Sosyal medyada dolaşan iddialara göre, Karadeniz’in gözde turistik noktalarından biri olan Bartın’ın Amasra ilçesini yöneten Kraliçe Amastris, büyük bir hazineye sahipti. Bu hazineyi düşman saldırılarından koruyabilmek için gizlediği öne sürülüyor. Efsaneye göre, altın ve mücevherlerle dolu bu büyük servet, Amastris’in sarayında saklanıyordu ancak şehrin fethedilmesiyle birlikte ortadan kayboldu. Bazı söylentiler, hazinenin yerin altındaki gizli tünellerde saklı olabileceğini iddia ediyor. Hatta bu değerli serveti bulmak amacıyla tarihçilerin bölgede araştırmalar yaptığı da sosyal medyada dile getiriliyor. Ancak bu iddiaların ne kadar gerçek olduğu büyük bir soru işareti.
Bartın Üniversitesi (BARÜ) Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Bağdatlı Çam’ın başkanlığında sürdürülüyor. 2022 ve 2023 yıllarında Amasra Müzesi başkanlığında gerçekleştirilen arkeolojik kurtarma kazıları, 2024 yılı itibarıyla daha detaylı ve bilimsel bir yöntemle BARÜ tarafından yürütülmeye başlandı.
Kazı çalışmaları kapsamında, Stoa olduğu düşünülen alanda bugüne kadar birçok tarihi sütun ve obje gün yüzüne çıkarıldı. Roma İmparatorluk Dönemi’ne tarihlenen Stoa yapısı ve Bedesten olarak tanımlanan Roma Hamamı’nda gerçekleştirilen kazılarda, oldukça iyi korunmuş önemli tarihi eserler keşfedildi. Bunlar arasında mermerden yapılmış Nymphe/Aphrodite Heykeli, İskender Başı, Roma Tanrısı Lares heykelciği gibi kıymetli buluntular yer alıyor. Ayrıca, heykel parçaları, yazıtlar ve sikkeler de toprak altından çıkarılarak bilim dünyasına kazandırıldı.
Elde edilen arkeolojik bulgular, Amasra’nın Roma Dönemi’nde oldukça ihtişamlı bir kent olduğunu gösteriyor. Kentin, bölgede en iyi korunmuş Roma Dönemi eserlerini ve kalıntılarını barındırdığı tespit edildi. Bu bilimsel keşifler, Amasra’nın tarihi değerini gözler önüne sererken, "Amastris’in Kayıp Hazinesi" iddialarına yönelik somut bir kanıt bulunmadığını da ortaya koyuyor.
EREN SARIKAYA