ERDEM TABAKOĞLU
Vitaminleri hem psikolojik hem biyolojik olarak insan vücudunu hücrelerine kadar koruyan harfler olduğunu belirtirken, vitaminlerin uyku halimizi bile düzenlediğini kaydetti.
Havalar yavaş yavaş soğumaya başladı. Mevsim değişiklikleriyle birlikte vücudumuzda da bir takım değişiklikler meydana gelmeye başladı. Bunun en bariz belirtisi ise yorgunluk.
Sağlıklı beslenme bir yaşam biçimi
Konuya ilişkin olarak bilgi veren Diyetisyen Elmas Kara, vücudumuzu toksinlerden arındıran ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiren vitaminlerin eksikliği söz konusu olduğunda en belirgin tepkimeler olan yorgunluk ve uyku halinin yanı sıra pek çok ciddi sağlık sorununun ortaya çıkabileceği uyarısında bulundu. Vitaminleri, “insanı hem psikolojik hem de biyolojik açıdan hücrelerine kadar koruyan ve bunun yanı sıra uyku halini de düzenleyen harfler” olarak nitelendiren Kara, sağlıklı beslenmenin sadece kısa aralıklarla diyet olarak yapılabilecek bir araç olmadığını, süreklilik arz etmesi gereken bir yaşam biçimi olduğunu ifade etti.
Psikoloji üzerinde de doğrudan etkili
Kara, “Sağlıklı beslenmek, mevsime, bulunulan yere ve hava sıcaklığının kaç derece olduğuna bakmaksızın insanın her zaman sağlıklı olmasını sağlar. Sağlıklı beslenme, kişide psikolojik açıdan bir rahatlama sağladığı gibi salgılattığı mutluluk hormonu sayesinde de kendisine, çevresindekilere ve olaylara daha pozitif bir bakış açısı ile bakmasını sağlar” dedi. İnsan vücudunun ihtiyaç duyduğu vitaminlere ilişkin bilgiler veren Diyetisyen Kara, şunları söyledi:
Güneşsiz olmaz
“Besin kaynaklarından vücuda alınan ancak sentezlenmesi, güneş ile oluşan bir vitamin olan D vitamini, kış aylarında en fazla eksikliği görülen vitamindir. Bu nedenle güneşli havalardan bol bol istifade edilmeli. Özellikle yaz aylarında bolca depolanmalı. D vitamini, kemik gelişimini ve kalsiyum miktarını da direkt olarak etkiler. Bu yüzden deniz ürünlerini özellikle de yağlı balıkları, sütü, yumurtayı ve mantarı mutlaka tüketmeliyiz. Eksikliğinde halsizlik yapan, kas ağrılarına neden olan D vitamini, ileri durumlarda kadınlarda osteoporoz (kemik erimesi), çocuklarda ise raşitizm hastalığına da sebebiyet verebilir.
A vitaminine her daim ihtiyacımız var
Güneş ışınları insan sağlığı açısından yeteri miktarda alındığı zaman faydalı olduğu kadar fazla maruz kalınması durumunda ise zararlı olabiliyor. İşte tam da bu noktada A vitamini etkisini gösteriyor. Çünkü A vitamini, güneşin zararlarına karşı vücudumuzu korur. Cilt lekeleri, kırışıklık ve cilt kanseri gibi sorunları önlemeye yardımcı olan A vitamini, mevsim değişikliğiyle oluşabilecek bağışıklık sisteminin zayıflamasını ve beraberinde getireceği sorunları engellemek açısından da büyük öneme sahiptir. İnsan vücudunun her daim ihtiyaç duyduğu A vitaminini barındıran başlıca besim kaynakları ise turuncu meyve ve sebzeler (havuç), kırmızı et, balık, yumurta, domates, sakatatlardır.
Yağlı tohumlar E vitamini kaynağı
Vücudumuza zararlı serbest radikallere karşı koruyucu özelliği olan E vitamininin eksikliğinde ise cilt, saç ve damar hastalıkları sıkça görülebilir. Özellikle yaz aylarında eksikliğinin yaşanmaması için antioksidan olan E vitaminini; fındık, fıstık, ay çekirdeği ve badem gibi yağlı tohumlardan, zeytinyağı ve bitkisel yağlardan, zeytin, avokado, kuşkonmaz ve kırmızıbiberden rahatlıkla alabiliriz.
C vitamini için sebze-meyve
Vücudumuz çin önemli olan bir diğer vitamin olan C vitamini ise özellikle güneş ışınlarının neden olduğu deri kanseri riskini azaltır. Çilek, domates, limon, kivi, kırmızıbiber, turunçgiller, kavun, karpuz ve yeşilbiber önemli C vitamini kaynaklarıdır.
B vitamini deposu kuru baklagiller
Çoğunlukla yaz aylarında eksikliği hissedilen vitaminlerden biri olan B grubu vitaminler, yorgunluğu ve halsizliği önlediği gibi enerji ihtiyacını karşılamaya yardımcı olur. B vitaminleri bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği gibi beyin ve sinir sistemi, cilt ve saç sağlığında da önemli rol oynar. B vitamini eksikliğinde sinir sistemi hastalığı olan Beriberi görülebilir. B vitamini ağırlıklı olarak kuru baklagiller, süt ve süt ürünleri, brokoli, karnabahar, patates, tahıllar, yağlı tohumlar, et ve et ürünlerini besin kaynaklarıdır.”