EREN SARIKAYA
Kalaycı, önceki akşam EYBEY Medya ve Yayımcılık Ltd. Şti.’nin canlı yayınına katıldı. Araç ile Bartın’ı dolaşırken, trafik sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kalaycı, yaşanan sorunun sadece yerel yönetime, iktidara ya da başka bir kuruma yüklenmesinin doğru olmadığını ifade ederken, Bartın’ın en önemli sorunlarından biri olarak nitelediği trafik sıkıntısının ancak kurum ve kuruluşların, belediye ile hükümetin birlikte hareket etmesi ile çözülebileceğini savundu.
“Amaç üzüm yemek”
AK Parti İl Başkanı Turhan Kalaycı, Bartın’daki trafik bir an önce kalıcı bir şekilde çözülmesi gerektiğini belirtirken şunları söyledi:
“Bartın’daki trafik sorunu; hepimizin sorunu. Bizim parti binasından çıkmamız yarım saat sürdü ve bu sorunu tüm halkımız çekiyor. Bartın gibi küçük bir yerde trafik sorununun derhal çözülmesi lazım. Belediyemizin üzerine ne düşüyorsa, hükümetimizin üzerine ne düşüyorsa yapması lazım. Çünkü buradaki bütün sorunu ne sadece MHP, ne CHP ne de AK Parti çekiyor, hep birlikte çekiyoruz. Dolayısıyla da hepimizin birlikte olup bu sorunu çözmemiz lazım. Şuanda seçim atmosferine girdiğimiz için bu sorunlar daha fazla gündeme taşınacak ama bizim amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek. İnşallah üzümü de hep birlikte yeriz. Emniyet Müdürümüzle konuştuk, değerlendirip inşallah büyük bir sorun teşkil eden trafik çilesi sona erer diye düşünüyorum. Salı ve Cuma günleri özellikle pazaryerinin oradaki bölüm için acil bir önlem alınması ve trafiğin başka bir yöne yönlendirilmesi lazım. Girdiğiniz zaman bu yola geri de çıkamıyorsunuz.”
Her şey Bartın için…
AK Parti ile MHP arasında Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde başlayan Cumhur İttifakı’nın Mart 2019’daki yerel seçimlerinde sürdürülmeyecek olmasına ilişkin olarak da değerlendirmelerde bulunan Kalaycı, şunları söyledi:
“Partimize de MHP’ye de hayırlı, uğurlu olsun. İttifak olsa da olmasa da herkes kendi partisinin peşinde ama siyasette nezaketi elden bırakmamalı, iletişimi üst seviyede tutmalıyız. Çünkü bizler Bartın’a, Bartınlıya hizmet etmek için yola çıktık ve ‘Bartın’a nasıl güzel hizmet verebiliriz’in mücadelesini veriyoruz. Bir insana faydamız olacaksa, bir tuğlada katkımız olacaksa biz her şeye varız. Siyasi partiler olsun, sivil toplum kuruluşları olsun hep beraber bir istişare heyeti kurulmasını sağlamamız lazım. İnşallah bunun da öncülüğünü ilerleyen dönemlerde yapacağız. Bizim seçime kadar tatlı bir rekabet yapıp, seçimden sonra da kim seçilirse seçilsin beraber yolumuza bakmamız lazım.
“Düşman değiliz”
Benim ailem de kalabalık ve her siyasi görüşten insan var. Nasıl ki akrabalarımızı ve ailemizi terk edemiyorsak diğer siyasi partilere mensup arkadaşlarımızı da reddetme gibi bir şey söz konusu olamaz. Birlikte otururuz, Bartın’ın menfaatine olan doğru neyse onu yaparız. Doğru tektir, iki olmaz. Bir insan ‘her şeyi ben biliyorum’ derse hata etmiş olur. Çünkü hepimizin eksikleri var. Dolayısıyla siyasi parti temsilcilerimize ve il başkanlarımıza bir tepkimiz yok. Her ay nizami kahvaltı programlarına başlamıştık. Ama araya seçim girdi. Bu ayki kahvaltı programımızı yaptık. Çok güzel ve faydalı oluyor. Arkadaşlığımız ve dostluğumuz pekişiyor. Biz birbirimizin düşmanı değiliz.
“İletişimi canlı tutmalıyız”
İl başkanlarımızla projeleri değerlendiriyoruz. Talepleri, önerileri ya da sorunları varsa onları dinliyoruz. İktidar partisinin il başkanı olarak da bunları benim dinlemem gerekiyor. Biz de onların yanlış bildiklerini ya da bilmedikleri noktalar varsa onları kendilerine aktarıyoruz. Ben İl Başkanlığına ilk atandığımda muhalefet partilerinden bir tepki vardı ve şuanda bunları aşmış durumdayız. Tüm muhalefet partileriyle oturup konuşabiliyoruz, çay içebiliyoruz, yemek yiyebiliyoruz. Geçtiğimiz günlerde DMD hastası 24 yaşındaki Oğuz Gürdal Gülşen için bir araya geldik. Bir Bartınlı olarak ben bundan dolayı şeref duydum çünkü 4 il başkanının da oraya gelip kenetlenmesi ve meselenin de çözülmesi hepimizi mutlu etti. Bu mutlulukları çoğaltmamız, ayrılıkları da azaltmamız lazım. Bartın’ın ortak paydası olduğu projelerde muhalefetin de görüşü alınabilir. Çünkü benim bilmediğimi onlar bilebilir ya da onların bilmediğini ben bilebilirim. İletişimi canlı tuttuğumuzda bunlar konuşulabiliyor.”