Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Erzurum 8. Olağan İl Kongresinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, telekonferans yöntemi ile AK Parti Bartın 8. Olağan Kongresinde Bartınlılara da seslendi.
Konuşmasına Isparta'daki helikopter kazasında şehit olan askeri anarak başlayan Erdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:
“Pazartesi günü Isparta'da kaza kırıma uğrayan askeri helikopterde şehit olan Astsubay Taha Nergiz kardeşime Allah'tan rahmet ailesine sabır diliyorum.
31 Mart seçimlerinde seçiminizi AK Parti'nin gerçek belediyeciliğinden yana kullandığınız için teşekkürlerimi sunuyorum. Erzurum'un hak ettiği yere gelmesi için elimizden geleni yapacağız. Bu güne kadar size mahcup olmadık. Teşekkür borcumuzu daha çok çalışarak ödedik. İnşallah aynı şekilde yola devam edeceğiz. Erzurum'un hak ettiği yere gelmesi için elimizden geleni yapacağız.
Gayretlerimiz neticesinde Erzurum, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı tarafından 2025 yılı Turizm Başkenti olarak seçildi. Bu güzel şehir tüm dünyaya tanıtılacak. Bir diğer güzel haberimiz stadyum haberidir. 20 bin kişilik stadyumu programa aldık, hazırlıkları tamamladık.
Dünyamız ve bölgemiz son dönemde gerçekten sancılı günler yaşıyor. Küresel sistem son 80 yılın en ciddi krizlerinden biriyle karşı karşıya. Koronavirüs salgını her alanda yeni sıkıntıları ortaya çıkardı. Türkiye'nin etrafında çok kritik hadiseler vuku buluyor.
Rusya-Ukrayna savaşı 4'üncü yılına girecek. İsrail'in Gazze katliamları 440 gün oldu. 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit edildi. Ateşkese rağmen İsrail, Lübnan'ı taciz etmeye devam ediyor. Bu savaşlardan, krizlerden ülkemiz de etkileniyor.
Şunu unutmayın, dik duracağız ama eğilmeyeceğiz. Türkiye bu kargaşanın ortasında bir istikrar adası olarak takdir topluyor. Bölgenin kilit ülkesi kimliğiyle öne çıkıyor. Etrafımızdaki yangının ülkemize sıçramasına asla müsaade etmedik. Bütün bu muhataralı süreçleri başarıyla yönettik, yönetmeye devam ediyoruz.
Asrın felaketi denilen, 53 bin canımızı kaybettiğimiz depremi yaşadık. Bu depremin ekonomimize maliyeti 104 milyar dolar. Bu sorunların tamamı konjoktüreldir yani gelip geçicidir. Türkiye hepsinin üstesinden gelecek kabiliyete sahiptir. Bazı güçlüklerimiz olsa da Türkiye'yi hiç olmadığı kadar mürreffeh günler bekliyor. Milletçe biraz daha sabredersek her alanda hedeflerimize çok yaklaşmış olacağız.
Türkiye yüz yılının parlak günlerini hep birlikte idrak edeceğiz. Ülkemizde başını muhalefetin çektiği bir grup millete sürekli karamsarlık aşılıyor. Milletle aynı yolda yürümek yerine rüzgar gülü gibi yel nereden eserse oraya bakıyorlar. AK Parti kaybetsin de gerekirse Türkiye batsın diyecek kadar muazeneyi yitirmiş vaziyetteler.
Dünyada ne olup bittiğini zaten bilmiyorlar. Sınırlarımızın ötesinde olanlar umurlarında bile değil. Geçtiğimiz günlerde komşumuz Suriye'de bir halk devrimi gerçekleşti. Baas rejimi tarihe karıştı. Ülkesinde 1 milyon masumun ölümüne sebep olan Esed Şam'dan kaçmak zorunda kaldı. Suriye halkı kendileriyle birlikte bizleri de gururlandıran bir zafere imza attı.
13 yıl sonra ilk defa Suriyeli kardeşlerimiz geleceklerine umutla bakıyor. Ay Yıldızlı bayrağımız özgür Suriye bayraklarıyla yan yana Suriyeli kardeşlerimizin ellerini süslüyor. Bakıyoruz birileri buna tahammül edemiyor. Bu sevinci paylaşmaktan aciz durumdalar. Akla ziyan komplo teorileri üretiyorlar. Neymiş Suriye'nin arkasında emperyalist güçler varmış. Bunun gibi bir sürü zırvayı arka arkaya sıralayarak siyaset yaptıklarını zannediyorlar.
Diplomasi tıpkı siyaset gibi ince bir sanattır. Diplomasi 10 hamle sonrasını hesaplamayı gerektirir. Kendi adımlarınızla birlikte rakiplerinizin hatta hasımlarınızın hamlelerini dikkate almak her türlü senaryoya hesaba katmak zorundasınız.
Türk devlet aklının rehberliğinde planlarımızı yapıyoruz. Şu ana kadar binlerce zirveye katıldık. 22 yıl boyunca milletimizin başını yere eğdirmedik. Her zaman bin düşündük ama bir söyledik.
Yalnız bırakıldığımız çok zaman oldu. Sığınmacıları seçim malzemesi olarak kullanacak kadar vicdanını kaybedenler oldu. 4 milyon Suriyeli kardeşimizi bu topraklarda misafir ettik. Ama CHP ne dedi biz sizi gelir gelmez geri göndereceğiz. Biz de dedik ki, "Biz Ensarız, sizler muhacirsiniz."
CHP yönetiminin Baas diktatörlüğüne bu kadar sempati beslemesini milletimiz kadar biz de merak ediyoruz. Baas kaybedince otomatik olarak CHP'de mi kaybetmiş oldu. Bunu açıklasınlar.
Muhalefetin kışkırtmalarına rağmen Suriye konusunda ne kadar isabetli davrandığımızı bugün bir kez daha görüyoruz. Suriyeli kardeşlerimizi ölüme göndermediğimiz için ne kadar haklı olduğumuzu bugün bir kez daha anlıyoruz.”
MUHABİR - YUSUFHAN KABAKCI