CHP Bartın İl Başkanlığı, CHP’nin Giresun’da düzenlediği Fındık Mitingine katılım sağladı. CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol, CHP Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Bülent Soyöz, CHP Bartın Gençlik Kolu Başkanı Tolga Küçükyılmaz, Giresun’da düzenlenen mitinge katılım sağladı.
CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol ve CHP Bartın Gençlik Kolu Başkanı Tolga Küçükyılmaz, miting öncesi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in CHP Ordu İl Başkanlığı ve Ordu Büyükşehir Belediyesi programlarına eşlik etti.
Özgür Özel, Giresun’daki "Fındık Mitingi"nde 130 lira olarak açıklanan fındık alım fiyatına tepki göstererek Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı yaptı. Özel, "Hodri meydan. Eğer verdiğin 130 liraya güveniyorsan, ‘130 liraya fındık satılır Giresunlu geçinir’ diyorsan haftaya cuma benim yaptığım gibi gel bakalım bu meydanı doldur. Rize'de çay üreticisinin karşısına çıkamayanlar, Giresun'da fındık üreticisinin yanına varamayanlar, emeklinin, emekçinin yüzüne bakamayanlar artık iktidarın sonuna gelmiş demektir. Artık bunlar gidiyor halk geliyor. Halkın iktidarı geliyor, CHP geliyor" dedi. Özgür Özel açıklamasında fındığın Bartın için önemli bir geçim kaynağı olduğunu ve fındığa ziraat odaları toprak maliyetini katmadan, çalışan ailenin iş gücünü hesap etmeden 118 - 120 lira maliyet biçildiğini dile getirdi.
CHP, fındık üreticisinin sorunlarına dikkat çekmek için "Fındık Mitingi" düzenledi. Mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 130 lira olarak açıklanan fındık alım fiyatına tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a Giresun'da çağrıda bulunan Özel, şöyle konuştu:
“Elbette yerel seçimlerde yüzümüz güldü ama bugünlerde gülmüyor. Bugünlerde Artvin’den Sakarya’ya kadar Karadeniz’in bütün illerinde ilçelerinde herkes, milli ürünümüz, ihraç ürünümüz, kentlerimizin ana gelir kaynağı ve sadece üretene değil, tüm şehre hayat veren fındığın fiyatını bekliyordu, merak ediyordu. Daha önce fiyat açıklanınca geldik, ama bu sefer bunlar testiyi kırmadan gidip uyaralım, oradan haykıralım, fiyatı bir an önce açıklayın ve bu fiyatı fındık üreticisini mağdur etmeyecek, borçlarını kapatacağı, gelecek için güvenle önümüzdeki yıla bakacağı, çoluğunun çocuğunun ihtiyaçlarını karşılayacağı bir fiyat olsun diye bugün Giresun’a geldik. Bugün sabaha kadar fiyat açıklamamışlardı. Bugün sabaha kadar beklediler. Biz ne zaman geldik, ne zaman miting için burada toplandık, fiyatı açıkladılar. İlk duydum sevindim. ’Fiyat açıklandı’ dediler. Biz geliyoruz diye mitingi boşa düşürmek için bir fiyat verdiler. Demek ki iyi bir fiyat verdiler. ‘Kaç paraymış’ dedim. Dediler ki ‘130 lira’ dediler.
Bugün Artvin’in, Trabzon’un, Ordu’nun, Giresun’un, Samsun’un, Kastamonu’nun, Bartın’ın, Sakarya’nın geçim kaynağı fındığa ziraat odaları toprak maliyetini katmadan, çalışan ailenin iş gücünü hesap etmeden 118 - 120 lira maliyet biçtiler. Bugün sabah Ordu’da fındık bahçesindeydim. Üreticinin kendisi oradaydı. ‘Maliyet 140 liradan aşağı değil’ dedi. Biz en az 160 lira olsun, hatta Trabzon milletvekillerimiz 180 liranın altında o coğrafyayı kurtarmayacağını söylediler. 165 liradan aşağı bir fiyat gerçekten kabul edilebilir bir fiyat değildi ama birileri utanmadan, sıkılmadan, erinmeden 130 lira fiyat açıkladılar. Yazıklar olsun onlara. Bu fiyatın üzerine burada Fındık Mitingimizi gerçekleştiriyoruz.
Buradan şu hatırlatmak isterim. 2002 yılında bu iktidar geldiğinde bu ülkede 2.8 milyon çiftçi vardı. Bugün 2.3 milyona düşmüş durumda. 20 yılda nüfus arttı ama 500 bin çiftçi kayıp. Bunlar, eklemeyi, dikmeyi, çalışmayı bıraktılar. Büyük şehirlere asgari ücretle çalışmaya, madenlerde yerin altında çalışmaya, tersanelerde çalışmaya, günü birlik işlerde çalışmaya büyük şehirlere gittiler. Umudu, fındıktan, çay bahçesinden, üzüm bağından, narenciye ağacından kestiler. Ucuz emek iş gücü olarak büyük şehirlerin ya çalışanları ya da işsizleri oldular. Onlar gittiği için o günden bugüne Hollanda’nın yüz ölçümü kadar toprak, 26 milyon dekar toprak ekilmiyor, dikilmiyor. Bugün ortama bir çiftçinin yaşı 58. Yani bütün çiftçilerin yaş ortalaması. Bunun 30’lu yaşlarda olması gerekir. Yapılan bütün araştırmalar, her dört genç çiftçiden üçünün tarım dışı bir alanda gelecek beklentisi olduğunu ortaya koyuyor. Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli çıkıp ‘Beka sorunu var’ diyorlar ya al sana beka sorunu. Bir ülkede nüfus artıyor, çiftçi sayısı azalıyorsa, çiftçinin yaş ortalama 58 olduysa, yaşlanıyorsa, gençler kendi tarlasında çalışmak, oradan bereket fışkırtmak yerine, sanayiye işçi oluyorlarsa, işte sana beka sorunu. Biz eskiden kendi kendine yeten bir tarım ülkesiyken, şimdi avucunu dışarıya açmış bir ülke haline geldik. Buğdayın, süt ürünlerinin, samanın, mercimeğin ithal edildiği bir ülke haline geldik. Fındık ise en stratejik ürünümüz. Çünkü dünyadaki fındıkla ilgili toplam piyasa 130 milyar dolar. Çok büyük para. Bu fındığın yüzde 70’i Türkiye’de üretiliyor. Giresun’da, Ordu’da, Artvin’de, Trabzon’da, Sakarya’da, Bartın’da bu fındığı siz üretiyorsunuz. Dünyadaki 130 milyar dolarlık piyasanın 100 milyar dolarlık kısmı burada üretiliyor. Peki siz fındıktan ne alıyorsunuz? 2 milyar dolar. Yüzde ikisi. Yani şöyle görmek lazım. Sepet senin sırtında, seleği sen sırtlıyorsun, otunu sen alıyorsun, ilacını, gübresini sen koyuyorsun. Bütün gün sen çalışıyorsun, parayı dünya devi şirketler kazanıyor. Yazıklar olsun böyle düzene.”
Haber Merkezi