AK Parti Bartın İl Başkanı Yaşar Arslan, mevkidaşı CHP Bartın İl Başkanı İsmail Cem Akyol’un 2024 ile 2025 eğitim ve öğretim yılıyla ilgili değerlendirmelerine tepki gösterdi. Başkan Akyol’un gerçeği yansıtmadığını ve kamuoyunu yanılttığını belirten Arslan, altyapı, temizlik ve güvenlik eksikliği iddialarıyla ilgili “AK Parti iktidarı, son 20 yılda eğitime yaklaşık 1 trilyon TL'nin üzerinde yatırım yapmıştır. Bartın özelinde ise sadece son 5 yılda 25’in üzerinde yeni okul binası yapılmış, 100’den fazla sınıf modernize edilmiştir. Temiz suya erişim, hijyenik tuvaletler, güvenlik kameraları ve afet tedbirleri gibi konular her okulda dikkate alınmaktadır.” dedi.
Arslan ayrıca, Bartın’da hizmete açılan 3 yeni anaokulu, 2 bilim sanat merkezi, 2 özel eğitim uygulama okulu, Kozcağız ve Ulus gibi ilçelerdeki okulların bakım-onarım çalışmaları ve köy okullarına taşınan sabah beslenmesi programlarını da örnek gösterdi.
Vakıf iddiaları asılsız
Akyol’un kamu kaynaklarının sözde yandaş vakıflara aktarıldığı yönündeki söylemini “tamamen spekülatif ve dayanıksız” olarak niteleyen “Eğitim bütçesi Sayıştay ve TBMM tarafından denetlenmekte, en küçük kalem dahi kamuya açık şekilde yürütülmektedir. 2024 yılı merkezi bütçesinde eğitime ayrılan pay 1 trilyon 620 milyar TL’dir. Bu, toplam bütçenin yüzde 15,7’sini oluşturmakta ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek eğitim harcamasıdır.” şeklinde konuştu.
Kara çalmak
Mesleki Eğitim Merkezleri’ne (MESEM) yönelik eleştirilerle ilgiliyse Arslan “Bugün Bartın’da 1.500’ü aşkın öğrenci MESEM programlarından yararlanmakta, hem okurken hem de sigortalı olarak çalışmaktadır. Bu model sayesinde gençlerimiz lise diploması ile birlikte iş tecrübesi kazanmakta, mezun olur olmaz istihdam edilmektedir. Avrupa’daki dual eğitim modeline paralel bu sistemle istisnai olaylar üzerinden sistemin tümüne kara çalmak vicdansızlıktır.” Açıklamasını yaptı.
Müfredata milli ve kapsayıcı
Arslan, CHP’nin Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline yönelik eleştirilerini de asla kabul etmeyen Yaşar Arslan, “Yeni müfredat, milli ve manevi değerlerle birlikte çağın gereksinimlerine uygun olarak yeniden yapılandırılmıştır. Kodlama, yapay zekâ, çevre bilinci, kültürel miras gibi başlıklar ders planlarına entegre edilmiştir. Müfredat, hiçbir ideolojik dayatma içermemekte; aksine bireyin kişisel ve zihinsel gelişimini esas almaktadır.” dedi.
ÇEDES gönüllü bir program
ÇEDES Projesi kapsamında yapılan faaliyetlerin pedagojik çerçeveyi aştığı iddiasını da reddederek Akyol’un kullandığı “dindar ve kindar nesil” ifadesinin toplumu kutuplaştırıcı bir dil içerdiğini kaydeden Yaşar Arslan tepkisine şöyle devam etti;
“ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) Projesi; tamamen gönüllülük esasına dayalı, öğrencilerin değer eğitimi ve sosyal sorumluluk duygularını geliştirmeye yönelik bir programdır. Cami gezileri, yaşlı ziyaretleri, kitap okuma etkinlikleri gibi çalışmaların hiçbiri zorlama ya da dogmatik eğitim anlayışı taşımamaktadır.
Ahlaka sığmaz
Eğitim gibi kutsal bir alanda bu denli sorumsuz ve ayrıştırıcı bir söylem, siyasi etikle bağdaşmaz. Biz; bilimle donanmış, değerlerine bağlı, düşünen ve üreten bir gençlik inşa etmek için çalışıyoruz. Bartın halkı da kimin bu memleketin evlatlarına yatırım yaptığına, kimin ise masa başı suçlamalarla algı oluşturduğuna net bir şekilde şahitlik etmektedir.”