Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 195 sayfalık iddianamenin, Bartın Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilmesiyle 2023 yılının 25-28 Nisan, 3-5 Mayıs, 24-25 Temmuz, 16-18 Ekim ve 15-17 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilen duruşmaların ardından davanın altıncı duruşması 2024 yılının 13-15 Şubat'ında gerçekleşti. Yedinci duruşma öncesi Bartın Emek ve Demokrasi Platformu açıklamada bulundu.
Bartın Emek ve Demokrasi Platformu Bartın Adliyesinde görülecek dava için "Amasra'da 43 madencimizi kaybettik! Kaza mı? Kader mi? Amasra Maden Faciasında yitirdiğimiz madencilerimizin adalet arayışının yanındayız. 8 Mayıs 2024 tarihi Çarşamba günü BArtın Adliyesinde görülecek Maden Duruşması için saat 09:00'da Adliye Binası önündeyiz. Tüm emek ve demokrasi kurum temsilcilerini, madencilerimizi ve duyarlı kişileri davet ederiz" denildi.
Bartın Emek ve Demokrasi Platformu'nun açıklaması şu şekilde:"14 EKİM 2022 Tarihinde Amasra amaden ocağında yaşanan faciada 43 madencimizi kaybettik.
Öncelikle madenci ailelerimize yakınlarına , tekrar başsağlığı diler. Acılarını paylaşır, Amasramızı karartan böyle faciaların bir daha yaşanmamasını dileriz. Daha önceleri, Armutçuk, Yeni Çeltek, Kozlu, ardından Karadon, Soma, Ermenek, bugün de Amasra da olan facialar, yarın da başka maden facialarıyla devam edecektir.
Amasra’da yaşanan ve 43 madencimizi kaybettiğimiz facianın asli nedenleri; havza madenciliğinden uzaklaşılması, özelleştirme, kamusal denetim yapma görevi bulunan devlet kurumlarının hem nitelik hem de nicelik olarak yetersizliği ve siyasi kadrolaşmadır... Bilimle, emekle ve inatla, insan onuruna yakışan çalışma koşullarında, tüm emekçilerin söz, yetki ve karar sahibi olduğu sendikal çatı altında, işçi sağlığının, iş güvenliğinin ve iş güvencesinin öncelikli olduğu, o güzel günlerin geleceğine olan umudumuzu hiçbir zaman yitirmiyoruz...
Öncelikle, bugüne kadar iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren maden emekçilerini saygıyla anarken, tüm Maden emekçilerini , insanca yaşamak için , madenlerimizi , kar hırsıyla madencilerimizin hayatlarını karartan sermayedarlara peşkeh çektirmemek için, tüm madenlerimizin kamulaştırılması için mücadeleye çağırıyoruz.
14 Ekim 2022 tarihinde Bartın ili, Amasra ilçesi, Türkiye Taş Kömürü (TTK), Amasra Taşkömürü İşletmesi Müessesine (ATİM) ait ocakta grizu patlaması yaşanmış, 43 madenci vefat etmiş, 10 madenci de yaralanmıştı.
Amasra’da yitirdiğimiz 43 canımızın yasını tutmaya devam ederken ve meydana gelen faciadan dersler çıkarılması gerekirken, siyaset kurumu ve yöneticiler ne yazık ki bir yandaş sendikanın üyelerine makam sağlama peşinde koşmaktadırlar. Halbuki yapılması gerekenin öncelikle kişi kayırmak, kişiye koltuk tahsis etmek değil, bu gibi faciaların önlenmesi için nelerin yapılabileceği olmalıdır.
Bartın emek ve demokrasi güçleri olarak, Amasra TTK da liyakatsiz atamalara bir an önce son verilmesini talep ediyoruz
Mücadelemizden, bu faciayı yaşadık diye vazgeçmeyeceğiz. Hem üretimimize inatla devam edeceğiz, şehit arkadaşlarımızın anısına o müesseseyi yaşatmak için mücadele edeceğiz hem daha iş güvenlikli ortamlarda üretim yapmaya, bizi yok etmeye çalışanların inadına devam edeceğiz.
MADENCİLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN NE YAPMALI ?
İş güvenliği kurallarını , bilim ve tekniğin gerektirdiklerini uygulamak yerine yaşanan madenci ölümlerini kadare ve fıtrat anlayışına bağlamak, gelecekte yaşanabilecek olan, kaza ve kayıpların önünü açacaktır.
TTK gibi ufak bir hatanın yüzlerce insanın canına mal olduğu kurumlardan her türlü siyasi baskıyı kaldırarak, madencilik işletme kurallarına uygun, liyakat ve bilimin ışığında yönetilmesini sağlamak gerekmektedir.
Kazaların en önemli nedenlerinden biri de siyasi etkinin gölgesinde gerçekleştırilen, liyakatsiz idari yapılanma atamalarıdır. Müessese idaresinde sadece siyasi görüşü hangi memur sendikasına üye olduğuna bakılarak, yapılan atamaların önüne geçilmelidir.
Bu anlayış ve yönetim şekli devam ettiği sürece bu kazalar devam edcektir. Bu nedenle maden işçileri söz karar yetkisinin kendilerinde olduğu gerçek bir sendikada örgütlenmeli. Madenleri top yekün kamulaştıracak bir mücadele biçimini başlatabilmelidir."
