Aralarında Bartın Platformu’nun da bulunduğu 13 çevre ve hak savunusu platformu, teklifin yerli ve yabancı sermaye çevrelerinin yönlendirmesiyle hazırlandığını öne sürerek, sürece katılan tüm tarafları boykota çağırdı. Hazırlanan çağrı metninde, teklifin içeriğine ve hazırlanış biçimine yönelik sert eleştiriler yer alıyor.
“İklim Kanunu Değil, İklimi Değiştirme Kanunu”
Boykot çağrısında yer alan iddialara göre, teklifin Dünya Bankası finansmanıyla ve sermaye odaklarının çıkarları doğrultusunda hazırlandığı belirtiliyor. Çağrıda, “İçinde bilim olmayan, toplum olmayan, doğa olmayan bir teklif iklim kanunu olabilir mi?” denilerek, yasa taslağının fosil yakıt tüketimine kısıtlama getirmediği, aksine mevcut tüketim modelini teşvik ettiği ifade ediliyor.
Bartın Platformu'nun imzacı olduğu çağrı metni şu şekilde:
"20 Şubat’ta TBMM’ne “iklim kanunu” denilen bir kanun teklifi sunuldu. Teklif 5 gün sonra komisyonda görüşüldü ve 5 gün içinde muhalefet şerhlerinin verilmesi ve raporun hazır edilmesi istendi. Ardından bu hızla Genel Kurul’a gelerek görüşülecek.Bu teklif 5 yıldır çalışılan ve Dünya Bankası’nın finansmanı ile hazırlanan bir metindir. Bunu bizler biliyoruz"İklim Kanunu Değil, İklimi Değiştirme Kanunu"İçinde bilim olmayan, toplum olmayan, doğa olmayan bir teklif iklim kanunu olabilir mi? Kömür, petrol ve gaz tüketimine kısıtlama getirmeyen, hatta teşvik eden, asfalt ve beton politikalara ömür katan bir teklif iklim kanunu olabilir mi? Hiçbir hedefi olmayan, bilimsel gerçekliği yok sayarak iklimi değiştirenlerin maddi çıkarını sürdüren, onların iklim değişikliğinden kâr etmesini amaçlayan bir kanun iklim kanunu olabilir mi? "Kanun Teklifinde geleceğimize göz dikenlerin parmak izi var!"Teklifin üniversiteler, STK’lar ve akademisyenler ile hazırlandığı söyleniyor. Ancak biliyoruz ki bunların hepsi iklim değişikliğinin baş sorumlulularından oluşan bir grup. Akademisyenleri tanıyoruz; “geri dönüşü imkansız projelere” imza atanlar olduğunu biliyoruz. STK’lar ile kastedilenlerin kim olduğunu biliyoruz. İsterseniz biz açıklayalım; TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB gibi gruplar yanında Türkiye Alüminyum Sanayiciler Derneği, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği, Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği ve Türkiye Müteahhitler Birliği !Ama siz bunları toplumdan saklıyorsunuz.İklim değişikliğinin baş müsebbiplerinin, iktidar ile lobilerin hazırladığı bu plan elbette iklim değişikliği ile mücadele değil, daha çok iklim değişikliği, daha çok kâr anlamına gelecek.
"Çağrımızdır; Teklife Ortak Olmayın!"Komisyon görüşmelerinde teklifin son halinin 140 kişi ve 62 kurumla tartışıldığı ifade ediliyor. Kimse o isimleri toplantıda sormadı. Ana biz onları biliyoruz.
İktidar lobilerle çalışırken, muhalefetin teklifi topluma haber vermek, seçmeni bilgilendirmek ve sürece dahil etmek konusunda adım attığı söylenemez. Nitekim 5 yılda hazırlanan teklif, 5 günde hazırlanan itirazlarla komisyon toplantısına katıldılar, iklim değişikliğini yavaşlatmayacak önergeler verildi, bunlardan kabul edilenler de oldu. Böylece “muhalefetin de görüşü alındı” denilebilecek, iklimi değiştiren bir kanun meşrulaştırılacak. Genel kurulda sayıları 50-60’ı geçmeyen vekil ile ret oyu verilerek bir kez daha meşrulaşacak.Bu teklif geçmemeli! İklimi değiştirme suçuna ortak olmamalısınız! Bunun için ya eksiksiz katılın, seçmeninizi örgütleyin, itirazınızı toplumsallaştırın, ya da meşrulaştırmayın hiç katılmayın; boykot edin!"
