Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından Bartın'da başlatılan Bartın Irmak Islahı ve Yan Kolları projesinin çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. 4 Ocak 2023 tarihinde 464 milyon 778 bin Türk Lirası ile ihalesi gerçekleştirilen Bartın Irmak Islahı ve Yan Kolları projesi için görevlendirilen ekipler, çalışmalarına devam ediyor.
Tartışmalı proje Yalı mevkiinde tamamlanan fore kazık çalışmalarının ardından Bartın Irmağı kıyısında yükselen duvarlar ile devam ederken, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık ile Mimarlar Odası Bartın temsilcisi Selda Çelikyay, basın açıklamasında bulundu. Mimarlar Odası Bartın Temsilcisi Selda Çelikyay açıklamasında “yapılan uygulama herhangi bir dere kenarında köyde bir derenin kenarında yapılan bir DSİ çalışması görünümünde. Oysa Bartın Irmak'a çok daha fazlasını, çok daha özelini hak ediyor.” İfadelerini kullanırken, Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık dikkat çeken bir detay belirtti. Halil Balık açıklamasında “Orduyeri Köprüsü'nden başlandığı için orada baktılar, duvar yüksek burada ciddi tepkiler alacaklar. Burada duvar daha alçaldı aslında. Duvar burada üç metre falan olması gerekiyordu. Tepkilerden korkulduğu için alçaltıldı.” İfadelerine yer verdi.
Mimarlar Odası Bartın Temsilcisi Selda Çelikyay’ın ifadeleri şu şekilde:
“Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında toplantı olmuştu. Biz projenin başlangıç aşaması olduğunu düşünüyorduk. Eylül'de Mimarlar Odası burada Bölge Toplantısı yaptı. Ekim'de bu uygulama başladı. Gördük ki o tartışma aşamasına geçmişiz. Sonra tabelalar asıldı, ihale geçen Şubat'ta açılmış. Projeler hala hazırlanıyor deniliyor. Şubat'ta neyin ihalesi yapıldı? Birinci sorumuz bu. Uygulama başladığından beri bütün kurumları ziyaret ettik. Sayın Vali, Çevre Şehirciliği DSİ'yi.. Bu konudaki hassasiyetlerimizi, kaygılarımızı, proje noktasında alternatif fikirlerimiz olduğunu, ırmağın Bartın halkı için çok önemli olduğunu, bu yapılan çalışmanın çok önemli olduğunu, defalarca ilettik. Suç duyurusunda bulunduk, basın açıklaması yaptık. Ankara'daki arkadaşlarımız, genel müdürlükle bu diyalogları kurma çabasına girdi. Bugüne kadarki görüşmelerimiz sonucunda bu diyalog ortamını oluşturamadık. Ve en son bu noktaya gelen uygulamada bunun durdurulması gerektiği, en azından ara verilmesi gerektiği, geçen gün başkanın da İl Koordinasyon Kurulu toplantısında söylediği gibi çelişkiler olduğu, sorular olduğu, bunların cevaplanması gerektiği.
“Çalışmayı kesinlikle onaylamıyoruz”
Özellikle bu duvar uygulaması gerçekten bizi çok üzdü. Bartın'ı biz ırmağını canlandırmaya, turizme kazandırmaya, hayata yeniden katmaya yaşamıyla barıştırmaya çalışırken gerçekten bu duvarla birlikte ırmağa küskün, ırmağı şehrin yaşamına katamaya, hiç arzu etmediğimiz sonuçlar doğuran bir uygulama oldu. En önemli üzüntümüz şu proje anlayışımızdaki farkımız. Çünkü biz bir proje yapacağımız zaman önce bakarız neredeyiz? Nereye yapıyoruz? Ne özelliği var? Neyin üstüne düşünmemiz gerekiyor? Neyin önemi var? İhtiyaç nedir? Yani selin önlenmesi meselesiyle bu kadar üstümüzde baskı kurup peyzajını yok sayan, ırmağın tarihini yok sayan, bugüne kadarki önemini vesaireyi önemsemeyen bir çalışmayı kesinlikle onaylamıyoruz.
“Bartın Irmak'ı çok daha özelini hak ediyor”
Bugün burada aceleyle buluşmamızın sebebi bu uygulamanın durması gerekiyor. Yeniden şimdi yeni yerel yönetimle birlikte, yeni başkanla birlikte masaya yatırılıp yeniden değerlendirilip bu hassasiyetleri dikkate alıp o önemde devam edilmesi gerekiyor. Kot açısından sorunları var. Uygulama açısından sorunları var. Yani şu an yapılan uygulama herhangi bir dere kenarında köyde bir derenin kenarında yapılan bir DSİ çalışması görünümünde. Oysa Bartın Irmak'ı çok daha fazlasını, çok daha özelini hak ediyor. Ayrıca başından beri neden bu duvarlar dere kenarında ya da setlerde değil de yolun kenarına kadar çıktı? Neden bu kadar riskli çalışmalar oldu? Neden bu doğalgaz hatlarında Enerjisa’yı vesaireyi tehlikeye sokacak kadar yani hoyratça, bizce gelişigüzel, gereken özen, gereken önem gösterilmeden hatta seçim dönemi oldukça hızlandırılarak hiç içinize sinmeyen sonuçlar doğuran bir çalışma.
