Kahve kültüründe "nesiller" olarak adlandırılan bir evrim söz konusu.
Birinci Nesil Kahve: 20. yüzyılın başlarında, hazır kahve ürünlerinin yaygınlaşmasıyla tanımlanır. Bu dönemde kahve bir keyiften ziyade hızlı ve pratik bir içecek olarak görülüyordu.
İkinci Nesil Kahve: Starbucks gibi zincirlerin yükselişiyle, kahve bir deneyime dönüştü. Latte, cappuccino gibi çeşitler bu dönemde popülerleşti.
Üçüncü Nesil Kahve: Son yıllarda başlayan bu akım, kahveye sanatsal bir yaklaşımı temsil ediyor. Kahve çekirdeğinin kaynağı, üretim süreci ve demleme teknikleri üzerine yoğunlaşıyor. Örneğin; pour-over, aeropress ve chemex gibi yöntemler, kahve severlere daha sofistike tatlar sunuyor.
Üçüncü nesil kahve akımı, sadece kahvenin hazırlanışıyla değil, aynı zamanda çekirdeklerin yetiştirilme koşullarına, üreticilerin desteklenmesine ve sürdürülebilirliğe odaklanmasıyla da dikkat çekiyor.
Bartın Üniversitesi, bölgeye getirdiği genç nüfus ve dinamik atmosferle 3. nesil kahve kültürünün yayılmasında önemli bir etken. Üniversite öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği bu mekanlar, hem ders çalışmak hem de sosyalleşmek için popüler hale geldi.
Özellikle Bartın Yalı mevkiinde açılan modern kafeler, kahve severlere özel demleme teknikleri ve kaliteli çekirdekler sunuyor. Bartın’da son birkaç yılda birçok 3. nesil kahve dükkanı açıldı. Bu mekanlar, menülerinde kahve çekirdeğinin menşei bilgilerini paylaşarak fark yaratıyor.
Durum metropollerde daha farklı. Büyükşehirlerde kafeler, sadece kahve satışıyla sınırlı kalmayıp kahve atölyeleri düzenleyerek kültürü daha geniş kitlelere yayıyor. Örneğin, barista eğitimi ve kahve tadımı etkinlikleri, üniversite öğrencilerinin yanı sıra şehirdeki diğer kahve tutkunlarının da ilgisini çekiyor. Hatta sanat sergileri, kitap okuma günleri ve küçük konserlerle bu mekanlar, özellikle gençlerin kültürel yaşamına zenginlik katıyor.
MUHABİR - YUSUFHAN KABAKCI