Duruşma, bilirkişi ek raporu ve Enerji Bakanlığı Teftiş Kurulu raporunun dosyaya eklenmesiyle başladı. Rapora ilişkin itirazda bulunan aile avukatlarından Melike Polat, duruşma sonrasında yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
“Amasra Maden Katliamı'nın dokuzuncu celsesini tamamladık. Geçen celseden bugüne kadar dosyaya gelen bilirkişi raporu ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Teftiş Kurulu Raporu tartışıldı bu celsede çokça. Sadece beş sayfadan ibaret bir bilirkişi raporuyla bu dava 43 madencinin katledildiği bu dosya karara çıkartılmak isteniyor. Bunu kabul etmemizin mümkün olmadığını, bu celsede tüm meslektaşlarımızla söyledik. Öyle ki sanık müdafileri dahi bunun bir birlik raporu olmadığını ve yeni bir rapor alınması gerektiğini ifade ettiler mahkeme heyetine. Enerji Bakanlığı raporunu tartıştık. Sanıkların, olası katla yargılanan sanıkların suça ilişkin kusur durumlarını üzerlerindeki şüpheyi daha da yoğunlaştıran bu raporu tartıştık. Her ne kadar raporun sonucunda sanıklar yine kayırılarak, düşük ücret kesinti cezalarıyla cezalandırılmış olsalar da raporun içeriğindeki hususların doğruluğu, gerçekliği bakidir. Ve bu mesele sanıkların bu katliamı nasıl göze aldıklarını, 43 işçiyi nasıl göz göre göre öldürdüğünü bize çok açık ifade etmektedir.
Biz tüm bu sebeplerle dosyanın gerçekten ayrıntılı ve gerekçeli bir rapor alınmak üzere yeniden bilirkişiye gönderilmesini istedik. Çünkü bu katliamın nasıl olduğunu, nasıl meydana geldiğini, bize anlatacak bir teknik rapora ihtiyacınız var. 43 madencinin katledildiğini müvekkillerimizin öğrenmeye ihtiyacı var. Adaletin sağlanması için bu tartışmasız bir zorunluluktur.
Ancak mahkeme heyeti tüm bu taleplerimizi reddederek dosyanın Cumhuriyet Savcılığına esas hakkında mütalaa için tevdiine karar verdi. Ve bir sonraki duruşmayı 13 Aralık’a verdi.
Bu demektir ki mahkeme heyeti keşif yapılmasından da vazgeçti. Bütün katliama ilişkin deliller o yer altında kaldı ve gerçeğe de hiçbir zaman ulaşamayacağız. Öyle görüyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Biz her ne şekilde olursa olsun 43 madencinin hesabının sorulması için elimizden geleni yapacağız. Bütün müvekkillerimizle birlikte.
Biz bu davanın peşini bırakmayacağız. 13 Aralık'ta da burada olacağız. Ve biz yine dosyanın aydınlığa çıkartılması için gereken ne varsa tüm taleplerimizi sunmaya ve bu konuda ısrarcı olmaya devam edeceğiz. Tüm kamuoyunu artık üzerinden iki sene geçen Amasra maden katliamında hayatını kaybeden işçilerin hesabının sorulması için, onların ailelerinin yanında olması için bu davaya sahip çıkmaya çağırıyoruz.”
MUHABİR - YUSUFHAN KABAKCI