Duruşma öncesi yapılan basın açıklamasına TBMM Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, CHP Bartın İl Başkanı İsmail cem Akyol, CHP Bartın Merkez İlçe Başkanı Fatma Mazhar, CHP Amasra İlçe Başkanı Ogün Basançelebi, CHP Ulus İlçe Başkanı Nazime Bayraktar, CHP Bartın Belediye Başkanı Adayı Rıza Yalçınkaya, KESK temsilcisi Sedat Bora, Eğitim Sen Bartın Şube Başkanı İsmet İpçi, madenci şehitleri yakınları ile çok sayıda STK temsilcisi yer aldı.
Bartın adliyesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasında dava avukatları adına konuşan avukat, “Katliamın ilk gününden bu yana üzerim kapatılmaya çalışılan gerçekleri birer birer ortaya çıkarma çabası aslında bu yargılama. İlk gün belliydi, liyakatsizliğin madenin aşırı derecede zorlanmasının, insan hayatının maliyet kalemi olarak görülmesinin bu katliama yol açtığını daha ilk gün görmüştük. Sadece biz değil aslında buna yol açanlar da biliyordu. O günden bugüne gerçekler ortaya çıksın gerçek sorumlular yargılansın diye mücadele veren aileler ve toplumun bir kısmı ile TTK’nın karşı karşıya olduğu bir yargılamadan bahsediyoruz. TTK Genel Müdürlüğünün özellikle sorumluluğun üstünü kapatılmak için yapılmadık iş bırakılmadığı, soruşturma izinlerinin verilmesi bugüne kadar ertelenirken verilen izinlerin de aslında göstermelik olduğunu biliyoruz. Bu katliamın olayın gerçeği TTK’nın göz göre göre işçileri katletmesidir. Kaçak kömür üretimine daha tenezzül edip insanların hayatını hiç umursamadan üretim faaliyetini devam ettirmesidir. Bizler ilk günden son güne gerçek sorumluların tamamının yargılanıp hak ettikleri cezayı verinceye kadar burada olmaya devam edeceğiz.” dedi.
Şehit madenci yakınları ise, “Biz bu davanın sonuna kadar peşindeyiz. Davamız neye mal olursa olsun biz arkasındayız. Biz adalet istiyoruz. Adalet yerini bulana kadar davamızın arkasında duracağız.” İfadelerini kullandı.
“Sorumluların daha fazla yargı önünden kaçırılmaması gerekiyor”
CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, “Biz ilk gün olduğu gibi bugün de bundan sonrada Maden şehidi ailelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz. Ama en önemlisi tüm sorumluların yargı önünde hesap vermesi için mücadelemize devam edeceğiz. Sadece TTK Genel Müdürü değil, yardımcısı değil, bu kurumun bu facianın yaşanmasında sorumluluğu olan herkesin, hükümet yetkililerinin hepsinin yargı önünde hesap vermesi gerekiyor. Sorumluların daha fazla yargı önünden kaçırılmaması gerekiyor. 16 ay oldu, 6’ıncı duruşma TTK Genel Müdürü ve yardımcısı hakkında soruşturma izni yeni verilebildi. Bunu takip edeceğiz. Görevi kötüye kullanmaktan olası kasttan soruşturma açılması gerekiyor takipçisi olacağız. Biz istiyoruz ki bu soruşturmalarda TTK yetkililerine hükümet yetkililerine bakanlık yetkililerine yapılan soruşturmalar Somali Cumhurbaşkanının oğluna yapılan soruşturmalar gibi olmasın. Ailelerimizin yanındayız ve yanlarında olmaya devam edeceğiz.” dedi.
“Bu şehrin milletvekiliydi o dönem bugün Adalet Bakanı kendisi nerede?”
Duruşma öncesi yapılan basın açıklamasında TBMM Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca da konuştu.
Duruşma öncesi Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, yaptığı açıklamada, "Hayatını kaybedenler de cinayete kurban gitmiş demektir. Bu bir cinayettir" ifadelerini kullandı.
