Peki ne bu yok olan? Tabi ki Batı Karadeniz’deki diğer iller gibi Bartın’la da özdeşleşen ahşap evler. Ahşap evler zamanında sadece Bartın şehir merkezinde değil, ilin genelindeki tüm köylerde yaygın. Zamanlaysa yerini betonarme evlere bırakmış durumda. Ancak Bartın’ın bazı köylerinde bu evler hala yaşıyor. Ya da yaşatılmaya çalışıyor.
Bartın’ın kırsalda yeşil doğasına uygun ve tamamen Bartın’a özel mimariyle tasarlanan bu evler, yazın serinliği, kışınsa sıcaklığıyla biliniyor. Çünkü betonarme evlerden daha kolay ısınıp daha kolay soğuyor. Bu evler sadece Bartın mimarisini yaşatmıyor. Aynı zamanda Bartın tarihinin de canlı tanıkları olarak ayakta kalmaya çalışıyor.
Kültür Bakanlığı tarihi evler dairesi tam bir hortumcu bürokratlar heyeti gibi... Otuz küsur yıldır uğrayıp hüküm kurmadıkları evlere aniden şu yeniliği yapmışsınız bu değişiklikeri yapmışsınız diyerek... Eskiye dönüş istiyorlar. İçinde yasayan tapuda tarihi eser diye görünmüyor şeklinde itiraz ediyor. Bu seferde hapis cezası ile tehdit ediliyor. Ev sahibi evinde yaşamaktan, evi ayakta tutmaktan başka ne yaptı ki! Ulus'ta uygulama içler acısı. Şimdi doğal gaz geldi... Neredeyse alma içeri diyecekler.... Yok çatıyı sök. Yok giyotin pencere koy. Yok şöyle yap yok böyle yap. İnsanları bezdiriyorlar... Kültür Bakanlığı koruması altında bir eve sahip olduk diye bin pişman ediliyor insanoğlu. Bilin istedim..