“1 Mayıs'ın ana temalarından biri Bartın Irmak'ını korumak”
Başkan Bartın’ın rızası var sloganıyla geldi. Bu projeye bu şekliyle Bartın halkının hiçbir şekilde rızası yoktur. Başkanın da desteğini alarak yerel yönetim, TMMOB bileşenleri, DSİ yeniden masaya yatırılması gerektiğine inanıyoruz. Bugün akşamüstü TMMOB üyeleriyle toplantımız var. Onlarla da birkaç eylem planı yapacağız. Çarşamba günü 1 Mayıs'ın ana temalarından biri Bartın Irmak'ını korumak. Cuma günü Ankara yönetim kurulu başkanı ve sekreteri genel müdürlükten proje ve dökümanları alarak başkanımızı ziyaret edecekler. O projelerle de o görüşmelerle de bir yol olamazsak dava sürecine de aynı zamanda bir hazırlık sürecindeyiz. Hiçbir şekilde bunun böyle devam etmesi arzumuz değil. İçimize sinen bir durum değil.”
Mimarlar Odası Bartın temsilcisinin ardından Bartın Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Balık açıklamalarda bulundu. Halil Balık’ın açıklaması şu şekilde:
“Bu konuyu ilk duyduğumuz andan itibaren bu işin yanlış olduğunu söyleyen kişilerden biriyim ben. Açıkça en fazla da bu işe önem veren bu işe karşı çıkan odam adına kişiyim. Şimdi o kadar çok sıkıntılar yanlışları var ki.. Her şeyden önce Bartın Irmağı hem bizim için büyük değer hem sel tehlikesi arz eden bir yer hem de Amasra'dan sonra en önemli turizm kaynağımız olacak bir yer. Fakat d toplantıda da şunu söyledim buranın açıkça, gereğiyle, yerelleriyle konuşulması tartışılması gerektiğini, toplantılar talep ettim fakat hiçbir talebimize cevap verilmedi.
“Daha yüksek olacaktı”
Hatırlarsanız burada hatta daha da yüksek sıralarda üç metreyi bulacağını söyledim. Selda Hanım'ın söylediği gibi bir kotlamayla ilgili de hata var. Orduyeri Köprüsü'nden başlandığı için orada baktılar, duvar yüksek burada ciddi tepkiler alacaklar. Burada duvar daha alçaldı aslında. Duvar burada üç metre falan olması gerekiyordu. Tepkilerden korkulduğu için alçaltıldı. Daha cam gelecek. Camların kırılmayacaklarını söylüyor ama bunları tutan pimler o basınca dayanabilecek mi?
“Yağan yağmur dışarı çıkmazsa..”
Bize Güneysu’yu söylüyorlar arkadaşlar. Burası ile alakası olmayan, yani Devrek gibi yukarı değil aşağıya olan bir duvarla duvar sistemi var. Hep söylüyorum Yukarı Çarşıya yağan, Atatürk büstünün arkasına yağan yağmur buraya inecek. Orduyeri’nden gelen su köprünün üstünden geçiyor. Hallettiler mi bilmiyorum. Buraya gelecek. Ya burada insanlar arada sıkışırsa, yağan yağmur dışarı çıkmazsa..
Buraya yağan yağmurun, daha doğrusu duvarın Bartın tarafına yağan yağmurun pompalarla basılacağını söylüyorlar. Ve kendileri diyorlar ki yağmur eskisi gibi yağmıyor. Fazla yağıyor diyorlar. Bunu basacak pompa nasıl bir pompadır? Var mıdır? Sular geldiğinde suların altında kaldığında çekecek midir? Elektrikli mazotlu mudur? Elektrikliyse elektrikler kesildiğinde ne yapacaktık? Hepsinin bunların açıklamasının yapılması lazım. Bu duvar bununla bitmiyor açıkçası. Bununla bilin. Dokuz yüz metre civarında bu duvar. Toplamda bildiğim kadarıyla dört bin yüz metre. Karşıya Milli Eğitim'in arkasına kadar giden bu duvar.. Kemer Köprüyü ne yapacağız? Diğer su basan yerleri ne yapacağız? Bunların hepsini soru işareti. Ama şimdiye kadar bize buna cevap veren olmadı. Biz amacımız açıkça halkımızın duymasıydı. Arkadaşlar zaten kararını vermişti. Halkımıza şimdiye kadar duyuramadık. İnşallah bu toplantıdan sonra basın toplantısından sonra inşallah duyurabiliriz diye düşünüyorum."
YUSUFHAN KABAKCI
Bartın Irmak’ı ne ya , bu bas dilbilgisi gözlerim kanadı okurken ! Irmak özel isim mi de ayraç koyup kazık gibi okutuyorsunuz, neden yumuşatmadan yazdınız?