Bakan Tunç, darbeciler ve darbeci zihniyete her zaman karşı duran bir isim. Öyle ki 15 Temmuz Darbe girişiminde AK Parti’den Bartın Milletvekili olan Tunç, o dönem Bartın’da darbe girişime karşı yürütülen sürecin etkin isimlerinden ve siyasetçilerinden olmuştu. Darbe gecesinin ilk anından itibaren Bartın Cumhuriyet Meydanında yerini alan Tunç, sonrasında tutulan Demokrasi Nöbetleri boyunca meydandan biran olsun ayrılmamıştı. AK Parti Bartın Teşkilatı ve Bartın’daki vatandaşlarla birlikte elinde Türk Bayrağıyla sabaha kadar nöbet tutan Tunç, FETÖ Terör Örgütü başta olmak üzere ülkemizdeki bütün darbeleri, darbecileri ve darbeci zihniyeti kınayıp bunların karşısında durmuştu.
Yılmaz Tunç, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıldönümünde de bu tavrını sürdürdü. 60 darbesini demokrasi tarihimize sürülmüş kara bir leke olarak tanımlayan Tunç, darbeyi, darbecileri ve darbeci zihniyeti bir kez daha şu sözlerle kınadı,
“Ülkemizin büyümesini ve kalkınmasını engelleyen, aziz milletimizin gönlünde derin yaralar açan 27 Mayıs darbesini, vesayetçi zihniyetin ülkemize karşı yaptığı en büyük kötülük olarak hafızalarımızdan kesinlikle çıkarmayacağız.
Üzerinden yıllar geçse de demokrasimizin yaşadığı bu acı tecrübeyi hiçbir zaman unutmadan her türlü vesayet anlayışına karşı demokrasimizi korumaya, milli iradeyi her koşulda üstün tutmaya, Hukuk Devleti ilkesini güçlendirmeye devam edeceğiz.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde istiklal ve istikbalimiz için, daha güçlü ve büyük Türkiye için, Türkiye Yüzyılı için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz.
27 Mayıs darbesi başta olmak üzere tüm darbeleri ve darbe girişimlerini, vesayetçi anlayışı ve bu anlayıştan medet umanları bir kez daha şiddetle kınıyorum.
"Yeter söz milletindir" diyerek çıktığı yolda ömrünü ülkemize ve milletimize adayan, haksız ve hukuksuzca idama mahkum edilen merhum Başbakanımız Adnan Menderes'i, arkadaşları Hasan Polatkan ve Fatin Rüştü Zorlu'yu, tüm demokrasi şehitlerimizi rahmetle anıyorum.”