Çocukların MESEM’lerde devlet kontrolünde öldürüldüğünü ifade eden Milletvekili Bankoğlu konuşmasında şunları söyledi:
“Sayın Bakan çocuklar ölüyor. Kimi mevsimlik işlerde, kimi gecekondudan bozma evlerde, kimi istismar sonucu işlenen cinayetlerde… Kimi de devletin kontrolünde eğitim merkezlerinde! MESEM yani Mesleki Eğitim Merkezleri, hükümetinizin Türkiye’yi ucuz işgücü haline getirme politikasının bir parçası olarak kuruldu ve yaygınlaştırıldı. Bugün 2 milyona yakın çocuk, eğitimden koparılmış vaziyette, yoksulluk ve hayat pahalılığı gibi gerekçelerle bu merkezlerde çalıştırılıyor. Mesleki Eğitim Kanunu 41. Madde; mesleki eğitim yapılan merkezlerin “iş ortamı, sosyal güvenlik, iş güvenliği ve sağlık şartları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca denetlenir, demektedir” Ama son yıllarda yaşanan “çocuk iş cinayetleri” nedeniyle buraların denetlenmediği, çocukların üstelik 12 saatten uzun süre, güvensiz iş ortamlarında güvencesiz çalıştırıldığını görüyoruz.
1 yılda 22 çocuk iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi
Çocukların şantiyelerde, sanayide, inşaatta çalıştırıldığını, 8-9 yaşında iş hayatına girdiğini görüyoruz. Çocuk iş cinayeti kavramını ilk kez sizin döneminizde konuşur olduk. Peki, denetlemekle görevli Bakanlığınız somut ne yapıyor? Bakın, açık ve net söyleyelim: Hiçbir şey. 2017-2023 yılları için Çocuk İşçilikle Mücadele Programı açıklanmıştı. Yine Bakanlığınızın 2024-2028 Strateji Plan ve Faaliyet Raporunda çocuk işçilikle mücadeleye ilişkin birtakım önlemler yapıldığı yazıyor. Peki sonucunda bir gelişme var mı, yok. Bugün bir araya gelmemesi gereken iki kelime “çocuk ve işçilik” resmen devlet eliyle meşrulaştırılmıştır. Son bir yılda 0-14 yaş arası en az 22 çocuk, iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. 15-17 yaş arasında yine en az 44 çocuğun bu sözde eğitim merkezlerinde, eğitim kamplarında öldürüldüğünü İSİG raporlarında görüyoruz.
En ucuz işçi bizde
MESEM’ler, sadece yetişkinleri değil çocukları da ucuz iş gücü olarak gören bir iktidarın, bir kirli koalisyonun ölüm merkezleridir, çocuk işçiliğin yasal kılıfıdır! Avrupa’ya, dünyaya “en ucuz ve en masrafsız işçi bizde” diye tüm işçilerin haklarını bir bir tırpanladınız; en düşük ücrete en uzun saatler çalışan işçiler bizde. İşçiler yetmedi, bir de çocuklarımızın şantiye köşelerinde, en ağır işlerde, en uzun saatlerde çalıştırılmasına göz yumuyorsunuz. Bu paralar da işçinin maaşından Fon’dan yandaşa, iş güvenliğini yok sayan patronlara aktarılıyor. Son üç yılda MESEM programlarına aktarılan kamu kaynağı 15 milyar liraya yaklaştı.”
NURDAN EROĞLU