YUSUFHAN KABAKCI
“İklim Kanunu Değil, İklimi Değiştirme Kanunu”
Boykot çağrısında yer alan iddialara göre, teklifin Dünya Bankası finansmanıyla ve sermaye odaklarının çıkarları doğrultusunda hazırlandığı belirtiliyor. Çağrıda, “İçinde bilim olmayan, toplum olmayan, doğa olmayan bir teklif iklim kanunu olabilir mi?” denilerek, yasa taslağının fosil yakıt tüketimine kısıtlama getirmediği, aksine mevcut tüketim modelini teşvik ettiği ifade ediliyor.
Bartın Platformu'nun imzacı olduğu çağrı metni şu şekilde:
"20 Şubat’ta TBMM’ne “iklim kanunu” denilen bir kanun teklifi sunuldu. Teklif 5 gün sonra komisyonda görüşüldü ve 5 gün içinde muhalefet şerhlerinin verilmesi ve raporun hazır edilmesi istendi. Ardından bu hızla Genel Kurul’a gelerek görüşülecek.Bu teklif 5 yıldır çalışılan ve Dünya Bankası’nın finansmanı ile hazırlanan bir metindir. Bunu bizler biliyoruz"İklim Kanunu Değil, İklimi Değiştirme Kanunu"İçinde bilim olmayan, toplum olmayan, doğa olmayan bir teklif iklim kanunu olabilir mi? Kömür, petrol ve gaz tüketimine kısıtlama getirmeyen, hatta teşvik eden, asfalt ve beton politikalara ömür katan bir teklif iklim kanunu olabilir mi? Hiçbir hedefi olmayan, bilimsel gerçekliği yok sayarak iklimi değiştirenlerin maddi çıkarını sürdüren, onların iklim değişikliğinden kâr etmesini amaçlayan bir kanun iklim kanunu olabilir mi? "Kanun Teklifinde geleceğimize göz dikenlerin parmak izi var!"Teklifin üniversiteler, STK’lar ve akademisyenler ile hazırlandığı söyleniyor. Ancak biliyoruz ki bunların hepsi iklim değişikliğinin baş sorumlulularından oluşan bir grup. Akademisyenleri tanıyoruz; “geri dönüşü imkansız projelere” imza atanlar olduğunu biliyoruz. STK’lar ile kastedilenlerin kim olduğunu biliyoruz. İsterseniz biz açıklayalım; TÜSİAD, MÜSİAD, TOBB gibi gruplar yanında Türkiye Alüminyum Sanayiciler Derneği, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği, Gübre Üreticileri İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği, Türkiye Çimento Sanayicileri Birliği ve Türkiye Müteahhitler Birliği !Ama siz bunları toplumdan saklıyorsunuz.İklim değişikliğinin baş müsebbiplerinin, iktidar ile lobilerin hazırladığı bu plan elbette iklim değişikliği ile mücadele değil, daha çok iklim değişikliği, daha çok kâr anlamına gelecek.
"Çağrımızdır; Teklife Ortak Olmayın!"Komisyon görüşmelerinde teklifin son halinin 140 kişi ve 62 kurumla tartışıldığı ifade ediliyor. Kimse o isimleri toplantıda sormadı. Ana biz onları biliyoruz.
İktidar lobilerle çalışırken, muhalefetin teklifi topluma haber vermek, seçmeni bilgilendirmek ve sürece dahil etmek konusunda adım attığı söylenemez. Nitekim 5 yılda hazırlanan teklif, 5 günde hazırlanan itirazlarla komisyon toplantısına katıldılar, iklim değişikliğini yavaşlatmayacak önergeler verildi, bunlardan kabul edilenler de oldu. Böylece “muhalefetin de görüşü alındı” denilebilecek, iklimi değiştiren bir kanun meşrulaştırılacak. Genel kurulda sayıları 50-60’ı geçmeyen vekil ile ret oyu verilerek bir kez daha meşrulaşacak.Bu teklif geçmemeli! İklimi değiştirme suçuna ortak olmamalısınız! Bunun için ya eksiksiz katılın, seçmeninizi örgütleyin, itirazınızı toplumsallaştırın, ya da meşrulaştırmayın hiç katılmayın; boykot edin!"
YUSUFHAN KABAKCI