Bartın Belediyesi tarafından düzenlenen 27. Bartın Kitap Fuarı, bu yıl da dopdolu etkinliklere sahne olurken, fuarın en dikkat çeken programlarından biri “Bartın’da Yazmak ve Kadın Olmak” başlıklı söyleşi oldu. Edebiyat öğretmeni Mehmet Demircioğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte, Gazeteci-Yazar Arif Üçler, Araştırmacı-Yazar Çetin Asma, Yazar Zeynep Horuzoğlu, Şair Keramettin Çetin ve Yazar Oral Yılmaz söz aldı. Programın en çok ilgi gören konuşmacılarından biri olan Gazeteci-Yazar Arif Üçler, hem mesleki tecrübelerini hem de gazeteciliğin yıllar içinde nasıl zor bir hale geldiğini esprili ama düşündürücü bir dille anlattı. Üçler, 1980’li yıllarda umumi tuvalet duvarlarına yazılan “Yazı yazma, helaya başın girer belaya!” sloganını hatırlatarak gazetecilik mesleğini bu sözle özdeşleştirdi:“O dönemlerde bu yazı, duvarlara yazı yazmayı engellemek için söylenirdi. Ama ben bugün bu sözü gazeteciliğe ve sosyal medya dünyasına uyarlamak istedim. Çünkü artık yazmak gerçekten başı belaya sokan bir iş haline geldi.”“Bu Yasalar Basının Hareket Alanını Daraltıyor”Üçler, konuşmasında basın ve fikir özgürlüğüne dikkat çekerek, mevcut yasaların gazetecilik mesleğini yapılmaz hâle getirdiğini söyledi:"Halkı kin ve düşmanlığa tahrik.Halk arasında korku ve panik yaratmak. Yalan bilgiyi alenen yaymak. Kamu düzeni ve ülke güvenliğini tehlikeye düşürmek" ve bu yasalar sadece gazetecilerin değil sosyal medya kullanıcılarının da başını belaya sokuyor, fikir ve düşünce özgürlüğünü kısıtlıyor, basının hareket alanını daraltıyor.” “Bartın’da Yazmak Daha da Zordur”Küçük şehirlerde gazetecilik yapmanın zorluklarına da değinen Üçler, Bartın’daki deneyimlerinden örnekler vererek şöyle konuştu: “Bartın gibi yerlerde yazdığınız her haberin muhatabı sizi eliyle koymuş gibi bulur. Bazen yazdığınız kişi arkadaşınız çıkar. Hem mesleki hem insani olarak iki arada bir derede kalırsınız. Bu yüzden Bartın’da yazmak, büyük şehirlerde yazmaktan daha cesaret ister.”Üçler, konuşmasında ayrıca kısa süre önce hayatını kaybeden gazeteci Sefai Ak’ı da rahmetle anarak, “O da Bartın basını için çok önemli bir isimdi, onun emeğini unutmamak gerekir.” dedi.“Gazetecilik Aslanın Ağzında Değil Midesindeydi”Üçler, nostaljik bir üslupla 90’lı yıllardaki gazeteciliği anlattı:“Biz haberlerimizi daktiloyla yazardık, fotoğrafları 36’lık filmlerle çeker, fakslardık ya da otobüsle gönderirdik. O dönem gazetecilik gerçekten zordu ama heyecanı büyüktü. Şimdi teknoloji gelişti, ama özgürlük geriledi. O yüzden gazetecilik artık aslanın ağzında değil, midesinde.”“Gazeteciliğe Babasının Tokadıyla Başladı” Üçler, gazeteciliğe nasıl başladığını da samimi bir dille paylaştı. Ortaokul yıllarında Cumhuriyet Gazetesi okumaya başladığını belirterek, “Rahmetli babam gazeteye para verilmesine kızardı. Bir gün sırf gazete aldım diye bana tokat atmıştı. İşte o tokat, gazeteciliğe yönelmemde etkili oldu.” dedi. Ayrıca 1989 yılında başladığı meslek hayatında Safranbolu Gündem, Zonguldak Adalet, Bartın Ekspres ve Bartın Pusula gibi gazetelerde görev yaptığını, 2018’de emekli olmasına rağmen yazmayı hiç bırakmadığını söyledi.“Fırsatlar Geldi, Değerlendirmedim”Üçler, gazetecilik kariyerinde karşısına çıkan iki büyük fırsatı da samimi bir dille anlattı:“Köksal Toptan ‘Gel seni Ankara’ya götüreyim’ dedi, ben ‘Bartın’ı boş bırakamam’ dedim. Yıllar sonra Nazım Alpman da ‘Burada olacağın kadar olmuşsun, gel seni götüreyim’ dedi. Her ikisini de reddettim. Onların dediği oldu, Bartın’da kaldım ve burada değerim çok da bilinmedi. Ama pişman değilim.”“Bartın’da Yazmak veya Yazamamak” Şiiri Büyük Beğeni TopladıÜçler, söyleşiyi kendi yazdığı “Bartın’da Yazmak veya Yazamamak” adlı şiirle noktaladı. Şiirinde gazeteciliğin çilesini, değişen medya düzenini ve dijital çağın zorluklarını anlattı. Katılımcılar tarafından büyük alkış alan şiir, hem nostalji hem eleştiri barındıran dizeleriyle fuara damga vurdu.Salon Dolu, İlgi YoğunduSöyleşi, Bartın Belediye Başkanı M. Rıza Yalçınkaya, Zonguldak eski Milletvekili Şerafettin Turpçu, CHP İl Başkanı İsmail Cem Akyol, Saadet Partisi İl Başkanı Mücahit Mekeç, Esnaf Odaları Birliği Başkanı Yılmaz Akdeniz, ADD Şube Başkanı Erdem Ekmekçi, Eğitim-Sen Şube Başkanı İsmet İpçi, sanatçılar, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaşın katılımıyla gerçekleşti.Program sonunda Başkan Yalçınkaya, konuşmacılara plaket, teşekkür belgesi ve çiçek takdim ederek katkılarından dolayı teşekkür etti.Arif Üçler ise, Başkan Yalçınkaya’ya 1990’lı yıllardan bir hatıra fotoğrafı hediye etti.“Yazmak, Işığa Doğru Yanmak Gibidir”Sözlerini Nazım Hikmet’in dizelerini hatırlatarak bitiren Üçler, “Gazetecilik zor, belalı, riskli ama bir o kadar da onurlu bir iştir. Çünkü biz yanmadan, karanlık aydınlanmaz.” diyerek salondan büyük alkış aldı.YUSUFHAN KABAKCI
KÜLTÜR - SANAT
Yayınlanma: 05 Kasım 2025 - 13:46
BARTIN'DA GAZETECİ OLMAK
KÜLTÜR - SANAT
05 Kasım 2025 - 13:46