Karaca, maden faciasının sorumlularının adalet önünde hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak, olayın cinayetle sonuçlandığını belirtti. TBMM Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca’nın açıklamaları şu şekilde:
“Maden faciasının hemen ardından o dönem genel başkan yardımcısı olarak milletvekili arkadaşlarımızla buradaydık. Ardından ikinci defa gelerek aileleri ziyaret ettik. Sayın genel başkanımız yıldönümünde buradaydı. O zaman ilk günden itibaren maden şehitlerimizin ailelerine söz vermiştik. Bu sürecin takipçisi olacağız, bu sürecin toplum hafızasından silinmesi için ne yapılması gerekiyorsa yapanlara inat biz hafızaları daha canlı daha diri ve gün geçtikçe tüm ülkeden destek görecek bir toplumsal hafızaya kavuşması için takip edeceğiz demiştik. Bu sözümüzün arkasında durarak bugün yine 6’ıncı duruşmada ailelerimizle birlikte avukatlarla beraber dava sürecini takip edeceğiz. Ben Bartınlı hemşerilerimize şunu sormak isterim. Hatırlayın o günlerde çakarlı araçlarla gösterişli gösterişli Amasra maden faciasının ardından şehre gelenler o günden bu yana neredeler. Duruşmalar yapıldı neredeler. Aileler siz neredesiniz adalet diye sordular, bu şehrin milletvekiliydi o dönem bugün Adalet Bakanı kendisi nerede. Bartın’da Adalet Bakanı Bartınlı ailelere eğer adalet taleplerine bu kadar duyarsız kalıyorsa o gün kader planı diyenlerin bilirkişi ön inceleme raporuyla kader planı değil önlenebilecek öngörülmüş bir katliam facia olduğu ortaya çıktığında neredeler. Bunu da Bartınlı hemşerilerimizin takdirine bırakıyoruz. Peki bu davaya neden bu kadar önem veriyoruz. Eğer Soma’da eğer Ermenek’te etkin bir soruşturma etkin bir yargılama yapılsaydı sorumlular kim olursa olsun ucu kime kadar uzanırsa uzansın yargı önüne çıkarılarak o facianın hesabı sorulmuş olsaydı bugün belki de hiç birimiz burada 43 maden şehidimiz için bir arada bulunmayacaktık. Belki de Amasra faciası yaşanmayacaktı. Eğer önlenebilecek öngörülmüş bir facia göz göre göre gelmişse bunun adı kaza değil bu bir faciadır. Hayatını kaybedenler de cinayete kurban gitmiş demektir bu bir cinayettir. Ardından 16 ay 6’ıncı duruşma sırf geçmişte gördüğümüz gibi yargı sürecini uzatarak sorumlular hakkında soruşturma izninin 16 ay bekletilerek verilmesi kabul edilemez. Bilirkişi ön inceleme raporunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de sorumlu olduğu kusurlu olduğu açıkça belirtilmesine rağmen halen onlarla ilgili bir soruşturma izninin verilmemiş olması süreci uzatmak, ailelerin Bartınlıların Amasralıların ve tüm ülkemizde bu davayı takip edenlerin toplumsal hafızasını uyutmak zamana yaymak olduğunun farkındayız. Ama biz buna izin vermeyeceğiz. Bu davanın bütün ülkede dünyada duyurulması sorumlular hakkında bu mahkeme koridorlarında ailelerin kanayan vicdanları yaralanmış acı içinde geçirdikleri 16 ay boyunca adalet çığlıklarının gereği yerine gelinceye kadar da burada olacağız. Soma’da gelmeyen adaleti, Ermenek’te getirilmeyen adaleti Amasra maden faciasında Bartın’da sağlayabilmek bundan sonra yeni Amasra faciaları yeni iş cinayetleri olmasın diyerek bir toplumsal görev olarak takip edeceğiz. Gerçek anlamda adalet tecelli edene kadar takipçisi olacağız.”
YUSUFHAN KABAKCI