Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bartın Temsilciliği, Aile Hekimliği sisteminde uygulamaya giren yeni yönetmelik nedeniyle sağlık çalışanlarının hak kayıplarına maruz kaldığını söyledi. SES Bartın Temsilcisi Erkan Bozkurt, yönetmeliğe tepki göstererek, “Halka ve sağlık çalışanlarına eziyet olan bu uygulamayı geri çekin” dedi.
Bozkurt, aile hekimliği sisteminin reform değil, bir yıkım süreci olduğunu söyledi. Koruyucu sağlık hizmetlerinin geri plana atıldığını belirten Bozkurt, “Ülkemizde maddi kaynak da insan gücü de mevcut. Eksik olan siyasi iradedir. Şiddetten randevu krizine, ilaç yokluğundan personel açığına kadar yaşadığımız tüm sorunların sebebi, sağlık politikalarının yanlışlığıdır” dedi.
Yeni yönetmelik kapsamında ASM çalışanlarının maaşlarına uygulanan kesintilerin performansa dayalı sistemle ilgisi olmadığını belirten Bozkurt, “Hekimlerden 10 bin ile 16 bin TL, hemşire ve ebelerden ise 4 bin ile 6 bin TL arasında maaş kesintisi yapılıyor. Bu bir tasarruf değil, emeği değersizleştirme operasyonudur” ifadelerini kullandı.
Bozkurt, bu durumu “Eziyet Yönetmeliği” olarak nitelendirerek, sağlık emekçilerinin bütçe açıklarını kapatmak için feda edildiğini söyledi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Bartın Temsilciliği Başkanı Erkan Bozkurt’un açıklaması şu şekilde:
“Bizler, sağlık sisteminde yaşanan çöküşü protesto etmek, sesimizi hep birlikte yükseltmek, taleplerimizi haykırmak adına bugün bir kez daha bir araya gelmiş sağlık emekçileriyiz.
Aile hekimliği pilot uygulamasından günümüze kadar bu bir reform değil yıkım projesidir diyerek mücadele yürüttük. O günden bugüne ne kadar haklı olduğumuz sürekli açığa çıkıyor.
Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği, bölge tabanlı birinci basamak sağlık sisteminin inşası mümkün diyoruz. Ülkemizin hem maddi kaynakları hem de sağlık alanındaki insan kaynağı bunu yapabilecek yeterliliktedir. Burada tek eksik siyasi iradedir. Sağlıkta şiddetten randevu bulunamamasına, ilaç yokluğundan aşı yokluğuna, sağlık çalışanlarının göçünden sağlığın ticarileşmesine yaşanan tüm sorunların da ana nedeni siyasi iradenin sağlık alanındaki politik tercihleridir.
Her gün yüz binlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak, hastalanmalarını önlemek için çalışırken; şiddet, mobbing, performans dayatması, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler, sağlıkta çeteleşme gibi saymakla bitmeyecek sorunlar içerisinde hizmet üretmeye çalışıyoruz.
Tüm bu sorunların çözümü için görev alması gereken kamu otoritesini ise yanımızda değil her seferinde karşımızda buluyoruz.
Sağlık Bakanlığı; toplumun ve sağlık emekçilerinin sorunlarına çözüm üretmek için bizlerin görüş ve önerilerini dikkate almak yerine, yeni yönetmeliklerle; otoriter emek rejimini tam anlamıyla yerleşik hale getirerek bizleri yok saymaya, itirazlarımızı sindirmeye çalışıyor.
Mevcut şartlarda aile hekimliği sistemi hekim, ebe ve hemşireler için çalışılabilir olmaktan çıkmıştır.
Bizler yaptığımız eylemlerle meslek onurumuza sahip çıkarken adil, şeffaf, toplumcu bir sağlık sisteminin kurulmasını ve halkımızın sağlık hakkını da savunuyoruz.
ASM’ de Çalışan Sağlık Emekçileri Mücadeleden Vazgeçmiyor!
Bütçe Açıklarınızı ASM’ de Çalışan Sağlık Emekçilerinin Ücretlerinden Kesilen Sözde Cezalarla Kapatamazsınız!