YUSUFHAN KABAKCI
Bartın Emek ve Demokrasi Platformu Bartın Adliyesinde görülecek dava için "Amasra'da 43 madencimizi kaybettik! Kaza mı? Kader mi? Amasra Maden Faciasında yitirdiğimiz madencilerimizin adalet arayışının yanındayız. 8 Mayıs 2024 tarihi Çarşamba günü BArtın Adliyesinde görülecek Maden Duruşması için saat 09:00'da Adliye Binası önündeyiz. Tüm emek ve demokrasi kurum temsilcilerini, madencilerimizi ve duyarlı kişileri davet ederiz" denildi.
Bartın Emek ve Demokrasi Platformu'nun açıklaması şu şekilde:"14 EKİM 2022 Tarihinde Amasra amaden ocağında yaşanan faciada 43 madencimizi kaybettik.
Öncelikle madenci ailelerimize yakınlarına , tekrar başsağlığı diler. Acılarını paylaşır, Amasramızı karartan böyle faciaların bir daha yaşanmamasını dileriz. Daha önceleri, Armutçuk, Yeni Çeltek, Kozlu, ardından Karadon, Soma, Ermenek, bugün de Amasra da olan facialar, yarın da başka maden facialarıyla devam edecektir.
Amasra’da yaşanan ve 43 madencimizi kaybettiğimiz facianın asli nedenleri; havza madenciliğinden uzaklaşılması, özelleştirme, kamusal denetim yapma görevi bulunan devlet kurumlarının hem nitelik hem de nicelik olarak yetersizliği ve siyasi kadrolaşmadır... Bilimle, emekle ve inatla, insan onuruna yakışan çalışma koşullarında, tüm emekçilerin söz, yetki ve karar sahibi olduğu sendikal çatı altında, işçi sağlığının, iş güvenliğinin ve iş güvencesinin öncelikli olduğu, o güzel günlerin geleceğine olan umudumuzu hiçbir zaman yitirmiyoruz...
Öncelikle, bugüne kadar iş cinayetlerinde yaşamlarını yitiren maden emekçilerini saygıyla anarken, tüm Maden emekçilerini , insanca yaşamak için , madenlerimizi , kar hırsıyla madencilerimizin hayatlarını karartan sermayedarlara peşkeh çektirmemek için, tüm madenlerimizin kamulaştırılması için mücadeleye çağırıyoruz.
14 Ekim 2022 tarihinde Bartın ili, Amasra ilçesi, Türkiye Taş Kömürü (TTK), Amasra Taşkömürü İşletmesi Müessesine (ATİM) ait ocakta grizu patlaması yaşanmış, 43 madenci vefat etmiş, 10 madenci de yaralanmıştı.
Amasra’da yitirdiğimiz 43 canımızın yasını tutmaya devam ederken ve meydana gelen faciadan dersler çıkarılması gerekirken, siyaset kurumu ve yöneticiler ne yazık ki bir yandaş sendikanın üyelerine makam sağlama peşinde koşmaktadırlar. Halbuki yapılması gerekenin öncelikle kişi kayırmak, kişiye koltuk tahsis etmek değil, bu gibi faciaların önlenmesi için nelerin yapılabileceği olmalıdır.
Bartın emek ve demokrasi güçleri olarak, Amasra TTK da liyakatsiz atamalara bir an önce son verilmesini talep ediyoruz
Mücadelemizden, bu faciayı yaşadık diye vazgeçmeyeceğiz. Hem üretimimize inatla devam edeceğiz, şehit arkadaşlarımızın anısına o müesseseyi yaşatmak için mücadele edeceğiz hem daha iş güvenlikli ortamlarda üretim yapmaya, bizi yok etmeye çalışanların inadına devam edeceğiz.
MADENCİLERİMİZE SAHİP ÇIKMAK İÇİN NE YAPMALI ?
İş güvenliği kurallarını , bilim ve tekniğin gerektirdiklerini uygulamak yerine yaşanan madenci ölümlerini kadare ve fıtrat anlayışına bağlamak, gelecekte yaşanabilecek olan, kaza ve kayıpların önünü açacaktır.
TTK gibi ufak bir hatanın yüzlerce insanın canına mal olduğu kurumlardan her türlü siyasi baskıyı kaldırarak, madencilik işletme kurallarına uygun, liyakat ve bilimin ışığında yönetilmesini sağlamak gerekmektedir.
Kazaların en önemli nedenlerinden biri de siyasi etkinin gölgesinde gerçekleştırilen, liyakatsiz idari yapılanma atamalarıdır. Müessese idaresinde sadece siyasi görüşü hangi memur sendikasına üye olduğuna bakılarak, yapılan atamaların önüne geçilmelidir.
Bu anlayış ve yönetim şekli devam ettiği sürece bu kazalar devam edcektir. Bu nedenle maden işçileri söz karar yetkisinin kendilerinde olduğu gerçek bir sendikada örgütlenmeli. Madenleri top yekün kamulaştıracak bir mücadele biçimini başlatabilmelidir."
YUSUFHAN KABAKCI