında olmak lazım diyorum.
“Bartın’ı marka bir şehir haline getirmek istiyorum”
Kaya, son olarak ise şöyle konuştu:
“Öncelikle sizlere teşekkür ediyorum. Yayını başından sonuna kadar dinlemiş olan izleyicilerimize ve sonrasında izleyecek olan misafirlerimize bu zamanı ayırdığı için teşekkür etmiş olayım. Ben 15’inci seneye gidiyorum Bartın’da yaşıyorum. Kendi yapım ve merakım gereği yönetimleri, yapılan işleri zaten ilimiz çok küçük her şey göz önünde analitik gözle inceliyorum. Yapılabilecek çok şeyler olduğunu görüyorum. Bunları yapmak için aday olmak istiyorum. Hatta 81 ilimizin 80’inden olmayan pek çok sahilimiz var, ırmağımız var, dağımız var, yeşilimiz var çok zengin bir iliz aslında. Bunun artık daha modern yönetim şekilleriyle daha güzel projelerle marka bir şehir haline getirmek istiyorum. İnşallah sizlerde teveccüh ederseniz, yetkililerimizden de gerekli onayları alabilirsek, aday olabilirsek inşallah hep birlikte daha güzel günlerin, daha mutlu Bartın’ın, daha çok tercih edilir Bartın’ı birlikte yaratalım istiyorum.”
Aydın Geçgen