GEÇMİŞİ ANALİZ ETMELİYİZ Kİ YENİDEN YAŞAMAYALIM!
Sinema filmlerinde rastladığımız bir sahne. Psikolojik rahatsızlığı olan hasta uzun bir koltuğa uzanır, doktor ona sorular yöneltir. Bu sorularla geçmişte yaşadığı travmaları anlamaya çalışır doktor. Hastasını tedavi etmesi için geçmişini didik didik eder.
Toplumlarda böyledir. Geçmişinde yaşadığı travmalar, gördüğü yaşadığı uygulamalar toplumun bilincine yerleşir. Toplum bu travmayı hep görmezden gelir ama bilincinin bir yerlerinde bu travma yer etmiştir. Nesilden nesile aktarılır bu travmalar. Tedavi edilmesi için bu travmaların alenen tartışılması gerekir ki toplum kendi iç dünyasında bunun muhasebesini yapabilsin.
İçinde bulunduğumuz dönemi iyi analiz edebilmemiz için iyi anlayabilmemiz için geçmişte yaşadığımız travmayı hatırlamamız gerekir. Biliyorum çoğunluk bunları tekrar gündeme getirmek ne yarar sağlayacak diyeceksiniz. Bence gerekli bunları hatırlamamız.
İKİNCİ CUMHURBAŞKANIMIZ RAHMETLİ SAYIN İsmet İNÖNÜ DÖNEMİNDE YAPILAN HATALAR.
İŞTE BU HATALAR BİZLERİN BU GÜNLERİ YAŞAMIMIZA NEDEN OLDU!
1- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dış siyaset vasiyeti olan İtalyanların Arnavutluk'u işgali durumunda Balkan Paktı ile Arnavutluk'a girme planını işletmeme, işgali engellememe, bu nedenle İkinci Dünya Savaşı'nda Balkanların işgalinin önünü açmak,
2- 1935 programını hasır altı edip Sayın Celal Bayar ile birlikte liberallerin önünü açmak, (Mayıs 1935 CHP Kongresinde kabul edilen program)
3- Demiryolları atağını yarıda bırakmak (1939'da bir 900 km demiryolu inşa edilse de bu proje önceden kalmadır),
4- İkinci Dünya Savaşı’na müttefiklerin yanında girmek için Fransızlara ve İngilizlere bu yönde niyet beyan etmek, TSK'nın İngiliz ve Fransız generallerce denetlenmesine izin vermek,
5- İş bu nedenle, SSCB’nin, gelmiş geçmiş en dengeli uluslararası anlaşma olan, 1921 Anlaşması’nı bozmasına olanak tanımak,
6- Bu hamlenin boşa çıkması durumunda alternatif planı olmadığı için Almanların hızlı işgali neticesinde iyot gibi açıkta kalma hem Almanlara hem Ruslara yaranamama, hatta Rusların saldırganlaşması için ortam yaratmak,
7- Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yakınındaki herkesi uzaklaştırıp Kemalizm'i Recep Peker'in insaflı (!) ellerine teslim etmek,
8- Kemalizm'in pratiğine karşı ne idüğü belirsiz iç ve dış siyaset izlemek,
9- İkinci dünya Savaşı’nın başında yaptığı hatanın devamı olarak Türkiye’nin o güne kadar ki "bağlantısız" ve "bölgesel güç" politikasını terk etmesi neticesinde Yalta’da paylaşımda Türkiye masaya konmamışken Batı’ya yanaşmak,
10- Batı'ya yanaşabilmek için Marshall yardımlarının şartlarını kabul etmek, ki bu şartlar arasında imam hatiplerin açılması da vardır,
11- Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK döneminde Türk kültürüne dayalı kurgulanan eğitimi bir kenara itip, Helenistik kültürü temel alan eğitime geçmek,
12- Millî Eğitim Bakanlığı'na ABD’li danışmanları getirmek,
13- Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu Meclis'ten geçtiği halde uygulamama, yani, toprak reformunu gerçekleştirmemek,
14- 7 Eylül 1946'da ilk devalüasyon sonrasında; denk bütçe ve üretim odaklı ekonomi anlayışını bırakıp, düşük kur yüksek faiz politikasını yerleştirerek üretmeyen ve ithal eden ülke konumuna geçmek ve bunu kabullenmek.
Daha da var da... bunlar zaten her şeyin başlangıcı oldu, Celal Bayar ve Adnan Menderes hükümetleri dönemi sadece sonuçtur. Her şey Rahmetli Sayın İsmet İnönü döneminde başlamıştır. Çöküş böyle başladı işte. Yakın tarihimizi daha iyi öğrenmek zorundayız. Bilmeliyiz en ince ayrıntısına kadar, analiz etmeliyiz. Analiz etmeliyiz ki yaptığımız hataları tekrarlamayalalım. GERÇEKLER ACI’dır!
