Bartın Sivil İdare Platformu, İsrail’in Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda hayatını kaybeden Müslümanlar için Aşağı Camii'nde (Şadırvan) gıyabi cenaze namazı kıldı. Namazın ardından okunan basın açıklamasında İsrail'e lanet yağdırıldı.
İsrail’in Filistin’e yönelik gerçekleştirdiği saldırılara bir tepki de Bartın halkında geldi. Bartın SOGEL, Bartın Öncü Spor Kulübü, BEMBIRSEN, Beşir Derneği, Beyaz Hilal Yetimlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Büro Memur-Sen, Bilgi-Der, CİHANNÜMA, Diyanet –Sen, Diyanet Vakfı, Eğitim Vakfı, Ensar Vakfı, Milli Selâmet Derneği, İnsan ve Medeniyet Hareketi, GÜL-DER, GÜLNIHAL, Hayrat Vakfı, İHH, Kızılay, MİLSEN, MÜSİAD, ÖNDER, ÖZGÜR-DER, SAĞLIK-DER, Semerkant Vakfı, TÜGVA, Uşaki Vakfı’nın katılımıyla oluşan Bartın Sivil İdare Platformu, Filistin’de saldırılar sonucu hayatını kaybeden Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılarak basın açıklaması gerçekleştirdi.
Aşağı Camii'nde Cuma namazına müteakip kılınan gıyabi cenaze namazına AK Parti Bartın Milletvekili Yusuf Ziya Aldatmaz, AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan, Dİyanet-Sen Bartın Temsilcisi Sefai Albayrak, sendika ve vakıf temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.
Kılınan cenaze namazının ardından Bartın Sivil İdare Platformu adına basın açıklamasını okuyan Engin Üre, Filistin’e destek verirken İsrail’i kınadı. Üre, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Değerli kardeşlerim, Bugün yaklaşık seksen senedir kanayan ve artık cerihası iliklerimize kadar işleyen bir yaranın, yani Kudüs'ün sancısıyla ayağa kalkmış ve toplanmış bulunuyoruz. Yine canımız yanıyor. Yapılması gerekenin en azını yapmaktan yine boynumuz eğik ve yüreğimiz buruk. En kutsal mabetlerimizden biri seksen yıla yakındır Siyonist çizmeler tarafından çiğneniyor.
"Kendi öz yurtlarında açlığa, ölüme, zulme ve soykırıma mahkûm ediliyorlar"
Filistinli kardeşlerimiz kendi öz yurtlarında açlığa, ölüme, zulme ve soykırıma mahkûm ediliyorlar. Onların yakarışları, biz kulaklarımızı tıkayıp arkamızı dönünce susmuyor. Biz gözlerimizi kapatınca elektriğe, suya ve yiyeceğe kavuşmuyor mazlumlar. Gazze'nin tepesine inen fosfor bombaları papatyalara dönüşmüyor. Ancak biz Kudüs'ü gündemimizden çıkarınca gençlerimiz zalimlerle mazlumları birbirine karıştırıyor, en haklı davasında mazlumlara şüphe ile bakıp zalimin arkasında saf tutabiliyor. Biz" Kudüs" demedikçe; "Aksa, benimdir." ve "Öldürülen, bendendir." Diye haykırmadıkça çocuklarımız işgali sıradanlaştırıyor. Sadece haritadaki Kudüs'ü değil, kalbimizdeki Kudüs'ü de işgal ediyor birileri. Şimdi kulaktan kulağa ve dilden dile Kudüs ve Filistin davasını tekrar anlatmanın; unutanları ve uyuyanları uyarmanın zamanıdır. İnanıyoruz ki Kudüs-ü Şerif'e dört asırdan fazla hizmet etmekle müşerref olmuş milletimiz, Ömer Bin Hattap'tan ve Selahattin Eyyubi'den aldığı bu emaneti yine emin ellerde görene kadar huzur bulamayacaktır.
"Bölünüp kimliği değiştiriliyor"
Şimdi durum her zaman olduğundan daha farklı. Mescid-i Aksa fanatik Yahudiler tarafından zaman ve mekân olarak bölünüp kimliği değiştiriliyor; on altı yıldır abluka altında tutulan Gazze haritadan silinmeye çalışılıyor. Buna karşı Filistin direnişi şanlı destanlarından birini yazdı. Ancak Siyonist rejim bu direniş karşında düştüğü acizliği yaralı bir hayvan gibi hedef gözetmeksizin sivillere saldırarak bastırmaya çalışıyor. Gazze'de sadece vahşi bir soykırım var şimdi. Sivil yerleşim yerleri aralıksız bombalanıyor, fosfor bombalarıyla inanılmaz bir soykırım gerçekleştiriliyor.
“Lanetlediğimizi tüm yüreğimizle haykırıyoruz”
Şuna iman etmişiz ki; Emr-i Kün-Fe Yükün'e sahip bir Rabbimiz var. O emredince küreler birbirine kavuşur, yıldızlar gökyüzünden tane tane dökülür. Dualarımıza cevap veren, ayaklarımızı zalimlere karşı sabit tutan Mevla'mız bizimledir. Ve bu mazlumların ahı da elbet Arş-ı Âlâ'ya ulaşacaktır. Ancak bu yardımı hak edecek şuuru ve iradeyi ortaya koymak bize düşmektedir. Filistin için omuz omuza vermek, millet olarak mazlumların arkasında saf tutmak belki de bunun ilk basamağıdır. İşte bunun için biz Bartın Sivil İrade Platformu olarak mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu ve Siyonist İsrail zulmünü lanetlediğimizi tüm yüreğimizle haykırıyoruz. İlk kıblemiz olan Kudüs özgür olana kadar da bunu haykırmaya devam edeceğiz.”
MUHABİR - YUSUFHAN KABAKCI