Türk edebiyatının işçi sınıfını ve yoksulluğu en sade, en çarpıcı haliyle anlatan yazarlarından Orhan Kemal, “İspinozlar” adlı eseriyle bu kez tiyatro sahnesinde Bartınlı sanatseverlerle buluştu. Oyunda, alt sınıfın gündelik hayattaki varoluş mücadelesi; aşk, pişmanlık ve toplum baskısı ekseninde, etkileyici bir dille anlatıldı.
“İspinozlar”, İstanbul’un arka sokaklarında geçen ama evrensel bir sınıf gerçeğini taşıyan hikâyeye sahip. Bir insanın geçmişindeki hatalarla, bugünkü çaresizliği arasında sıkışmışlığını anlatan oyun; zenginlik düşleriyle çarpışan hayatlar, toplumsal ahlak kalıpları ve aşkın bile sınıf tanıdığı bir düzende geçiyor.
Oyundaki diyaloglar kimi zaman güldürse de, her cümle yoksulluğun gölgesini taşıyor. Seyirci; dedikodularla şekillenen küçük hayatların içinde, mahalle baskısı, toplumsal sınıf ayrımı ile yüzleşiyor.
Kostümler ve dekor, dönemin atmosferini başarıyla yansıtırken; oyunculuk performansları, karakterlerin iç çatışmalarını etkileyici biçimde sahneye taşıdı. Seyirciler, kimi yerde sessizce iç çekerken kimi sahnelerde gülümsemekle yetindi. Ama salonu terk eden herkesin aklında aynı cümle vardı: “Fakirliğin gözü kör olmasın...”