Mayıs ayından itibaren Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerinin maaşlarında hukuksuz, keyfi ve insafsız kesintiler yapılmaya başlandı. Halk sağlığını korumakla görevli bu emekçiler, “Eziyet Yönetmeliği” olarak tanımladıkları yeni düzenleme ile cezalandırılmak isteniyor.
Ücretlerimiz kamu bütçesinin açıklarını kapatmak için feda edilemez!
Performansa dayalı ödeme sistemi altında uygulanan bu kesintiler; hekimlerden 10.000 TL ile 16.000 TL, hemşire, ebe ve sağlık memurlarından ise 4.000 TL ile 6.000 TL arasında maaş kaybına neden oldu. Bu kesintilerin ardında hiçbir sağlık politikası yoktur. Tek amaç, sağlık hizmetini değersizleştirmek, birinci basamak sağlık hizmetlerini çökertmek ve sağlık emekçilerini itibarsızlaştırmaktır. Ama biz susmayacağız. Onurumuza, emeğimize ve mesleğimize sahip çıkacağız.
Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan Sağlık emekçilerine HYP (Hastalık Yönetimi Platformu) angaryası bitmiyor. Sürekli yeni algoritmalarla Koruyucu sağlık hizmetine zaman ayırmamız zorlaşıyor. Az personele çok iş gördürmek yetmezmiş gibi yaşlı izlem dayatması, boy kilo ölçümleri ve fazla mesai dayatılıyor.
Sağlık hizmetini daha fazla paralı hale getirmenin aracı olarak raporlar ücretlendiriliyor.
Emeği cezalandıran, hekimlik, ebelik, hemşirelik ve bir bütün sağlık emeğinin/emekçisinin onurunu zedeleyen bu uygulamalara son verilmelidir.
Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz!
Halkın sağlığını koruyan, geliştiren, Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerinin güvende olacağı, istekle çalışacağı, ülkemizin ihtiyacı olan Koruyucu Sağlık Hizmetlerinin öncelendiği başka bir sağlık sistemini hep birlikte inşa edeceğiz. Yeni bir sağlık sistemi inşa edilene kadar acil taleplerimiz şunlardır;
Bakanlık, aile sağlığı merkezi binaları yapmalı ve donanımını sağlamalıdır.
Halkımıza etkili bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Bunun için maddi kayıp yaşatmadan birim başına en çok 2.000 nüfus olmalıdır.
Yeterli hemşire, ebe, sağlık çalışanı görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir.
Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, yoksulluk sınırının en az 2 katının giydirilerek, izin kullanıldığımızda, hastalandığımızda, çocuğumuz olduğunda veya ailemizden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
Gelir vergisi yüzde 10’a sabitlenmelidir.
Ceza yönetmeliği kapsamında yapılan tüm ücret kesintileri yasal faizi ile geri ödenmelidir.
Taleplerimizin karşılanabilir olduğunu ve randevu bulunamamasından şiddete kadar sağlık sistemindeki pek çok sorunun da çözülebilir olduğunu biliyoruz.
Sağlık Bakanlığına çağrımız;
Aile Sağlığı Merkezlerinde görev yapan sağlık emekçilerine maddi kayıplar ve iş güvencesizliği getiren, halkın sağlığına katkısı olmayan yönetmelik değişiklikleri yapmaktan vazgeçmesi ve taleplerimizi hayata geçirmesidir.
Taleplerimizin karşılanmasının sadece bizlerin çalışma ve yaşama koşullarımızı iyileştirmekle kalmayacak, tüm toplumun nitelikli ve erişilebilir bir sağlık hizmetine kavuşmasına neden olacaktır
Her kademede çalışan her meslekten hekim, diş hekimi, ebe, hemşire ve tüm sağlık emekçilerini ve tüm toplumu bizlere katılmaya, sesimize ses vermeye davet ediyoruz.
Unutmayın: Sağlık bir haktır, pazarlık konusu yapılamaz!
Emeğimiz onurumuzdur, gasp edilmesine izin vermeyeceğiz!”
YUSUFHAN KABAKCI