Zonguldak'ta 2 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar şüphelisi Metin Sucu'yu (49) yakalayıp darp ederek öldürdükleri iddiasıyla toplam 21'er yıl hapis cezasına çarptırılan polis memurları Mehmet Yılmaz (41) ve Muhammet Emin Cergibozan (34) ile bekçi Uğur Oruç’un (36) aileleri, Bartın’da bir basın açıklaması düzenleyerek karara tepki gösterdi.
"Kamu Vicdanını Yaralayan Karar"
Bartın'da toplanan aileler, kararın haksız olduğunu ve kamu vicdanını yaraladığını dile getirdi. Polis memuru Mehmet Yılmaz’ın eşi Şermin Yılmaz, yaptığı açıklamada eşinin ve diğer emniyet mensuplarının görevlerini fedakarlıkla yerine getiren kahramanlar olduğunu vurguladı. Şermin Yılmaz, "Görevine sıkı sıkıya bağlı olan, her türlü zorluğu üstlenen 3 kahraman emniyet mensubumuz, kamuoyu vicdanını yaralayıcı şekilde en üst sınırdan mahkum edilmiştir. Mahkemede hangi suçtan olursa olsun, takım elbise giyip 'pişmanım' diyen herkes indirim alırken, yakınlarımıza ne iyi hal indirimi ne de haksız tahrik indirimi uygulanmamıştır. Yakınlarımız bu muameleyi hak edecek ne yapmıştır?" şeklinde konuştu. Şermin Yılmaz’ın açıklamaları şu şekilde:
“Şüpheliler Taşkınlık Çıkardı”
“Emniyet Teşkilatı mensubu olan polis memurları Mehmet Yılmaz, Muhammet Emin Cergibozan ve Bekçi Uğur Oruç. 22.05.2023 tarihinden bu yana tam bir senedir Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce sanık sıfatıyla yargılaması yapılmış ve yakınlarımıza 22.05.2024 yılı ayrı ayrı yirmi birer yıl hapis cezası verilmiştir. Çocuk istismarı suçundan haklarında soruşturma başlatılan iki şüpheli şahıs, emniyet mensubu yakınlarımız tarafından İstanbul'dan alınarak Çaycuma ilçesine getirilirken yol boyunca araç içerisinde taşkınlık çıkarmak suretiyle emniyet mensubu yasalarımızı zor durumda bırakmıştır. içinde bulundukları görev aracının kafessiz olması aynı dosyadan şüpheli iki şahsın aynı araç içinde bulunmaları taşkınlık çıkarmalarını ve polise görevini yaptırmama konularında şüphesiz kolaylık sağlamış ve yakınlarımızı zor durumda bırakmıştır.
“İstismar Şüphelisinin Ölüm Sebebi Net Değil”
Emniyet mensubu yakınlarımız, şüpheli şahısların taşkınlıklarını önlemek maksadıyla görev kapsamında müdahale etmiş, Buna rağmen istismar şüphelisi şahıslardan birisinin belirli bir süre sonra rahatsızlandığı gerekçesiyle hastaneye yakınlarımızca sağ şekilde götürülmüş ancak hastanede hayatını kaybetmiştir. İstismar şüphelisinin ölüm sebebi net olarak belli olmadığı halde bu ölüm olayı Emniyet güçlerine bağlanmış ve Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesince 22.05.2024 tarihinde yapılan yargılamada 3 emniyet mensubu yakınımıza ayrı ayrı yirmi birer yıl hapis cezası verilmiştir. Bu cezanın kabul edilir tarafı yoktur. Gerek emniyet mensubu, üç vatan evladımız, gerekse ailesi, çocukları, bütün sevenleri, bu cezayla birlikte adeta yıkılmışlardır. 2559 polis kabahat kanunu madde 1 derki; Polis, amme, asayiş, şahıs, tasarruf emniyetini ve mesken masumiyetini korur. Halkın ırz, can, malını ve ammenin istirahatini temin eder.
Aynı kanunun ilgili maddesi olan madde 16 der ki; Polis görevini yaparken direnişle karşılaşması halinde bu direnişi kırılmak amacıyla bir kırılacak ölçüde zor kullanmayı yetkilidir. Devamında belki polis kendisine veren başkasına yönelik bir saldırı karşısında zor kullanmaya ilişkin koşullara bağlı kalmaksızın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun meşru savunmaya ilişkin hekimleri çerçevesinde savunmada bulunur.
“Polis görevini yapmaktan başka ne yapmıştır?”
Buradan sormak istiyorum. Aynı araç içinde aynı suçtan şüpheli.. Kamuoyundan öğrendiğimiz kadarıyla akrabalık bağı bulunan ve husumetli olan iki sanığın birbirlerine saldırmalarının, araç kullanan polislerden birine tekme atmak suretiyle kapı bölgesinden yaralanmasına sebep olmasının tüm karşılığı ve kurtulma eylemlerine aracı tekmeleyerek kazaya sebebiyet verme girişimlerinde bulunmalarına polis görevini yapmaktan başka ne yapmıştır?
Görevine sıkı sıkıya bağlı olan her türlü zorluğu üstlenen 3 kahraman emniyet mensubumuz kamuoyu vicdanını yaralayıcı şekilde en üst sınırdan mahkum edilmiştir. Mahkemede hangi suçtan olursa olsun, takım elbise giyip pişmanım diyen herkes indirim alırken, yakınlarımıza ne iyi hal indirimi ne de haksız tahrik indirimi uygulanmamıştır. Yakınlarımız bu muameleyi hak edecek ne yapmıştır? Gerekçesi ne olabilir bu durumun, duyduğumuz acı hüznün tarifi mümkün değildir.”
MUHABİR - YUSUFHAN KABAKCI
Gün geçmiyor ki daha ne haberler alalım. Suçluya işlemeyen adalet, haklıya kamçı vuruyor..